Nurettin Topçu'nun İstanbul Erkek Lisesi'nde öğretmenlik yaptığı dönemde İmam Hatip Okulları yeni açılmıştı. Bu okullara ayrı bir önem veren Topçu, asli görevinin yanı sıra 1956-1957 ders yılından itibaren İmam Hatip Okulu'nun lise sınıflarında da Psikoloji, Sosyoloji, Din Psikolojisi ve Felsefe dersleri okutmaya başlamıştı.
O
"Ve kutunun açılmasıyla bütün felaketler, savaşlar, yıkımlar, kötü olan ne varsa uçup gitti, dağıldı dünyaya. Pandora kutuya baktığında tek bir şey gördü sonra, en zor anlarımızda bize destek olan umudu."
"Ama o zaman umudun da kötü bir şey olması gerekmiyor mu dede"
"Nereden baktığına bağlı,bazıları için iyi olan
İşte İnce Memed yılandaki açılan bu iğne ucu kadar yaradır.
Yılanı küçükken ezmek gerek. İnce Memed büyüdü. Belki şu dağdaki yeni türeyen eşkıya belki de asıl İnce Memed değildir. Artık İnce Memedi hiç öldüremeyiz. İnce Memed ölmez. Durun bakalım, anlatayım. Yılanı bilir misin, kocaman yılanı? Benzetmekte hata olmaz.
Bilirim, dedi Vali.
Yılan
Öncelikle herkese merhaba!
Ben de bir çoğunuz gibi kitabı okumadan önce şağıdaki yorumlara bakmıştım. Yorumlarda bazen okuduğum başka kitaplarla ilgili abartıya kaçacak şekilde kötülemelere denk geldiğimden bu kötü yorumların beni çok etkilemesine izin vermeden, bir şans vermek istedim. Çünkü yorumların hepsine güven olmuyor takdir edersiniz ki,
Allah hiçbir cana kaldıramayacağı yük yüklemez cümlesinin doğrusu aslında yükleyebilir ama o yükü yüklerken o yük kadar da güç verir kaldırabilmek için. O güç de sizde durur, yük verdikçe güçlenirsiniz. Yükü kaldırabilmek için verilen gücü de ittiğinizde aklınıza ilk gelen intihar olacaktır, ben güçsüzüm yapamam diyerek acıların
#136938897
Eylül Ayı Öykü Etkinliği
“İlk defa bir temizlik görevlisi için yapılan iş görüşmesinde hem şirket patronun hem insan kaynakları müdürünün hem şirket müdürünün yer aldığını görüyorum. Camın arkasında başkaları da var mı? Sanayi ve Teknoloji Bakanımız da burada mı?” dedi Fikret gülerek.
“Fikret Bey, biz de
Eğer o, varlığından şüphe ettiğiniz bir insan olsaydı size bu insanı getirirdim, onu elinden tutar size gösterirdim. Ama bir sefil fani olan ben, onun bütün kudretini, bütün sonsuzluğunu, bütün rahmetini kör olan ya da onu ve kendi bayağılığını, fesatlığını görmemek, anlamamak için gözlerini yuman bir kimseye nasıl göstereyim?" Bir süre
— Mesele bunda değil, dostum. Sizin hayatta acı çekmeniz, benim çekmemiş olmam önemli değil. Acı, sevinç geçici şeyler, geçelim bunları... Siz ve ben düşünen, birbirimizi akılları işleyen insanlar olarak kabul eden iki aydınız. Görüşlerimiz ne kadar farklı olsa da aramızda bir ortaklık doğacaktır. Ah dostum, bilseniz, şu çevremizdeki delilik, kabiliyetsizlik ve ahmaklık nasıl bıktırmıştır beni!.. Burada sizinle konuşmaktan gerçek-
ten büyük zevk duyuyorum. Akıllısınız, hayranım size.
İyi bir insansınız, akıllısınız, fakat yetenek yok sizde, anlıyor musunuz, iş
yapabilme yeteneği yok sizde. İşe öyle girişmeli ki, şeytanın bile gözü yılsın. Oysa, bir psikopatsınız siz, mızmızsınız.
(...) Toplum bir adım atsa, rahatını bozsa, korkusunu yense çok güzel şeyler olacak. Bu yüzden toplumun bu zaafını bilenler her fırsatta toplumu sömürüyor ve inan bu tipler asla toplumun aydınlanmasını istemez. O yüzden sürekli topluma 'siz çok iyisiniz çok akıllısınız' derler. Aslında demek istedikleri şudur: ' Siz uyumaya devem edin ki bizde sizi sömürmeye devam edelim.'
Yedigey, ölen arkadaşı Kazangap'ın cenazesini mezarına götürürken, başından geçenleri düşünerek geçmişe bir yolculuk yapmaya başlar. Bir gün sürecek olan bu yolculuk Yedigey için asra bedel olan gündür. Geçmişini, bugününü, acılarını, sevinçlerini, aşklarını sığdırır bu güne...
Kitap içinde anlatılan efsaneler; Ragmalı-Aga ve özellikle
Akıllısınız.”
“Yo yo, yaşlılar akıllı olur derler ya bakmayın siz, kocaman bir yalandır o. Yaşlanmakla akıllanmaz insan. Olsa olsa ayaklarını daha denk alıp önlemi elden bırakmazlar, o kadar.”
“Belki de akıllılık dediğimiz şeyin ta kendisidir bu.”
Ama siz gençsiniz, akıllısınız, omuzlarınızın arasında bir kafa taşıyorsunuz… Gözlerinizi açın ve bakın, bunu yaptıktan sonra hâlâ anlamadıysanız, evinize kapanın ve dünya başınıza yıkılana kadar dışarı çıkmayın.