Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alahrazola
Bosna katliamlarının en acı günlerinde bazı Boşnak askerler Aliya' ya gelirler. " Başkanım, Sırplar bizim kadınlarımıza tecavüz, esirlerimize işkence ediyorlar. Biz de onlardan ele geçirdiklerimize aynısını yapalım." derler. Cevap çok nettir : " Sırplar bizim öğretmenimiz değiller. Biz bunları yapamayız!"
Sayfa 68 - Roza Yayınevi
Bosna'nın uğradığı barbar saldırısı karşısında tek başına bir insanın da ahlakı sonuna kadar diri tutabileceğinin eşsiz örneğini sunan, çağımızın bilge önderi Aliya İzzetbegoviç, savaşın en yoğun zamanında askerlerine şöyle hitap ediyordu: "Görüyorsunuz, Allah karşımıza acı veren bir imtihan çıkarmıştır. Boğazlandık, kadın ve çocuklarımız öldürüldü, camilerimiz yıkıldı. Ama biz kadın ve çocukları öldürmeyeceğiz, kiliseleri yakmayacağız. Bunu yapmayacağız, çünkü bu bizim yolumuz değil. Biz muzaffer olacağız, çünkü biz başkalarının dinine, milliyetine ve farklı kanaatlere saygı gösteriyoruz ve çünkü bu zor durumumuzda bile temiz insanlar olmaya çabalıyoruz. Ve başkalarının ibadethanelerini yıkmak bize her halükárda yasaklanmıştır."
Sayfa 149 - Kapı yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hz. Ibrahim'in dini esaslari üç dini kapsayabilir mi?
Hz. İbrahim'in önerdiği Müslüman merhametiyle Hıristiyan veya Yahudi merhametini kıyaslamak mümkün değildir mesela. Vicdanlarımız aynı değerleri merkeze almıyor artık. Haniflik, dosdoğru olmak demek. Buradaki doğruluktan bizim anladığımız ile sizin anladığınız kıyas kabul etmiyor nedense. Bizdeki hoşgörü sizde olsaydı Filistin'de yahut Bosna'da, Müslüman coğrafyası ve Ortadoğu ülkelerinde her gün cinayetler işlenmezdi. 'Öldürmeyiniz!' emrini 'Öldürtmeyiniz!' biçiminde de okuyacak bir Hıristiyan veya Yahudi dünyasını nerede bulacağız?
"Görmüyor musun? Ahmet Rıza'nın Paris'teki yamalı ceketini hâlâ alkışlıyorlar; Talat'a bak, Edirne'de giydiği sarı kaputunu hâlâ çıkarmadı, hâlâ asker tütünü içiyor. Uzağa gitmeye ne hacet? İşte Sultan Hamit... Ne sayede sağ kaldı? Burnunun sayesinde!.. Gazeteler her gün burnuna kandil asmakla meşgul. Biri çıkıp da, 'Bizim bir Mısır'ımız vardı, bir Bosna Hersek'imiz vardı, bir Şarkî Rumeli'miz vardı; ne oldu?' diye hesap soruyor mu? Sormuyorlar neden? Çünkü halk fikriyle değil, gözüyle görür de ondan! Çünkü Şarkî Rumeli'nin gittiğini fikir görür, Abdülhamit'in uzun burnunu göz görür de ondan!.. Sizin de yaptığınız bu inkılaba, bu ehrama bakmayacaklar; rubanız kaç tane? Eviniz kaç katlı? Onu sayacaklar."
Sayfa 310 - Abdülhamit'i Burnu KurtardıKitabı okudu
Bosna Hersek'te 1992-1995 yılları arasında, dünyanın izlediği, tarihin tanıklık ettiği, haksız bir savaş yaşandı. Aslında savaş demek de yanlış, çünkü bu daha çok Boşnaklara yapılan bir saldırıydı. Boşnaklar olarak savaşı tahmin etmiyorduk, başladığı zaman bile inanmaktan kaçındık. Öyle ki düşman olarak bahsedilen insanlar yıllarca komşu, dost olarak görüp yaşadığımız insanlardı. Bizim insanlığımıza, vicdanımıza göre böyle bir şey imkânsızdı. O yüzden düşman savaşa hazırlanırken ruhumuz bile duymadı.
Bizim hayatlarımız gerçekler üzerine kuruludur. Süslü kelimelere ihtiyacımız yok.
Reklam
Mali , Açe sumatra , Gazze şeridi Moritanya, Şam , Kahire, Bosna, İstanbul, Diyarbakır, Kerkük bizim Kudüs bizim, Kudüs bizim Londra , Paris, Heykel kulesi değil!
Bizim için Türkiye, Edirne'den başlayıp Kars'ta biten bir ülkenin, bölgenin, coğrafyanın adı değildir. Bosna'dan, Üsküp'ten, Kırım'dan, Kudüs'ten, Halep'ten, Buhara'dan başlar ve bitmez. Umut gibi...
"Nefrete, nefretle cevap vermeyin. Bosna için nefret çıkmaz sokaktır. Nefret sadece bizim ruhlarımızı zedelemiyor, Bosna'nın özünü de zedeliyor."
Sayfa 121 - Olympıa YayınlarıKitabı okudu
Evet bizim bir sancımız vardır. Bu sancı Bosna-Hersek'ten Doğu Türkistan'a kadar uzanan bu geniş coğrafyadaki insanların sancısıdır. İşte bu sancılardan dolayı, " bütün müslümanların derdi bizim derdimiz ve onların birlik davası bizim davamızdır " dediğimizden dolayı İslam birliği gibi bir davamız vardır. Evet bu davamız vardır ve bu uğurda çileli, meşakkatli bir uğraşa da talibiz.
Reklam
Biz lisedeyken ,üniversitedeyken Filistin bizim için sorundu. Afganistan bir sorundu .Bosna , Azerbaycan,Cezayir, Çeçenistan bir sorundu. Oralara gidip şehit olmak isteyenler vardı aramızda .Aradan on yıl geçti ve bugün dindar bir adamın ilk sorunu arabasının modelini yükseltmek !Daha büyük bir ev satın almak !işinde yükselmek ve daha çok para kazanmak ! İşte size dindarların modernizasyonu !
Sayfa 367 - iz yayıncılık
317 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.