Evler büyüdü.
Ama aileler küçüldü.
Hanelere televizyon girdi.
Biz okumayı unuttuk.
Arabalarımız oldu en yenisinden.
Biz yürümeyi unuttuk.
Evlere klimalar girdi en kalitelisinden.
Serinlemek için ağaçların altına oturmayı unuttuk. Büyükşehirlerde yaşamayı öğrendik.
Köyde yağmur kokusunu unuttuk.
Ceplerimize telefonlar girdi en akıllısından.
Biz muhabbet etmeyi unuttuk.
Bilgi arttı.
Ama vicdanımızı kullanmayı unuttuk.
Elimizin altına bilgisayar geldi.
Postacıları unuttuk.
Her cüzdana kredi kartı girdi.
Biz paranın değerini unuttuk.
Parfümlere verdik tüm değeri.
Kırlarda taze çiçeklerin kokusunu unuttuk.
İlaç kolay bulunur, tedavi çabuk edilir oldu. Hastalıklar çoğaldı ve sağlıklı yaşamayı unuttuk. Ve o kadar çok koşturduk ki...
Biz yaşamayı unuttuk.
Biz İsrâiloğulları’na kitapta şunu bildirdik:
Doğrusu siz yeryüzünde iki kez bozgunculuk çıkaracak ve gerçekten büyük bir taşkınlıkla büyüklenip azacaksınız.
(İsra,4.ayet)
Her roman insana kendi tarzında bilgi aktarır ve bilinçaltımıza işlemiş olan bilgilerle birlikte yeni hayalleri açığa çıkarır.
Okumaya başlarken dikkat ettiğim noktalardan birisi de şuydu: Biz yıllar evvel ki yazarlara kafayı taktığımız için günümüz yazarlarına çok az destek oluyoruz ve onlara hak ettikleri gibi değer vermiyoruz. Onlarda
Didem Madak 23 Temmuz'u 24'üne birleştiren gece hayata gözlerini yumduğunda 3 kitap bırakmış ardında - bir de 3 yaşında Füsun'u. Annesi gibi genç yaşta ölmüş, 40'lı yılların daha başında. Ve 2011'den itibaren her yıl insanlar tanımaya başlamış Didem'i. Açıkçası şu an Türk edebiyatının en çok okunan bayan şairi diyebiliriz kendisi için. Nilgün
Arkadaşlar gitmeden önce bu yazının sizin için faydalı olacağını düşünüyorum. Ben yaklaşık 3 gündür Gürcistan dayım. Batum yani onların söyleyişi ile Batumi. Nüfusu tahminim 200binden fazla şu dönemlerde. Ticaret belli ki yavaş yavaş gelişiyor. Limanları dolu dolu. Ticaretle ilgili belli ki çok fazla alana etki eden bir oluşumları var. Artvin ve
KATILIM İÇİN SON 1 SAAT
135 KİTABIMIZ VAR. HERKES ÇEKİLİŞE DAVETLİDİR.
Kitap bağışçılarımız ve sizlerin sayesinde dopdolu bir kumbaramız oldu. Bize bu kıymetli eserleri hediye eden kitapseverlere çok teşekkür ederiz.Biz de çekilişle bu kitapları sizlere dağıtıyoruz. Tam 135 kitap var. Alfabetik sıralı olarak yorumda belirtilen kitaplar.
Çekilişe katılmak için yapmanız gereken şey; benim alfabetik olarak bu iletinin altına yazdığım yorumdan istediğiniz kitabı bulup, o yorumun altına katılımınızı belirtmeniz.
Mesela Stefan Zweig Satranç kitabını istiyorsanız, o kitabın altına yorum yazmanız gerekli.
Diğer yorumlar geçersiz sayılacaktır.
BİR KİŞİ EN FAZLA 5 KİTAP İÇİN ÇEKLİŞE KATILABİLİR !!!
Bu iletiyi paylaşarak diğer arkadaşlara ulaşmasına yardımcı olabilirsiniz.
13.03.2019 23.59'dan sonra yazılan yorumlar geçersiz sayılacaktır.
Kitap kazananların çekilişi 15.03.2019 19.00'da yapılacaktır.
Herkese Bol Şanslar...
Sabahattin Ali bu kitabı 1947 yılında yazmıştır. Kitabın adının da geldiği Sırça Köşk hikayesi politik olduğu gerekçesiyle zamanında ülkemizde yasaklanmış ve o dönemde de toplatılmıştır. Ali'ye, devlete başkaldırı var bu kitapta, sen kim oluyorsun denilmiştir. Bana kalırsa çok ağır eleştiriler yoktur bu öykünün içerisinde ama ne yazık ki o dönem