Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Artik gitme vakti Hic gelmeyecek bir ana dönme vakti Evet Kalbim Bu sana veda vakti
Ölüm belki bir cümlenin noktası belki de bir paragraf başıydı.
Sayfa 88
Reklam
İnsan hayalleriyle uyuduğu bir gece ölür müydü? yarım kalır mıydı? bir gece de her şeyine veda eder miydi? umutları biter miydi? ölümü bir gece de öğrenir miydi? bi titremede kalbi çarpar mıydı?
Veda...
"Ey insanlar! Sözümü iyi dinleyiniz. Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha bir araya gelemeyeceğim.
İçimde, bir yolculukta tanışıp alıştığım, fakat pek çabuk ayrılmaya mecbur olduğum bir insana veda eder gibi bir his vardı. Artık bu sergiye ayak basmayacağımı biliyordum. İnsanlar, birbirlerinden hiçbir şey anlamayan insanlar, beni buradan da kaçırıyorlardı.
Reklam
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
Tekrar odama döndüm ve telefonumu açıp Aziz Ata'yı aradım. Telefon ikinci çalışında açıldı. Aziz Ata'nın sesi oldukça endişeliydi. "Derin!'" dedi telaşla, "Meraktan delirdim. Size doğru yoldayim, kapınıza geliyordum!" ''İyiyim ben." diye mırıldandım, "Beni arayip haber verdiğin için teşekkür etmek istedim sadece, ve bu zamana kadarki yardımların için de teşekkür etmek istedim... Gelmene gerek yok.'' "Bu ne demek şimdi Derin?" diye sordu Aziz Ata aynı telaşla, "Veda mı ediyorsun bana?" "Bir süreliğine," dedim, "Buna veda diyebiliriz sanırım."
Nasıl var olduğumuza değil şimdi nasıl bir varlık olduğunuza odaklanın. İnsanlar geçmiş şimdi ve gelecek kavramlarını yaratıp bunu takıntı haline getirirler. O yüzden hep mutsuzlar. Bir benliğe sahipler. Bu benlik sadece geçmiş için pişmanlık duyarak ve gelecekten korkarak aslında tek gerçek olan şimdiki zamanın öylece akıp gitmesine izin veriyor.
Kimin gerçekten anlamlı bir iş yapacağını kimse bilemez.
Bu evrenin bir yerlerinde bilinçli bir varlık olarak doğmuş olmak çok nadir ve değerli bir şey bu nedenle bir varlığın bilincine sahip olduğu süre boyunca yaşarken doğru şekilde yaşaması gereken şeyler vardır.
Reklam
Bu kadar hayata tutunup ölümden kaçmaya çalışırken, ölümden sonraki yaşamı vadeden aşkın bir varlığa inanmaya ihtiyaç duymayacakları iddia edilebilir miydi?
bir tek yara var ve o hiç iyileşmez. kalbi kemiren bir kurt gibi..
Yolculuklar neye ulaşma isteğidir?! Bir inkâr, bir veda, bir çar­pışma, bir yaralanma nedeni midir?! Böyle .iktirip gitmek, geride kalanı sahnede zorla Stand Up Tragedia oyuncusu kılmaz mı?! Bu kılınan, farz mıdır?
Sayfa 11
..Bir ışık arıyorum, bir umut arıyorum uzun zamandır. Aradıkça batıyorum, karanlık kuyulara. Duyan aldırış etmiyor, çekip kurtarmak istemiyor. Bense insanların bu ilgisizliği karşısında ilgiye susamışım. Ümidimi yitirmişim. Bir gün dayanamayacak küçük kalbim. Arkamı dönüp inandığım ve güvendiğim her şeye veda edeceğim.''
Nilgün Marmara
Nilgün Marmara
Şımarık diyememiş de..
- Bir dakika! Ayrılırken bana bir diyeceğiniz yok mu? - Ne gibi? - Her erkeğin, her kadına, her veda anında söylediği bir söz, bir incelik sözü... - Hakkınızda bir görüş mü? - Belki de... - Güzelsiniz! Ama bu halinizin çok farkındasınız! Allahaısmarladık.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.