Bir kişinin yalnızca şair olması yetmez. Kültür ve birikim de gereklidir. Sadece ilham ile söylenen şiir ayrı, ilhamın kültür ve birikim ile zenginleştirildiği şiir ayrıdır, işin içine sanatkâranelik de girerse şiir, en asil kılığına bürünür.
"Hayatta kendinizi nerede bulacağınızı tahmin etmek istiyorsanız tek yapmanız gereken küçük kazanç ve kayıplarınızın kavisini takip etmek ve gündelik tercihlerinizin on ya da yirmi yıl sonra nasıl bir birikim oluşturacağını görmektir."
Kitap okurken unutulmaması gereken şey şudur: Kitap, sabit bir materyaldir. Değişken olan sizsiniz. Dolayısıyla sadece "Hangi kitabı seçeyim?" sorusu üzerine düşünmek hatalı olacaktır. "Ben bu kitabın karşısına hangi halde çıktım?" sorusu çok daha önemlidir. Böyle eserlerin karşısına az birikimle gitmek ile çok birikimle gitmek arasında devasa farklar vardır. Bu sebeple 5-10 yıl sonra hiç çalışılmamış gibi baştan çalışılabilir. Bu, aynı eseri peş peşe 3-4 defa okumaktan çok daha faydalıdır. Zira zaman aralığı koymadan 4 defa okusanız da aynı birikim düzeyinizle bu eseri okur ve benzer çıkarımlar yaparsınız. Peş peşe yapılan 4 okumadansa 5 yıl ara koyarak yapılan 2 okuma çoğu zaman daha faydalıdır.
Başlangıçta psikolojiden, felsefeden, bilimden medet ummuş ama onlarda aradığımı bulamamıştım. Sinema da çok yüzeysel geliyor, bana ihtiyacım olan eğitimi sağlayamıyordu. Bunun üzerine anladım ki insan soyunun duygularını anlatan, psikolojik derinliklerine inebilen tek bir birikim vardır: O da edebiyat
Hemen hemen her şey -toplumsal süreçler ve her tür insan faaliyeti- eşlik eden bir boş zaman artışı olmaksızın hızlanma eğiliminde. Bu nedenle daha çok iş yapabilmemizi sağlayan yeni teknolojiler ve uygulamalar geliştirmeye devam etmemiz gerekiyor; bu da sarmalı hızlandırıyor. En azından Endüstri Devrimi'nden beri böyle oldu. Sorun, daha önce tartıştığımız gibi, modern toplumun çizgisel ve denetimden yoksun bir daha fazla, daha fazla, daha fazla mefhumuna dayanması. Ya da Daft Punk'ın aynı isimli hit şarkısında robotik sesiyle seslendirdiği gibi, "Harder, better, faster, stronger." Endüstriyel dönemde sınırlandırıcı etkisi olan ve itidali ve ertelenmiş tatmini yücelten kültürel birikim tamamen kaybolmuş vaziyette.
En başarılı dönem ilk on beş yıl dedim, cumhuriyet tarihinin en başarısız dönemi ne zamandır derseniz; bence onu şimdi yaşıyoruz. Yani özellikle 1980’den beri üretim artmıyor, mevcut üzerinde oynanıyor; birikim zenginliği ile oynandığı için de artık bu dönemin sonuna gelindi.
"Birikim sorunu" diye yazmıştı Adrian. Bir atın üzerine para koyuyorsunuz, at yarışı kazanıyor ve kazançlarınız bir sonraki yarıştaki ata gidiyor ve bu böyle sürüyor. Kazançlarınız birikiyor. Ama kayıplarınız birikiyor mu? Yarışta birikmiyor, orada sadece başlangıçta koyduğunuz parayı kaybediyorsunuz. Ama hayatta? Belki de burada farklı kurallar geçerli. Bir ilişki üzerine bahis oynuyorsunuz, bahis başarısızlıkla sonuçlanıyor, bir başka ilişkiye geçiyorsunuz, o da başarısızlığa uğruyor: belki de kaybettiğiniz şey iki basit eksi değil de ortaya koyduğunuz şeyin çarpımı. Zaten, insanda böyle bir duygu uyanıyor. Hayat sadece toplama ve çıkarma değil. Aynı zamanda kaybın, başarısızlığın birikimi, çarpımı.