Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Korkuyla karışık çok acı bir hayal kırıklığı duyuyordum. Böylesine uzun bir süredir gıda ve hoş dinlenme molaları yerine geçmiş olan düşlerim şimdi benim için bir cehennem olmuştu ve bu değişim öylesine hızlı, yıkılış öylesine eksiksizdi ki!
OKUNDUĞUNDA İZ BIRAKAN HARİKA BİR AŞK HİKAYESİ DAHA.... Mutluluğun Anahtarı Bu akşam eve geldiğimde Eşim Akşam yemeğini servis ediyordu. Elini tuttum ve ona söyleyeceğim şeyler olduğunu söyledim. Masaya oturdu ve sessizce yemeği yemeye başladı. Ve yine Gözlerinde o korkuyu gördüm. Bir an da kasıldım ağzımı açamıyordum ama düşüncelerimi
Sayfa 198Kitabı okudu
Reklam
SÜRVEYAN HEKİM “Doktordan satılık araba” diye ilan verirler, çok doğru aslında. Ne o arabayı kullanacak vakit bulursunuz, ne de düzenli bir hayatınız olur. Hele bir de cerrahsanız, o uyku denen tatlı şeyle bir türlü buluşamazsınız. Ben de Güneydoğu’da görev yaparken hem uykudan, hem de arabamdan mahrum kaldım. Zaten kullanmaya vakit
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-3/Kitabı okudu
En eski (ve hâlâ çalışır durumda olan) yayınevimiz 100 yılı aşkın bir süredir nitelikli kitaplar yayımlayan Remzi Kitabevi'dir.
Heranuş, o yıl üçüncü sınıfı da başarıyla bitirmişti. Çok çabuk öğrenen ve sorumluluk sahibi bir çocuk olduğundan ev işlerinde annesine yardım etmekle kalmıyor kardeşleri ile ilgileniyor, onlarla oyunlar oynuyor, okulda öğrendiklerini onlarada öğretmeye çalışıyordu. Havaların ısındığı ekinlerin büyüdüğü günlerden bir gün köylerini jandarmalar
Sayfa 44 - MetisKitabı okudu
Peki ya evrende yalnızsak? Bir gün aklıma şu tuhaf düşünce geldi; "Peki ya evrende yalnızsak?" Aramızda en kuşkucu olanlar bile, belli belirsiz bir şekilde, Dünya dışı halkların var olabileceği ve biz, Dünya insanları, başarısız olursak başka bir yerdeki, belki de çok uzaktaki, zeki varlıkların başarılı olacağı fikrine sıcak bakar. Ve bu düşünce çok iç rahatlatıcıdır... Ama ya yalnızsak? Gerçekten yalnız? Ya uzayın sonsuzluğunda canlı ve zeki başka hiçbir şey yoksa? Ya bütün gezegenler Güneş sisteminde gözlemleyebileceğimiz gezegenler gibiyse... Çok soğuk ya da sıcaklarsa, gaz halinde olan magmalardan veya kayalık yığışımlardan oluşmuşlarsa? Ya Dünya üzerindeki deneyim başka hiçbir yerde gerçekleşemeyecek kadar olağanüstü bir dizi rastlantı ve tesadüften ibaretse? Ya bu, eşsiz ve tekrarlanması mümkün olmayan bir mucizeyse? Bu demektir ki, başarısız olursak, gezegenimizi yokedersek (ki bir süredir nükleer güç, hava kirliliği vb. sayesinde bunu beceriyoruz) başka hiçbir şey varlığını sürdürmeyecek, geriye hiçbir şey kalmayacaktır. Bizden sonra, belki de aynı partiyi tekrar oynama olasılığı olmaksızın "the game is over" yazısını göreceğiz. Belki de biz en son şansız. Öyleyse hatamız korkunç olur. Dünya dışı canlıların var olmaması, var olmalarından çok daha rahatsız edici bir fikirdir... Ne sersemletici bir konu ama. Ve aynı zamanda ne büyük bir sorumluluk. Belki de en yıkıcı ve en eski mesaj işte budur; "Evrende belki de yalnızız ve şayet başarısız olursak başka hiçbir yerde hiçbir şey var olmayacaktır." Edmond Wells, Mutlak ve İzafi Bilgiler Ansiklopedisi, V. Cilt
Reklam
Stephen King
Yetişkinleri eğitmenin zor bir iş olmasının nedeni, bir süre sonra onlara bir şeyler öğretirken dudaklarınızdan çok, kırmızı kaleminizi kullanmaya başlamanızdı. Ben de bu yolda çok kalem eskitmiştim. Ve bunaltıcıydı, çünkü uzun süredir öğretmenlik yapıyorsanız kırmızı kalemle yaptığınız düzeltmelerin hiçbir işe yaramadığını bilirdiniz. Bir insan kelimeleri doğru yazmasını (büyük yerine böyük yazarak) veya nerelerde büyük harf kullanılması gerektiğini bilmeden (beyaz saray değil Beyaz Saray) veya öznesi ve yüklemi düzgün olan tek bir cümle dahi kurmadan yirmi beş otuz yaşına gelmişse, o saatten sonra bunları öğrenmesi zordur. Yine de cengaverlik yapar, cümlelerdeki yanlış kullanılmış kelimeleri daire içine alır veya basit kelime ve fiil hatalarını düzeltirdiniz. "Bugünden sonra sık sık yüzmeye gitcem" cümlesindeki gitcem'in üzerini çizer ve yerine gideceğim kelimesini yazardınız.
Bir asrı aşkın süredir adli bilimler alanında görülen en büyük gelişme olan DNA analizi rüştünü ispat etmişti.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.