·
Puan vermedi
[Suikastçının Hançeri-Sarah J Maas]
Cam Şato serisi okuduğum en en en iyi fantastik serilerden bir tanesi ve bu kitapta da biz Aelin’in geçmiş yaşamını okuyoruz. Suikastçı olduğu dönemleri ve o dönemde neler yaşadı da işte böyle şeyler oldu onları öğreniyoruz ve çok müthiş bir kitaptı. Seriye başlayanların ilk bu kitabı okuyarak başlamaları gerektiğini düşünüyorum çünkü Aelin’in gelişiminden dolayı çok gurur duyacaklar.
Aelin’in Suikastçı olarak geçirdiği zorlukları ve yaşadığı anları okuyoruz bir de Sam ile tanışıyoruz. Asıl seride de Sam’in adı geçerdi ve çok merak ederdim çünkü Aelin’in unutamadığı bir ilk aşkıydı. Sam’i severim diyordum ama bu kadar da çok seveceğimi de düşünmemiştim gerçekten inanılmaz güzel bir erkek karakterdi. Kitapta da tempo hiç ama hiç düşmüyor. Çok olaylı çok hareketli ve çok akıcı bir kitaptı. Bir de bu kitapta bazı tanıdık isimlerle de karşılaşıyoruz.
Yani önce bu kitabı okuyanlar o karakterleri seride görünce arka planını da bilmiş olacaklar. Bu tarz detayları da çok sevdim. Cam Şato serisini hala okumayanınız varsa mutlaka öneririm. Vereceğiniz tüm paraya da değer bir seri ama ilk 3 kitabı -bu kitaptan bağımsız olarak- size biraz daha basit gelebilir ama seri zaten üçüncü kitaptan sonra kendisini göstermeye başlıyor ve muhteşem bir fantastik evrenin içinde oluyoruz. 
Suikastçının Hançeri 
Sarah J. Maas
Rüya mısın yoksa?
İnanamıyorum, sen var mısın? İnanamıyorum bir türlü. Tuttuğum ellerin mi? Öptüm dudakların mı? Kim bilir? Belki de yoksun, ben bir rüya görüyorum, biraz sonra uyanacağım. Her şey ansızın silinecek. Ne saçların kalacak ortalıkta, ne gözlerin. Yine kahredici yalnızlığıma döneceğim. Biraz daha yıkılmış, biraz daha sensiz.
Sayfa 142Kitabı okudu
Kapsamlı araştırmalar, ortalama olarak kadınların biraz daha yaşlı ve sosyal olarak yüksek konumda olan erkekleri, buna karşın erkeklerinse çekiciliği bel-kalça oranı ve göğüs ölçüsüne göre belirlenen daha genç kadınları eş olarak tercih ettiklerini göstermiştir.
Sayfa 59Kitabı okuyor
“Gideceğimiz yolu hepimiz biliyoruz. Fakat yol uzadıkça ayrıldığımız alem, bizi her günden biraz daha fazla meşgul ediyor. Şimdi onu, hüviyetimizde gittikçe büyüyen bir boşluk gibi duyuyoruz, biraz sonra, bir köşede bırakıvermek için sabırsızlandığımız ağır bir yük oluyor…”
Bir Tavşan önüne bir daktilo almış, tak tuk tak tuk birşeyler yazıyor. Oradan geçen bir Tilki:
– Hey Tavşan, ne yazıyorsun?
– Doktora tezimi yazıyorum.
– Ha öyle mi, çok güzel, ne hakkında?
kendime inanıyorum. yaptığım her işe inanıyorum. dağ gibi durdum, dağ gibi dağılacağıma da inanıyorum. fakat bir arka bahçe var, biraz rakı ve tanıdık iki göz var ona kendimden daha çok inanıyorum.
Nature dergisinde çıkan son dönem bir çalışmada, vücut ısısının yaşam uzunluğuna etkisi inceleniyor. Varılan sonuç; vücut ısısı düşükse ömrün uzadığı yönünde. Tıpkı buzdolabında yiyeceklerin bozulmaması gibi. Evet, biz de biraz soğuğa maruz kalınca uzun yaşıyor, kolay bozulmuyoruz. Vücut ısısının canlılara etkisi şimdiye kadar metabolik hız açısından ele alındı. Nitekim vücut ısısı arttıkça canlının metabolik hızı artar. Artan metabolik hız ise yaşam süresini kısaltır. Metabolik hızları yüksek hayvanlar, metabolik hızları düşük olanlara nazaran daha kısa yaşar. Hâlihazırda bunu destekleyen çok sayıda yayın bulunuyor. Ancak bu son çalışma şu farkı ortaya koydu; metabolik hız aynı kalsa da vücut ısısı düşürülen laboratuvar hayvanlarında ömür uzuyor.
Gelip geçici bir hevesle ebedî bir tutku arasındaki tek fark hevesin biraz daha uzun sürmesidir.
Sayfa 28Kitabı okuyor
Bir şeylerin başlaması hep başka bir şeylerin bitmesine denk düşer. Biri bir diğerine dönüşüp size ekleniverir. O zaman geride bıraktığınızı sandığınız her şeyi farkında olmadan yanınıza katarak, peşiniz sıra sürükleyerek yolunuza devam edersiniz. Bunun için yıllar geçtikçe yürümek biraz daha zorlaşır. Ardınızda sürüklenen gürültücü teneke parçalarını göremezsiniz. Kafanızın içinde uğuldamakta olan sesin nereden geldiğini öğrenmek için doktor kapılarını aşındırdığınız bile olur. Size bazen arkanıza dönüp bakmanızı söylerler. İşte tüm bu peşinizdeki kalabalıktan dolayı kararlarınız ve değişimleriniz geçmişinizden bağımsız değildir. En önemsiz kararınızda bile artık hatırlamadığınız küçücük bir anının, geçmişe ait minicik bir hatıranın rolü olabilir. Ama bu durumun sizi ve yaşadıklarınızı karmaşıklaştırdığını ya da önemli kıldığını sanmayın sakın. Çünkü bu herkesin başına gelir.
Sayfa 40 - hep kitap
