Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayatta kendinizi nerede bulacağınızı tahmin etmek istiyorsanız tek yapmanız gereken küçük kazanç ve kayıplarınızın kavisini takip etmek ve gündelik tercihlerinizin on ya da yirmi yıl sonra nasıl bir birikim oluşturacağını görmektir. Her ay kazandığınızdan daha az mı harcıyorsunuz? Her hafta spor salonuna mı gidiyorsunuz? Her gün kitap okuyup yeni bir şeyler mi öğreniyorsunuz? Gelecekteki sizi tanımlayan şeyler bu tür küçük savaşlar olacak.
insan soyunun duygularını anlatan, psikolojik derinliklerine inebilen tek bir birikim vardır: "O da edebiyat."
Reklam
2(aslinda 3 ama 1 yil okumaya ara verdim) yillik birikim olsun benimkide
İnsanın kendi bilgi yetilerinden veya araçlarından, duyularından, algılarından, gözlem ve deney yapma kabiliyetinden şüphe etmeye başlaması, oldukça ileri bir bilinç ve birikim seviyesi gerektirir ve nitekim tarihsel olarak da böyle olmuştur.
Gerçek önemli değil de politika için gerçeğin nasıl yansıtıldı önemlidir Medya çağında kimin kendinde nasıl ifade ettiği o kişinin gerçek düşüncelerinden daha öndedir Bu yüzdan kentte düşünmaye yatkın kişilikler kentte konuşmaları yönlendirme sanatı olan politikayı pek beceremezler Doğru bildiklerini söylemeye çalışırlar ama sonunda kendi
Batı’ya mahkumiyet ve kendinden mahrumiyet!
Şimdi bütün birikim önümüzde,mesele epistemoloji meselesi değil,bilme meselesi değil,bilmeyle bir şey halledemezsin. Dolayısıyla bugün insanın en temel sorunu,bilme sorunu değil,anlayabilme ve olma sorunu. Her şey elimizin altında ama hiçbir şey anlayacak durumda değiliz.
Reklam
Çünkü anlamak bir ortak dil gerektirir. Ortak dil ise, ortak yaşam / ortak bilgi / ortak birikim /ortak düş kimi yerde, ortak düşüş demektir. Ortak değilse bile, yakın / benzer / gibi. Ama diyebilirsin ki, Bana yabancı olanı arıyorum ben. Öyleyse yolun açık olsun.
Sayfa 13 - SelKitabı okuyor
Bu dünya ruhumuza hitap etmiyor.
İnsanlar büyüyüр yaşlanıyor ve bu en başta Allah'ın huzurunda olan ruh, sürekli içimizde nuru aramaya devam ediyor. Ama çoğunlukla beden egemen oluyor. Beden hakimiyeti ele geçirdiği zaman, insanoğlu bedensel ihtiyaçlarına saplantılı hale geliyor. Yemeğe saplantılı hâle geliyor mesela; barınağa, arzularına, şehvetlerine, bir aile kurmaya, daha fazla birikim yapmaya bağımlı oluyor. Herkes bedeninin ihtiyaçlarını karşılamak için mücadele ediyor, mal mülk biriktiriyor, ama içimizdeki ruh açlıktan ölmek üzere. Çünkü ruh bu dünyadan değil. Buradan gelmedi, gökten geldi. Ve bu dünyadaki hiçbir şey onu besleyemez. Bedenimiz topraktan yaratıldı ve o toprak dünyaya ait, dolayısıyla bedenin tüm ihtiyaçları ve arzuları dünyada karşılanıyor. Ama bu dünya ruhumuza hitap etmiyor, onun ihtiyaçları karşılanmıyor. O gökten geldi ve yalnızca göksel olanla beslenebilir; o da vahiydir. Vahyin amacı, ruhumuzu beslemektir.
Sayfa 270Kitabı okudu
Tek ve tenha
kişinin ne olursa olsun kendine yetmesi gerektiğini öğrenmesi gerekiyor. maddi yahut manevi. hayatın birçok yerinde birilerine bağlı olarak devam etmek bizi tam olarak hayata karşı hazırlamış olmaz. bazen çevremdekiler 'babana da borcun olmaz' diyorlar ama ben ondan aldığım parayı -kendisi borç olarak vermese de- geri veririm. bu elli altmış liradan bin liraya kadar varır. liseden beridir harçlıklarım veya herhangi bir parayı üçe bölüp -ihtiyaç, istek, birikim- maddi olarak bir şekilde kendime yetmeye çalıştım. tâbi o zamanların ekonomisi ile birikim yapmak kolaydı. şu ân ki mevcut durumda ihtiyaç ve istek diye ikiye ayrılıp birikim biraz erteleniyor. lâkin miktarı ne kadar olursa olsun birikimin de yapılması mühimdir. manevi hususunda ise evet, fikirlerine, yönlendirmelerine değer verdiğimiz; bizim iyiliğimizi isteyen arkadaş veya akrabalarımızdan destek almak, onlarla istişare etmek elzemdir lâkin hayatımızın her ânında yanımızda, yamacımızda mütemadiyen ol(a)mayacaklar. ayrıca böyle bir beklentiye girmek kişide hayal kırıklığını da beraberinde getirebilir. her ne kadar insan olarak sosyal bir varlık olsakta günün sonunda tek ve tenhayız.
Memleketin ancak okuyup,çizmek ve yazmakla kurtulacağını inananlardanım.
Reklam
Anne Derim
Ne an başım sıkışsa, koşarım anne derim. Kor ateşten alevden, o korur zannederim.
Sirya yayıncılıkKitabı okudu
Hem çok para harcayıp hem çok birikim yapan insanlar cin mi?
Damlaya damlaya göl olur..
Acı gerçek şudur: İnsanların onuru­muzu ve kişisel bütünlüğümüzü zedelemesine izin verdiğimiz her an, bizi daha fazla incitmelerine katkıda bulunuyoruz. Duygusal şantajın yaşamımızın tepesine birden indiği sanırısına kapılabiliriz. "O kişi nasıl olur da bu kadar sarsıcı bir tavır takınabilir?" diye sorarız kendimize. Duygusal şantajın ilişkiye girişi, bazen gerçekten ani olur; ama genelde birikim sonucdur. Biz izin verdiğimiz için zaman içinde sağlam bir temel bu­lur.
Sayfa 156 - Altın KitaplarKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.