***Bir kızınki gibi uçuk ve narin olan bu yüzün arkasında zengin olmadan yaşamaktansa bin kere ölüme atılmaya hazır, verdiği bu karardan dönmez bir ruh bulunduğunu kim sezebilirdi ki!***
Yaşar Kemal in İnce Memed serisini okurken aynı zamanda yazar hakkında önüme çıkan röportajlar ve makaleleri de okuyordum.
Yaşar Kemal in şöyle bir söylemi
"...kurnazlık bozuk para gibidir: onunla büyük şeyler satın alınmaz, bozuk para ile bir insan ancak birkaç saat yaşayabilir. kurnazlıkla bir şeyi gizleyebilirsiniz, bir adamı aldatabilrsiniz, ama onunla geniş bir ufka varamazsınız...kurnazlık kısa görüşlüdür, fakat çok defa insanı başkaları için hazırladığı tuzağa düşürür...olga ise kurnaz değil, zeki bir kızdı..."
oblomov s.322
Saat 5,
5 kiralık sigara,
Bozuk yıllarda
Bozuk yollarda
İnce Memed
Yeşil çay
sürüyle borç
Hayatın bize borçlu oldukları yanında hiç sayılır.
Dağ başında yalnızlığım tütüyor
Türküler yankılanıyor
Yaşıyorum,
Sanırım...
Zamanı durdururum yüreğimde,
Sensiz geçtiği için,
Akrep yelkovana küskündür..
Şu bozuk saat çalışsa benim için ölümdür...
Bil ki akrep yelkovanı geçerse,
Atan bu yüreğim durur...
Bırak bozuk kalsın, hiç değilse;
Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur...
Gündüzleri moralim çok bozuk oluyor, çok halsiz ve isteksiz olduğum için canım kımıldamak bile istemiyor, kafamda karamsar düşünceler dolaşıyordu. "Kasvetli dünyaya geri dönmek zorundayım yeniden," diyordum. Akşama doğru uyuyakalıyorum ve bu uyku aşağı yukarı gece yarısına kadar sürüyordu. Sonra uyanıyor ve bir saat kadar tümüyle değişik bir ruh hali içinde uyanık kalıyordum. Kendimden geçmişçesine, uzayda dolaşır gibiydim.
Ayçagül Akar ‘a ithaf edilmiştir.
“Atma Babaaa..“
Yahu şu yoklukta, elindeki demir parayı taze betonun içine attı ya adam. Ben onunla renk renk akide şekerleri alırdım, gitti anam gitti! Tamam da ben büyüdüm, koca adam oldum, şimdi şu sekiz yaşımdaki köyde evin temel atılmasında yaşadığım anıyı
“Bu meydanı seviyorum, nabızdan nabıza atlamayı, güneşi herkesten önce karşılamayı, en son batıran olmayı. Durmuş bir zamanın müebbet bekçiliğini. Seviyorum...”
Önceliği olmadığım herkesi hayatımdan, yüreğimden, içimden, verdiğim değerlerden çıkarıyorum. Çünkü hep değer verdiğim, değerli gördüğüm herkes beni yanılttı. Hayatım da iyi olmaktan, insanları iyi görmeye çalışmaktan yoruldum. İnsanları tanımadan değer veriyorum, çünkü ben insani değerlere sahip bir insanım. Böylesine iyi olmayı nasıl başarıyorum
Herkes seni sen zanneder.
Senin sen olmadığını bile bilmeden.
Sen bile...
Seni ben geçerken
Derim ki,
Saati sorduklarında ;
Onu "O" geciyordur.
Kimse anlam veremez.
Tamir ettirmedin gitti derler şu saati.
Ettirmek istiyor musun demezler.
Bir bozuk saattir yüreğim hep sende durur.
Zamanı durdururum yüreğimde,
Sensiz geçtiği için.
Akrep yelkovana küskündür.
Şu bozuk saat çalışsa benim için ölümdür.
Bil ki akrep yelkovanı gecerse,
Atan bu yüreğim durur.
Bırak bozuk kalsın, hiç değilse ;
Bir bozuk saattir yüreğim hep sende durur.
Turgut Uyar
Hüzünlü Şair Turgut Uyar (1927_1985)
Yazdıkları hep yeni ufuklara doğru gitmek isteyen, derinleşmek, genişleşmek isteyen bir şiir dünyasıdır. Sıradan bir hayat sürer. Kendi hayatı dar gelir.
Belki asker olan babasının sürekli uzaklarda oluşundan, belki yalnızca kendi doğasından, belki de duygularının yoğunluğundan kederli bir çocuktu Uyar. Şöyle