Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnsanlık denilen şey bu kadar karmaşık olmasına rağmen anlamak için bunca çabayı sarf ediyor olmak ne kadar doğruydu acaba? Anladığımızı sandığımız hisler ne kadar anlaşılmıştı, gerçekten anlamış mıydık yoksa anladığımıza inanmak mı istemiştik? Gerçek doğru nedir? Bu sorunun cevabı kişiden kişiye değişiyorken asla peşini bırakmıyoruz. Kendi kabul ettiklerimizin ötesini görmekte zorlanıyor kabullenemiyoruz. Somut şeylerin bile gerçekliğini bazen sorguluyorum içimde oluşan ruhani ya da sadece sinirlerime bağlı olan bedensel reaksiyonları nasıl anlayacağım? Hatta en komiği olan şunu sorayım, bu soruları sorarken cidden bir şey hissedebilir miyim? Anı yaşamak için yaşıyoruz, psikolojik olarak kendimize motive olan bir sürü şey söylüyoruz fakat sonunda ne kadar yapıyoruz ne kadar bununla var oluyoruz? İnsan yeni tanıştığı birisine kendisini gerçekten gösteriyor mu yoksa olmak istediği kişiyi mi anlatıyor? İnsanlar olmak istediği kişiler olamadıklarını biliyorlar ve bunun bilinciyle içten içe perdeleri çekiyor arkalarından yaşıyorlar. Önde bir sahne arkada gerçekler. Kendi benliğimizle olan yüzleşmelerimiz bile kendimizi avutmaya çıkıyor. Bunu bile bile kendimize kızmıyorken başkalarına nasıl kızabiliriz? Kızmamalıyız ama kızıyoruz. Ardındaki yanlışı yaptığımızı biliyor olmanın rahatsız ediciliği ile kaçınmaya çalışıyoruz. Kim ki ahlaksızlıktan çok bahsediyorsa en büyük ahlaksızlar onlardır demişler aynı bu misal.
·
Puan vermedi
İnceleme
Hayatta hiç pişmanlıklarınız oldu mu? Keşke geriye dönme fırsatım olsaydı da şunu da şöyle yapsaydım dediğiniz anlarınız var mı? Eğer varsa ve bu duyguları bazen yoğun bir şekilde yaşıyorsanız bu kitabı öneririm. Nora'nın hayatında hiçbir şey istediği gibi gitmiyor hatta yolunda giden tek bir şey yok. Varlığı gereksiz ve hiç kimsenin ona nokta kadar ihtiyacı yok. ( Gerçekten öyle mi acaba?) Abisi onunla konuşmuyor, işinden kovuluyor, kedisi ölüyor ve ders verdiği öğrencisi de dersi bırakıyor ve Nora sürekli kafasında geçmişte aldığı kararlar ile savaş halinde. Birşeyleri farklı yapsa bugün nerede olacağı nasıl bir konumda olacağı aklını kurcalayıp duruyor. Ve Nora kötü bir karar alıp intihar ediyor ve hikayemiz de tam olarak burada başlıyor. Gece Yarısı Kütüphanesi... Sonsuz sayıda kitap ve her biri Nora'nın alternatif başka başka hayatlarını anlatıyor. İstediği hayatı seçmekte özgür deneyip beğenmediğinden çıkma hakkı var. Ancak vakti azalıyor, doğru hayatı bulması lazım... Kitabı beğendim, okunur ve dediğim gibi eğer gerçekten yoğun pişmanlıklar içerisine olan kararlarınızı sorgulayan ve sürekli ya şunu seçseydim ya bunu böyle yapmasaydım nasıl olurdu diye düşünen birisi iseniz evet size iyi de gelebilir. Ama ben aşırı övüldüğü için çok yüksek beklentilerle okudum ve bu yüzden de aşırı aşırı bayılmadım. Vermek istediği mesaj bana tam olarak geçmedi beni ikna edemedi kitap tam olarak diyeyim. Bir puan vermek gerekirse de 10 üzerinden 7 diyebilirim.
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202154,5bin okunma
Reklam
368 syf.
10/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
Selamlar Ayşe Gül kaleminden Evren Serisi ikinci kitabı #sin ile karşınızdayım. İlk kitaba bayıldığım gibi ikincisine de bayıldım. Muhteşem bir evren yaratmış yazarımız ben üçüncü kitabını yazsa bile okurdum. Kalemine sağlık yazarım Biliyorsunuz ki (bilmeyeniniz varsa Sis kitabının yorumuna göz atabilir) Meyra bir sirena yani deniz kızı.Sis kitabında Meyra bazı gerçeklerle yüzleşip Godwin'i ruh düğümlerinin olduğu gün arkasında bırakarak ait olduğu mayso diyarına anneannesinin yanına dönüyor ve tamda orda bitiyordu ilk kitabımız. Evet bu kitapta ise herseyi detaylıca öğreniyoruz benim bazı tahminlerim doğru çıktı. Meyra aslında sadece mayso diyarına ait değil. Babasından dolayı Mu kentinin prensesi annesinden dolayı mayso diyarının prensesi Godwin'den dolayı da Tekfen kentinin kraliçesi olacak ama işte burası biraz meşakatli olacak. Çünkü Meyra kara büyüyle büyülendi. Duyguları eskisi kadar güçlü değil. Kalbi prangalandı yavaş yavaş unutmaya başlıyor. Kalbinden sonra beyni de unutacak. Godwin tabi sabrıyla yine gönlümüzü fethetti. Asla vazgeçmedi. Ben kitapta Peder yine işleri karıştırır mı diye düşünmüştüm ama Peder ait olduğu yere gitti ve yerine veliahtımız Godwin kral oldu. İlk kitapta Ranier için epey üzülmüştüm Ranier Meyra'nın dünyada koruyucusuydu acaba aşık mıydı yazık oldu derken aşık değil de gerçekten dostu olduğunu öğrenince içim bir rahatladı. Dediğim gibi kitapta bütün gerçekler açığa çıkıyor soru işaretleri ortadan kalkıyor. Hele bir son vardı ki Godwin Marslısın falan ama adamsın adam o nasıl bir evlilik teklifiydi bayıldım. Fantastik severler bu seriyi kaçırmayın.
Sin
SinAyşe Gül · Otantik Kitap · 20245 okunma
Sait Faik'e bir süreliğine veda alıntısı olsun.
Bir pazartesi günüydü. Günler şu garip günler! Uykumuzun içinde saatleri başlayan günler! Uyandığımız zaman üçte birini arkada bırakmışızdır başlayan günün, kaldı mı üçte ikisi... Yap bakalım hesabını!.. Hey gidi pazartesi hey! Kaldı on saatin. Bir saat kavgaya say, bir saat konuşmaya, iki saat yürümeye, yarım saat düşünmeye koy, yeme içmeye de
Sayfa 79 - Lalettayun: gelişigüzel
448 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Aslında Avukatlar birer psikolog mudur!?
Yazarın Nietzsche Ağladığında kitabını okuduğumda, zerre okuyamadığım felsefeyi yalın diliyle anlatabildiği için çok sevmiştim Yalom'un kalemini. Çok benzer bir şekilde, bu kitapta da Psikoloji alanı aynı basitlikte ele alınmış. Psikologların el kitabı olabilecek, alanın tarihini, inceliklerini ele alan bir kitabı, benim gibi alanla ilgisi
Divan
DivanIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 20215,2bin okunma
Çocukları Yok Sayan
Zaman zaman “Acaba kimse bu ülkede çocukların da yaşadığını düşünmüyor mu? diye soruyorum kendime. Yıkıcılık ve ölçüsüz cinsellik üzerine bina edilmiş, çocukları yok sayan bir yetişkinler imparatorluğuna doğru mu yol alıyoruz?
Sayfa 214 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
118 syf.
·
Puan vermedi
Genel olarak toplumumuz bir şekilde ünlü, herkes tarafından tanınan (bunun iyi ve kötü olması önemli değil), değerini sosyal medyada aldığı beğenilerle ölçen bireyler olmaya başladı. Ne kadar çok beğeni, o kadar ünlü gibi bir kıstas belirlemişler kendilerine. Son Fenomen Bükücü kitabı 128 sayfadan ibaret. Kahramanımız Balkabağının Rüyası ile
Son Fenomen Bükücü
Son Fenomen BükücüZafer Şahin · Elpis Yayınları · 20239 okunma
Kimsenin kendine güveni yok mu acaba? Burada fikirlerini ilan edenler de her zaman ve her durumda aynı şeyleri düşünmüyorlardı belki de. Doğru umutlarınız, doğru arzularınız yok diye azarlıyorlar ama biz doğru idealler peşinde koşmaya başlarsak bu kişiler sonuna kadar bize sahip çıkıp, rehberlik edecekler mi ki?
deneyim Zehk... " başkalarının hayatlarından ders alın, insan bütün hataları, tek başına yapacak kadar... uzun yaşamıyor. " diyor Tolstoy. biz ne kadar ders alıyoruz?
Sadece bir kez, tek bir kez haykırmak istiyorum. Pencerelerin ötesindeki karanlığa doğru koşmak istiyorum. Öyle yapsam bu yumru dışarı fırlar mı acaba? Olur mu, böyle olması mümkün mü?
Sayfa 45 - April Yayıncılık
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.