Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
232 syf.
·
Puan vermedi
HERKES HER ŞEYİ BİLİYOR
Türkiye’nin gelişememekliğine “içeriden” bir bakış. Adnan Dalgakıran ihracatçı bir işadamı. Onun gibi insanlar, tekerlerine çomak sokulmasın diye, genellikle kendi ülkelerinin hâlini, yani siyasî iktidarı yüceltmek, en azından eleştirmemek yolunu seçerler. Anlaşılabilir bir tavır. Oysa Adnan Dalgakıran, kitabının adından da anlaşılacağı üzere, böyle yapmıyor. Türkiye’nin dünyada işgâl ettiği seviyenin vasatlığını açık bir şekilde ortaya koyuyor. Bu seviyeden yukarı tırmanmamız gerektiğini, yoksa hep debelenip duracağımızı istatistiklerle açıklıyor. Kendisine bunun için bravo demeliyiz. Yıllar içinde, ticaretle uğraşan ve bunda başarılı olan insanların çok zeki olduklarını daha iyi anlıyorum. Bir işin başında olup onu yönetebilmek büyük mesele. Zaten bu yönde bir tecrübesi bulunmayan insanların dünyaya bakışları da çoğu zaman yararsız ve işi yokuşa süren özellikler sergiliyor. Ancak söylemek gerek, A. Dalgakıran’ın eleştiri ve fikirlerini başka herkes de söyleyebilir. Bunları düşünmek ve söylemek için bir işadamı olmaya gerek yok. Herkes her şeyin farkında. Herkes her şeyi biliyor. Anlaşılan, fotoğrafı ortaya koyduktan sonra asıl iş, düşünülenleri hayata geçirebilmek. Bunun için yapılması gereken de belli aslında: Akılcı bir plan yapıp, bu planın işlemesi için maddî-manevî irade göstermek. Zannedildiğinden daha zor olduğunun farkındayım. Özellikle de sözde demokrasi çağında. “Türk’ün yasağı üç gün sürer” sözünün geçerli olduğu bir ülkede… Acaba ülkelerdeki bu tür atılımların daha çok savaşlardan veya devrimlerden sonra görülmesinin bir nedeni de bu mu ola?
Yüzleşme
YüzleşmeAdnan Dalgakıran · Kronik Yayın · 202175 okunma
şu bizim Akşehirli tonton Nasreddin Hoca'yı j yalnızca bilgili, hazırcevap sanma. Hoca hem cömert hem de yardımsever bilinirmiş yaşadığı çağda. Bu yüzden ona bol bol misafir gelirmiş. Bu güzel ev sahibine gelenler yer içer, yatar kalkar, bir türlü gitmek istemezmiş. İsanoğlu gariptir. Kimi iyiliğe iyilikle karşılık verir, kimisi de iyilik
Reklam
Kimi zaman kinik açıkyüreklilikte öyle bir sınıra ulaşılır ki, sinirleri bozulan, ölçüyü kaybeden kişi artık hiçbir şeyden korkmaz olur; her türlü rezalete hazırdır, haz da duyar bundan. Nedenini açıkça bilmese de saldırır insanlara, sorun çıkacak olursa, bu sorunu halletmek için bir dakika sonra çan kulesinden atlamaya da kesin kararlıdır. Bu durumun belirtisi genellikle fiziksel gücün azalmasıdır.
Kpss süreci dahil hayatta insanlara sormamanız gereken sorular 1)Bekar ya da nişanlı birine evlilik düğün ne zaman 2)Sen şimdi ne oldun eğer o kişi sınav sürecinde ise bunu kafaya zaten takıyordur iyice takabilir 3) Hayatının zorlu döneminde bazı insanlar kilo alıp verebilir kilo mu aldın ya da çok zayıflamissin insanların rahatsızlığı olabilir 4)Bir insan bir konuda başarılı olamayabilir onu biraz yüreklendirmek gerekiyor polyonacılık değil yaparsın edersin de demiyorum kendini bu alanda geliştirebilirsin unutmayın yeryüzünde hiçbir insan her alanda iyi olamaz. Ve ayrıca bir insana nasılsın diye sorduktan sonra ki bunu gerçekten önemsediğiniz insanlara sormalısınız soruyu sormayın bile
608 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
2022 Women's Prize Edebiyat Ödülü kazananı @ozekiland nin #biçiminveboşluğunkitabı @ithakiyayinlari tarafından çevrilerek okuruna sunuldu. Babasının ölümünden sonra annesiyle başbaşa kalan Benny adlı karakterimizin etrafındaki nesnelerle kurduğu sıra dışı ilişki veya istemsiz maruz kalma hali ve buna karşı tavır geliştirme süreci ile beraber yaşadığı zorluklar (kimi zaman kontrolden çıkan hadiseleri beraberinde getiriyor ),annesi ile iki kişilik bir aile olabilme çabaları, küçük yaşta annesinin içinde bulunduğu ruhsal bunalımlara destek olmaya çalışması, ailenin yaşadığı geçim sıkıntıları, tüm bunlara rağmen birbirlerine karşı kurdukları duygusal bağ, çocukluktan ergenliğe geçiş sürecinin sancıları hikayeleştirilerek anlatılırken, aynı zamanda Zen Budist rahibi olan yazarımızın bu öğretileri kitabın içerisine büyük bir incelikte yerleştirmesine de şahit oluyoruz. Kitabın kalınlığı gözünüzü korkutmasın, sıradışı bir metin okumak isteyenlere tavsiye ederim.
Biçimin ve Boşluğun Kitabı
Biçimin ve Boşluğun KitabıRuth Ozeki · İthaki Yayınları · 202373 okunma
Büyümeye ve kendini büyütmeye kafa tutmuş bir kadınım. Sızıyım / sızlanırım, razı değilim / nazlanırım. Şimdi değil belki ama bir zaman sonra, kim bilir, uslanırım...
Reklam
Aşk, sanki bir nevi büyü ile uzun hatıraların yerini tutar. Bütün öteki sevgilerin bir geçmişe ihtiyaçları vardır. Aşk ise adeta sihirli bir tarzda, kendisi bir geçmiş meydana getirir ve bizi onun içine gömüverir. Böylece içimizde vaktiyle bize yabancı bir kimse ile -tabir caizse- yıllarca beraber yaşamış olmak gibi bir şuur uyandırır. Aşk ışıklı bir noktadan ibarettir, ama yine de zaman mefhumunu avucuna almış gibi bir hâli vardır: Aşk birkaç gün önce yoktu, birkaç gün sonra da olmayacaktır. Fakat var olduğu müddetçe ışığını, kendisinden önceki zamanın üzerine olduğu kadar, kendisinden sonraki devrenin üzerine de saçar.
Sayfa 65 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
İlhan Berk'in de aralarında olduğu büyük şairler, önce ‘şiir’ olmuş, sonra da şiirlerini yazarak 'şair' olmuşlardır. O yüzden onların şiir dışında yazdıklarını okurken de şiirden doğru ve şiire doğru bir gidiş-geliş yaşarız her zaman.
187 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
(İnceleme ve Özet) Bu ilk kitaptan yıllar sonrasında yaşayanan bir olayla başlıyor. Digory'nin yaptığı dolap Narnia'ya açılıyor demiştik. Kitabın başında dört kardeş bir profesörün evinde yaşamaya başlıyor. Burada saklambaç oynarlarken Lucy o dolaba saklanıyor ve geri gittikçe dolabın sonu olmadığını görüyor. Sonunda Narnia'ya geçiş yapıyor. Burada Bay Tumnus ile tanışıyor. Kardeşleri böyle bir ülke olduğuna inanmıyorlar. Sonunda onlar da gidip Narnia'yı görüyorlar. Narnia, Beyaz Cadı Jadis yüzünden karlarla kaplı. Bir kehanete göre bu dört çocuk tarafından kurtarılacakmış. Aslan onlara yardım ediyor ve Narnia'yı kurtarıyorlar. Yıllarca oranın Kralı ve Kraliçeleri oluyorlar. Sonra bir gün tekrar o dolaptan geçip eski dünyalarına dönüyorlar ama değişen hiçbir şey yok ve zaman hiç ilerlememiş.
Aslan, Cadı ve Dolap
Aslan, Cadı ve DolapC. S. Lewis · Doğan Egmont Yayıncılık · 20122,517 okunma
720 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
İlk bölümü okurken daha karaktere bağlanmamışken bile Shannon’un çektiği acıya empati duyarken onun için üzülürken buluyorsunuz kendinizi. Yazar duyguları o kadar iyi işlemiş ki siz Shannon ve Johnny oluyorsunuz. Shannon’un aile, okul travmaları; Johnny’nin sakatlığı, çektiği fiziksel acı ve kaybetme korkusu bir parçanız haline geliyor.
On Üç’ü Bağlamak
On Üç’ü BağlamakChloe Walsh · Martı Yayınları · 2024261 okunma
Reklam
MUS’AB BİN UMEYR RADIYALLÂHÜ ANH
Mus’ab bin Umeyr (r.a.), Ashâb-ı Kirâm’ın büyüklerinden, ilk Müslüman olanlardan ve İslâm’a çok büyük hizmetlerde bulunan Kur’ân-ı Kerîm muallimi bir zâttır. Mus’ab bin Umeyr (r.a.), zengin, hâli vakti yerinde olan bir aileye mensuptu. Anne ve babası, onu çok severlerdi. Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin, insanları İslâm’a davet ettiğini duyunca,
franz kafka,dönüşüm üzerine ve övgüler
Dönüşüm
Dönüşüm
Modern dünya edebiyatında çok tartışılan, çok yorumlanan ve edebiyat akımlarına yerleştirilmesi zor eserler bırakan Franz Kafka, 3 Temmuz 1883'te Almanca konuşan Çek asıllı Yahudi bir tüccar ailenin oğlu olarak Prag'da doğdu. Kafka'nın babası, yoksul koşullardan zengin bir tüccar durumuna yükselmiştir. Annesi ise varlıklı,
Başkaları kalmadı. Onu göklere çıkaran, yerlere gömen aşkın deliliğinden de kurtuldu. Zaman sadece kendisi. Başka hayatlar kalmadığı için başka hayatlardan ara ara kalbine yürüyen o tuhaf endişe de, üzüntü de yok. Anlamanın azabından kurtuldu. Sadece inanıyor. Öyle bir hiza buldu ki kendine, o güzelim, biricik hikayesi, önce tuhaf bir can sıkıntısına, sonra da yalnızlık korkusuyla herkesten yapılmış bir yalana döndü.
Sayfa 8
Sevgili Helga Brun, Aradan kırk yıldan fazla zaman geçti, ama olanları unutamıyorum ve sana o kompozisyon ödevi için teşekkür etmek maksadıyla yazıyorum. Çok yalnızdım, kendimden utanıyordum,ama nedenini anlayamıyordum. Sonra ödevi yazdım, içimde bir şeyler çözüldü,süreç başlamıştı. Kendimle, mutsuzluğumla,zayıflıklarımla, güçlü yanlarımla barışma ve kendime karşı sorumluluk alma süreci. Dünyadaki koşullarla barışma,yaşamı bir ödül gibi görüp kıymetini bilme süreci. Ödev buydu, bundan dolayı da mutlu olmalıyız, bunu çok ciddiye almalıyız. Altmış yedinin yazı bodrumdan yukarı çıkan merdivenin ilk basamağını çıktım ben. Kendi bodrumuna tıkılıp kalmış o kadar çok insan var ki , üstelik manzaranın geniş, büyük resmin anlamlı olduğu ,gelecek ve bilinmeyen korkusunun beklentiye dönüşebileceği yer olan bu üst katlar boş dururken.
394 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
200 YILLIK ESKİMEYEN BİR AŞK
Seneler önce yazılmasına rağmen hala insanın okuduğu zaman içini hoş eden ve eskimeyen bir aşk romanı, bu kadar sene önce yazılmasına rağmen çok akıcı bir kitap çoğu klasik böyle değildir. Klasiklere başlamak için güzel bir başlangıç olabilir, tavsiye ederim. Kitap ana karakterimizin bakış açısı ile yazılmış buda bir o kadar duyguların okuyucuya geçmesine sebep oluyor. Ne kadar aşk romanı denilsede aşkı vıcık vıcık işlemiyor genede Elizabeth ile Darcy arasındaki aşk bir o kadar insanı kendine çekiyor. İki kişi birbirini sevdikten sonra statünün, maddiyatın önemli olmadığının kanıtıda diyebiliriz. Bazen aşk için gururumuzu ve önyargımızı bir kenara bırakmamız gerekir. :)
Gurur ve Önyargı
Gurur ve ÖnyargıJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202375,4bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.