Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şuan gerçekten iyi hissetmiyorum. İçimdeki burukluğun sebebini bilmiyorum. Bir yanım etrafı dağıtmak isterken diğer yanım sadece bağıra bağıra ağlamak. Beterin beteri var dediklerinde çok haklılar. Beter gecenin daha beter gecesi varmış. Ne hissettiğimi bilmiyorum, ne istediğimi bilmiyorum hayatım boyunca arada kalmışlığı ensemde hissettim hep. Ne beyaz kadar temiz ne siyah kadar kirliyim. Grinin en masum hali olur mu? İnan bana kime nasıl davranacağımı ya da ne diceğimi bilmiyorum. Şuan düşmanım bile olsa yanımda otur yanıma iki dakika ağlıyayım yanında diyebilirim, Şu arafımı yerin dibine gömmek istiyorum. Bence boşuna artık bu yalvarış. Ben yerimde debelendiğimle kaldım, her seferinde canımdan can gidişiyle kutladım kaybettiğim herşeyi...
687 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Bir kitap kurdu olarak bu incelemeyi yazma isteği duydum çünkü gerçekten yıllardır herkesin en çok sevdiği klasiklerden biri olup benim okumadığım bir kitaptı bu kitap Dostoyevskinin çoğu kitabını okudum ve tarzını yaptığı işleri severim normalde gerçekten tarzını betimleme tarzını verdiği felsefeyi düşünceyi beğenirim ama bu kitap bana göre
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,6bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
KONUSU Auburn, hayatta değer verdiği çoğu şeyi kaybetmiştir ve hayatını yeniden kurma mücadelesi içindedir. Ve iş bulmak için gittiği bir stüdyoda ressam Owen ile tanışır. Owen ise sanatını yabancı insanların itiraflarından ilham alarak yapan, özgüvenli ve Auburn’u önceden görüp etkilenen, tekrar karşısına çıktığında da hemen işe alan birisi.. Tanıştıkları andan itibaren aralarında farklı bir bağ oluşan ama ikisininde bazı sırları olan ikilii.. YORUMUM Önce erkek karakter aşııkk O’nu hatırlatan Kitabı bitirdikten sonra dedim ki keşke öncesinde hiç yorum görmemiş olsaydım veya arka kapağını bile okumamış olsaydım diye düşündüm çünkü bunlar başka beklentilerle başlamamı sağladı ama malesef bu beklentim karşılanmadı.. Baştaki bölümde Auburn’un gençliğinden birini görüyoruz kısacık ve onu o kadar sevdim kiii, ve böyle minicik bir an okuduk yani asla bu sevgimin sebebini anlayamıyorum ahahah Owen’ı da es geçemem tabi ki, özgüvenli oluşunu çok sevdim, zaten genelde ben öyle karakterlere direk ısınırım ve Owen da onlardan birisi oldu Auburn’u da sevdim ama çok bağ kuramadım onunla nedense ve Owen ile olan ilişkileri de tatlı olmasına rağmen o gerçekliği bana geçmedi ve “goodreads yılın en iyi aşk romanı” lafı abartı gibi hissettirdi malasef
Colleen Hoover
Colleen Hoover
İtiraf
İtirafColleen Hoover · Epsilon Yayınevi · 2022730 okunma
310 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Kitaba kötü demeye içim asla el vermiyor fakat biraz da ben elimde süründürdüğüm ve uzun zamana yayıp hızlıca ve keyifle okumadığım için maalesef öyle çok aşırı beğenerek okuyamadım kitabı. Fakat bu kitabın kötülüğünden değil, benim bir türlü istediğim zamanı ayıramamamdan kaynaklanıyor. Yoksa zaman ayırıp okuyabildiğim sıralarda kitap beni sıkça düşünmeye itti. Ben idam cezasının karşısında biri olduğumu söyleyemem, hatta bazı suçlar için destekleyici biri olduğumu bile söyleyebilirim. Fakat kitap birçok yerde bana bunu sorgulama gerekçeleri verdi. Fikrin değişti mi diye soracaksanız, değişti diyemem ama sorgulamalarım beni en azından bununla ilgili düşünmeye itti diyebilirim. Özellikle sonuyla da gözlerimi doldurdu, ağlamanın eşiğine getirdi. Sırf beni bile bu sorgulamalara ittiği ve duygu karmaşası yarattığı için, neden kapağında yazan Uluslararası Af Örgütü ödülünü aldığını anlayabiliyorum. Kitabı okuyacaksanız öyle hemen okudum geçti dememeniz, biraz düşünebilmek için kendinize zaman ayırmanız gerektiği kanaatindeyim. Fakat benim gibi de on güne yakın süre elinizde süründürmeden okumanız gerekir. Sizleri düşüncelere itecek, sorgulayacak ve duygulandıracak bir kitap diyebilirim bir kez daha ve yorumumu da böylece bitirebilirim.
Mutlu Günlerimiz
Mutlu GünlerimizGong Ji-Young · Mona Yayınevi · 2018200 okunma
"Aranızda İnsanlığın Kardeşliği diye harika bir anlayış olduğundan bahsettiniz fakat bu fikir bile gerçekten sizin yaşantınıza çok uzakmış gibi geliyor bana, yanılıyor muyum?"
Tutunamayanlar romanında intihar ederek yaşamına son veren Selim Işık, güncesinde şunları yazar: Beni korkutan bu yaşama içgüdüsünü göğsümden söküp atabilsem, ben de çekinmeden, gururla, kişiliğimi sürdüreceğim. Fakat eve dönmek bile beni, ne pahasına olursa olsun yaşamak isteyen bir solucan yapıyor. İnsanların, güneşin ve hareketin olduğu yerde ölüm kavramına daha kolay dayanabiliyorum. Eve dönünce, duvarlara, eşyaya sinmiş olan karanlık düşüncelerim üzerime saldırıyor: ölüme, evde katlanamıyorum. Meselenin derinine inince, beklediğini bulamazsan yıkılıyorsun. Bir silgi gibi tükendim ben. Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım: mürekkeple yazmışlar oysa. Ben, kurşun kalem silgisiydim. Azaldığımla kaldım. Kuşkulu ve ürkektim. İnsanlara, ancak benim yanımda oldukları zaman güveniyordum. Benden ayrılınca beni yargılamaya başlayacaklarını ve tekrar bana döndüklerinde, artık eski sevgilerinin tükenmiş olacağını düşünerek korkuyordum. İnsanlara çok önem veriyordum aslında. Benim için ne düşünecekler diye içim titriyordu..
Tutunamayanlar
Tutunamayanlar
Oğuz Atay
Oğuz Atay
Reklam
160 syf.
2/10 puan verdi
Okumayın, zaman ve para kaybı olur okumanız sadece. O kadar basit o kadar bilinen şeyler var ki içinde yani azıcık düşünen biri bile yazar bu kitaptakileri emin olun , siz de yazarsınız . Bu kitabın bana kattığı beni etkilediği hiçbir yer olmadı , çoğu insana da bir şey katabileceğini zannetmiyorum çoğu bilindik şeyleri tekrarlayıp duruyor. Puanının bu kadar yüksek olması çok şaşırtıcı gerçekten.
Kendine Hoş Geldin
Kendine Hoş GeldinMiraç Çağrı Aktaş · Olimpos Yayınları · 201910,4bin okunma
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir Kadının Yaşamından 24 Saat
Bu kitabı iki yıl önce yine okumuştum fakat biraz unutmaya başlayınca tekrar okumaya karar verdim. Çok fazla Dünya klasiği okuyan biri değilim fakat Bir Kadının Yaşamından 24 Saat apayrı bir konu benim için. İsmi bilinmeyen kadının eşi öldükten sonra aşık olduğu genç adamı anlatıyor. Ve evet, tüm kitap gerçekten de bir kadının 24 saatini anlatıyor. Ama öyle bir 24 saat ki, bambaşka bir şey. Birçok duygunun yaşandıgı ve 1 gün içerisinde kadının kendinden yaşça küçük adama aşık oluşunu anlatıyor. Kendine bile itiraf edemediği gerçekleri yıllar sonra birine olayı ilk kez anlatırken konuşuyor. Eşi öldükten sonra bambaşka birine aşık oluyor ve bu aşk da kayıtsız kalıyor. Kadın ise kendinden yaşça küçük olan o adamı unutamıyor, hiç kimseye de anlatmıyor utancından. Sonra ise karşısına öyle biri çıkıyor ki, anlatmak istiyor. Yargılanacağından korktuğu için kimseye anlatmadığı, hatta kendiyle bile konuşmadığı o hikayeyi bir yabancıya anlatıyor. Ve bu hikaye bana birçok duygu yaşattı, Bir Kadının Yaşamından 24 Saat çok özel bir kitap Okuyun, okutturun.
Bir Kadının Yaşamından 24 Saat
Bir Kadının Yaşamından 24 SaatStefan Zweig · İndigo Yayınları · 2017126,9bin okunma
Muhammed Hamidullah
“Fransız müzisyen Abdullah Gilles Gilbert’i (v. 1980’lere doğru) ilk defa, İstanbul’da üniversitede çalıştığım sırada tanıdım. O, turist olarak geldiği Türkiye’de zaman zaman Kur’ân’ın tilâvet edildiği toplantılara katılırdı. Okunan metnin bir şiir değil de düz yazı olduğunu öğrendiğinde öylesine heyecanlanıp etkilenmişti ki, sonunda Müslüman
184 syf.
4/10 puan verdi
·
4 günde okudu
'konusu bu kadar güzelken kitap nasıl batırılır?'ın somut bi örneği. normalde akıcı ve sade anlatım severim ama bu kitaptaki bilerek yapılmış bi sadelikten ziyade yazarın anlatmayı bilmeyişinden kaynaklanmış bence, acayip yüzeyseldi. hiç keyif almadım. wattpad'teki kitapların bile anlatımı daha ilgi çekicidir herhâlde. evet bir şeyler anlatılmaya çalışılmış ama anlatmak istediği şey veya karakterin hisleri bana hiç geçmedi. çok daha güzel yazılabilirdi. (matt haig bu konuyu efsane yazardı mesela..)
Bir Gün Kediler Dünyadan Yok Olsaydı
Bir Gün Kediler Dünyadan Yok OlsaydıGenki Kawamura · Dex Yayınevi · 2021802 okunma
Reklam
498 syf.
10/10 puan verdi
·
21 günde okudu
MÜKEMMEL. MÜ KEM MEL. Tabii ki kusursuz değil, birazdan da bahsedeceğim ama uzun zamandır şaşırdığım yerlerde şoke olup durduğum, mimiklerimin abartıya kaçtığı tepkiler verdiğim, ağladığım ve altını çizme ihtiyacı duyduğum cümleler bulduğum ilk kitaptı. Ve bu beni şoke etti ahahahah, asla beklemiyordum. Belki okuduğum dönem itibarıyla da
Heir of Fire
Heir of FireSarah J. Maas · Bloomsbury · 20141,702 okunma
Yanıma yaklaştı ürkek yüreğiyle bugün minnak bir yürek bana resmini uzattı; -Öğretmenim bize bu resmin hikayesini anlatır mısınız? annem dediki öğretmeninin daha çok bilgilidir bu konuda dedi. Ben resmi görünce istemsizce gözlerim doldu. Tabiki dedim anlatırım. Bir müddet düşündükten sonra Ali ile Zeynep iki kardeşlermiş bunların anne ve babası da
GÖZ GÖZE GELMENİN ŞEREFİNE
Tesadüf mü bu? Senle karşılaşmamız... Bilemem anlayamam kaderin cilvesinden, Ne hoştur oysa, Hatıralarla, hayallerle cıvıtmak bu yaşta. Mucize mi? Bu kadar güzel olmamalı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.