Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
432 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
62 günde okudu
Bu kitaba başlamadan önce senin içinde erdeme ve kendine hâkim olabilmeye doğuştan yatkınsın. Eğer bunlardan uzaklaştıysan bunun sebebi kalıtımsal bir bozukluk değil yanlış şeylerle ve yanlış fikirlerle beslediğin taraflarındır. Seneca'nın da dediği gibi, felsefe tüm bunları üzerinden kazıyıp atabilecek ve gerçek kimliğimize dönmemizde bize
Stoacının Günlüğü
Stoacının GünlüğüRyan Holiday · Pegasus Yayınları · 2021444 okunma
533 syf.
10/10 puan verdi
·
14 günde okudu
KİNYAS ve KAYRA - HAKAN GÜNDAY Yorumuma başlamadan önce beni çok etkileyen bir alıntıyı paylaşmak istiyorum: “Bilemezlerdi benim geleceğimi. Onlar bir çocuk istediler ama ben geldim! Dünyaya en az değeri veren insan. Onlar normal bir çocuk istediler, eğitim görüp, meslek sahibi olacak, gururlanacakları. Ama ben geldim. Bilemezlerdi bir canavarı
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,9bin okunma
Reklam
120 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
Yabancı/Albert Camus Kitap bugün bitti bilmiyorum belki dündü. Bugün muydu dün müydü, ben şimdi buraya neden çıktım niçin çıktıma dönmesin, evet dün bitirdim, bugün notlarımı derledim, öğrencilerimle de beraber güzelce kiritigini yaptık. Her sene farklı öğrencilerle okuma grubu kuruyorum ve her sene okuma listeme bu kitap dahil oluyor , kitabı
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Varlık Yayınları · 1994111,6bin okunma
556 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
42 günde okudu
Yazar nasıl da çok yıllar önce yazılmış kitabında değişmeyen işçiye bakışı yüzlerini bile görmedikleri insanları sömüren soylu zengin sınıfı nasıl bu kadar yalın ve acı verici gerçek şekilde anlatabilmiş, hayretle okudum. Bugünün şartlarıyla kıyaslayıp düşündüm ezen taraf nerede olursa olsun acaba hep daha fazla nasıl söndürebilirim diye düşünüyor
Germinal
GerminalEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910,8bin okunma
599 syf.
10/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Bütün ülkeye okutmak istediğim kitap
Üzerine çok fazla şey yazılıp konuşulabilecek ve kesinlikle her şuurlu Müslüman'ın okuması gerektiğini düşündüğüm bir kitap. Okuduktan sonra yaşama, insanlara, tarihe, yaşanmışlıklara ve dünyaya farklı bir bakış açısı kazanmış olacaksınız. İsmet Özel çoğu zaman anlaşılması güç bir yazar fakat bu kitabında bilgileri kendi yorumlarıyla harmanlayıp bizlere farklı bir bakış açısı kazandırıyor ve okudukça onu daha iyi anlamaya başlıyoruz. Akıcı bir üslup kullandığını düşünüyorum, hatta okudukça elinizden bırakmak istemeyeceğinizi düşünüyorum. Kitapta çok fazla altını çizdiğim kısım oldu ama ben bir tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum. "Hayal, ipleri elden kaçırmaktır. Oysa öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, o ipin ucu sizin elinizden bir kaçtı mı, hemen bir başkasının eline geçiveriyor. Ondan sonra siz hayal ediyorsunuz, ama bir başkası yaşıyor." Keyifli okumalar
İsmet Özel
İsmet Özel
Üç Zor Mesele
Üç Zor Meseleİsmet Özel · Tiyo Yayınevi · 20202,679 okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
El ve Yüzdeki Çizgilerde Hastalıkların Sessiz İşaretleri
El ve Yüzdeki Çizgilerde Hastalıkların Sessiz İşaretleri
Halid Emre Aslan
Halid Emre Aslan
Hayatı planlamayı ,vakit kaybetmemeyi,en büyük sermayenin zaman olduğunu ,bazı şeyler için acele etmek gerektiğini ,insanın kendini bilmesinin hayattaki en büyük amaç olduğuna inanan yazarımız,insanların hayatlarına olumlu yönde dokunabilmek adına bu eseri kılavuz niteliğinde kaleme almış arkadaşlar . El ve yüz
El ve Yüzdeki Çizgilerde Hastalıkların Sessiz İşaretleri
El ve Yüzdeki Çizgilerde Hastalıkların Sessiz İşaretleriHalid Emre Aslan · Foliant Yayınevi · 202313 okunma
Reklam
66 syf.
·
Puan vermedi
Bir Delinin Akıl Defteri
Bir Delinin Akıl Defteri
Muhsin Demir
Muhsin Demir
“Belli ki derin bir yaranın parçasıydı;öyle ağlıyor ,öyle düşünüyor ,öyle bakıyordu. Böyle bir yara ,insanın parçası olamaz, ancak insan böyle bir yaranın parçası olabilir…” #psikolojik eserleri okumayı sever misiniz? Ben severim.Sizde severseniz #birdelininakildefteri ni en yakın zamanda #okumanız dileğiyle Ünlü
Bir Delinin Akıl Defteri
Bir Delinin Akıl DefteriMuhsin Demir · Od Kitap · 20244 okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
#kübranınkitabı merhaba kitap dostlarım size bugün çok muhteşem bir kitapla geldim, yazarımızın palyoçanun listesi kitabında dediği gibi; “Yazılan kitap kesilen ağaca değmeli. Yazdığının bin katını okumamışı okumayın. Huzurunuzu kaçırmayan kitabı çöpe atın. Popo pışpışlayan kitap, zaman ve ağaç israfıdır!” Ve bu kitap hakkını vermiş ağacın huzurda kaçırdı,en sevdiğim tarz olan psikolojinin ,analizlerin dibine vurmuş bir kitap ;KUKLACI,çok okunan yazarımız
emre timur
emre timur
beyin son kitabı ,gerçi o kitaplarına evlatlarım diyor :) yazarımızın kalemini zaten çok seviyordum bu Arada yeni tanışacaklar için söyleyeyim herkesin harcı değildir huzursuzluk yaratır kalemi:) şimdi gelelim kitaba; kahramanımız gerçekten kuklacı ve marangoz ustası hatta kendi doğuştan olmayan bacağına bile kendine gerçeğinden ayırt edilmeyecek bir bacak yapmış,Mandalina ile tanışana kadar hep maske ile gezmiş onu bile kendi yapmış,hep utanmış ,saklanmış insanlardan ,babası belleksiz yatalak ona bakıyor ama ona olan öfkesi çok büyük annesini ve onu çok dövmüş ,fahişe bir cüceye mandalinaya aşık oluyor ,ve bi doğumgünün den sonra sarhoşken bir ada buluyor ve yaşadıkları ada sular altında kalmak üzere insanları bu adaya inandırmak ,umut ettirmek istiyor fakat fahişelerin ,horların öldürüldüğü gibi buda yasak sizce halk ne yaptı inandımı,mandalina ile aşkları ne oldu ?başka bişey yazmicam yoksa yorumum kitabı geçecek:) ama yazarım kaleminiz hiç susmasın
Kuklacı
KuklacıEmre Timur · Az Kitap · 20246 okunma
272 syf.
6/10 puan verdi
·
38 günde okudu
Wells'den daha önce Zaman Makinesi'ni ve Doktor Moreau'nun Adası'nı okudum, her iki kitap da aklımda şaheser olarak kaldı, şunu diyebilirim ki bunlara kıyasla Tanrıların Tohumu oldukça sönük kalıyor. Çeviriden mi kaynaklı bilmiyorum özellikle ilk bölümde bazı diyalogları anlamak için ciddi emek sarf etmem gerekti, defalarca kez okuyup ne anlattığını çözmeye çalıştığım diyaloglar oldu. Olay örgüsünün aktarılışında da sorunlar olduğunu düşünüyorum, hikayeye bir anda dahil olan karakterler olsun veya bazı önemli detayların atlanıp sonradan "Bu şöyleydi, şu böyleydi" denmesi olsun kitabın ilk bölümü boyunca hep bir şeylerin yanlış olduğunu hissettim. Hatta ilk bölüm bittikten sonra kitaba dair beklentilerim ciddi oranda düştü, bir iki hafta okumadıktan sonra sırf Wells'in elinden çıkmış bitireyim deyip tekrar elime aldım, ki iyi ki de öyle yapmışım çünkü az önce saydığım sorunlar ilk bölümle beraber sona eriyor. İkinci ve üçüncü bölümün hem anlatım hem de sürükleyicilik bakımından ilk bölüme kıyasla çok çok daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Bu bölümlerde devlerin yavaş yavaş eski dünya ile çatışmaya başlamasına tanıklık ediyoruz, satır aralarında yer yer siyasetin yer yer hukukun yer yer de hayatın amacını sorgulatıyor.
Tanrıların Tohumu
Tanrıların TohumuH. G. Wells · İthaki Yayınları · 20191,034 okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Evet, sevmek beklemektir.. Duygularımı ifade edecek kelime bulamıyorum. Kitabı elime alır almaz, türkü eşliğinde bu muazzam kitabı bitirdim.. Ağlaya, ağlaya.. şuan bunları yazarken arka fonda halen " Elif dedim, be dedim" çalıyor ve göz yaşlarımı tutamıyorum.. Yine her zaman ki gibi, her eserinde olduğu gibi, muhteşem dedirttecek bir kitap.. gönlünüze sağlık @1fatihduman .. Ah Ayşe.. Ah Ömer Amca.. Ah Ahmet..Elif.. Bu eser, romandır.. ama gönle direk inen bir roman.. #alıntı : " Neden ve nasıl böyle oluyor bilmiyorum ama tam unutmak üzere olduğun şeyleri aniden hatırlamak zor geliyor insana. Ne zaman başını yastığa koysa unuttuğunu sandığı her şey dört bir yandan sarıyor insanı. Hiç aklında yokken bir şarkı duyuyorsun mesela ya da bir şiir, belki de bir kelime bir korku geliyor doluyor genzine, bir ses işitiyorsun onu sesini benzetiyor ve sonra unuttum dediğin her şey eskisinden çok daha şiddetli gelip de yerleşiyor zihnine.. Uyku falan yok devamlı ve sadece düşünüp duruyorsun.. Zihnin karmakarışık yani.. " Ve evet, beklemek de sevdaya dâhil.. Ölüm ile ayrıliğı tartmışlar, elli dirhem fazla gelmiş ayrılık.. Unutmadan, her bölümün başında, hatta aralarında bile türkü parçaları hikayeye lezzet katmış. Çünkü değerli yazarımızın rica ettiği gibi, "türküleri dinleyerek okudum yazdıklarını.." M U H T E Ş E M D İ .. Gelecek romanlarınızda devamını olmasını çok isterim, sizin imzanız gibi olmuş olur, her başlıkt bir türkü.. Sevgiler.. Okuyun.. gönlünüze iyi gelecek
Meczup
MeczupFatih Duman · Nesil Yayınları · 20247 okunma
Reklam
392 syf.
·
Puan vermedi
Gerçek hayat hikayesinden uyarlanmıştır!!! Hayat gittiği #singapur gezisinden döner dönmez Prof. Olan dostu Haluk tarafından aranır.Tahlillerin karıştığını kendisinin ölmek üzere olduğunu ve hemen hastaneye gelmesi gerektiği söylenir.Hayatin bunu sindirmesi biraz zaman alsa da hastalığını ciddiye almaz.Ölmeden önce yapmak istediklerini sıralar ve fikirlerini eyleme döker.Ilk iş olarak kendine bir editör bulur.Hayat hayatını kağıda döküp kitap yapmak ister. Bu dünyadan hiç bir eser bırakmadan bir Hayat geçti denmesini istemez.Sonra da kadın sığınma evi ve kimsesiz çocuklar için bakım evi yaptırmak ister.Tüm isteklerinin aynı anda olmasını istemesinin ölümün soğuk nefesinin ensesinde olmasının etkisi tabi ki çok büyüktür.Çocuk yaşta gelin edilen aşk meyvesi bir anne.. Tüm duygularını dünya kapatmış okumuş ama adam olamamış bir baba... Onun zalim karısı ve o kadından olan evlatları... Açlıkla,zulümle,hor görülmek ile sınanmiş kardeşlerine çatısı delik bir evde hem anne,hem baba olmuş.Üstüne üstlük aşk acısı çekmiş, tekrar aşkı buldum artık her şey daha güzel olacak derken kendisi ölüm ile yüzleşmek zorunda kalmış.Tabi kıskançlıklar, ona taş atanlara ekmek atmayı,her şeyin iyi yönünü görmeyi asla bırakmamış. Okurken kelimelerin hafızanız da uçuştuğu,olayların gözünüzün önünde cırt attığı, sonra ne olmuş deyip merak ile sayfaları çevirip vay bee diyebileceğiniz bir kitap #onunadıhayat Ben bu kitaba bayildim arkadaşlar ve süpriz bir son sizleri bekliyor.Ben bana taş atana ne kadar ekmek atabilirim ki kısacası mutlaka #okuyunokutun
Onun Adı Hayat
Onun Adı HayatSolmaz Şahin · Feniks Kitap · 20239 okunma
248 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Engin Geçtan geç tanıyıp listeme eklediklerimden. Seyyah'ı okurken Dersaadet'te Dans kitabından çokça bahsedilmiş. Yazar roman yazmaya altmışından sonra başlamış. (Aklınıza Tolstoy'un Bisikleti deyimi geldi mi?) 3 Cisim Problemi'ne başlamadan yeni biten bu kitap diziyle güzel bir uyum sağladı. Konusu ne mi? Dünyanın beyaz tarafı bize hayran ve kendi taraflarındaki muazzam düzenden kaçmak isteyen ve Zeus denen bir pop şarkıcısına hayran Oro (zoraki hükümdar diyebiliriz) soluğu bu dünyada alıyor. Burada işler bir hayli karışıktır ve bu kaçışın öncesinde Uzay araştırmalarında kaybolan bir astronot da öteki yüzeye zorunlu iniş yapmıştır. İki dünyanın değerleri birbirini tutmaz ve misafirleri iki tarafta da bocalar. Çok ilgi çekici ve muzip bir üslupla yazılmış bu kitap bana Hakan Erdem'in "Zaman Çöktü" kitabını hatırlattı. İyi kafalardan güzel şeyler okumak isteyenlere öneridir.
Dersaadet'te Dans
Dersaadet'te DansEngin Geçtan · Metis Yayınları · 2021172 okunma
414 syf.
8/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Herkese Selaammmm İlk kitap Zifirden sonra yaklaşık beş yıllık bir zaman diliminde serinin ikinci kitabı Fecir'i okumanın vermiş olduğu buruk bir sevinç içerisindeyim. Çünkü ilk kitabı bir günde nasıl okuduğumu ben biliyorum O günü hâlâ anımsıyorum. Yataktan çıkmadan, kitabı elimden düşürmeden, kimseyle çok iletişim halinde olmadan sayfalar
Tanyeri - Fecir
Tanyeri - FecirMerve Özcan · Portakal Kitap · 2019548 okunma
448 syf.
6/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Spoiler* Hikaye birden başladı ve bu tip başlayan kitapları polisiye dizilere benzettiğim için çok seviyorum. Tek sorun hiç bilgi vermiyor. Cinayet işlendikten sonra başladı tamam da akışa uyarken karakter bakış açısıyla neden diğer iki cinayeti görmedik? Sorgulanmışlar ama sadece bir cümlede geçiyor ve oradan biliyoruz? Ki isimler de
Saklambaç
SaklambaçN. G. Kabal · Martı Yayınları · 20224,742 okunma
264 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
“Geçer elbet geçmez sandığın acı.”
Merhaba dostlar, bugün sizlere kalemini çok sevdiğim Kemal Varol’un aylaarrr önce okuduğum Kara Sis’inin incelemesiyle geldim. Uzun zamandır inceleme yapamıyordum açıkçası biriken incelemelerimi daha yeni yapmaya başladım. Kara Sis, bir hapishane romanı. Taşkale Cezaevinde zamanları birbirlerine hayat hikâyelerini anlatmakla geçen mahkumların yolları müebbet hapis cezası alan Barana ile kesişir. Barana, diğer mahkumların aksine fazlasıyla ketumdur. Herkes onun hayat hikâyesini merak etse de ağzından tek laf çıkmaz. Günlerce tek yaptığı şey koğuşun küçük pencesinden dışarıyı izlemek olur. Yalnız bir gün rüzgârın getirdiği bir tutam saç teli Barana’yı hayata bağlar. Bu saatten sonra Barana biraz da olsa açılmaya, etrafındakilerle birkaç kelam da olsa etmeye başlar. Kitabın sonlarına yaklaşınca sizi çok şaşıracağınız bir sürpriz beklemekte. Zira böyle bir sonu çoğu okuyucunun hiç beklemediğine eminim. Benim için oldukça keyifli ve sürükleyiciydi #karasis. Kısa bir sürede okumuş ancak incelemesini yapamamıştım. Sizler de bu mahkumların hayat hikayelerine tanık olacağınız, zaman zaman hüzünlenip zaman zaman tebessüm edeceğiniz özellikle sonuna çok şaşıracağınız bu kitaba muhakkak bir şans vermelisiniz. Kitapla ve sevgiyle kalın.
Kara Sis
Kara SisKemal Varol · Everest Yayınları · 2021932 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.