Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Resulullah'ın Enes b.Malik'e (ra) tavsiyeleri :
Enes b. Mâlik (ra) anlatıyor: "Sekiz yaşlarında iken Resûlullah'ın hizmetine başlamıştım.Bu sıralar Resûlullah'ın (sav) bana ilk öğrettiği şunlar olmuştu: • Ey Enes! Namaz kılacağın zaman abdestini güzel ve dikkatlice al! Böylece Hafaza (koruyucu) melekler seni sever ve ömrün uzar (bereketlenir). • Ey Enes! Cünüp olduğunda guslet
Taberânî, es-Sağîr. 2/32; Heysemî, ez-Zevaid, 1/272.Kitabı okuyor
Yıldızlı bir gece, ay da vardı; Sen gülümseyince, Yüreğimde bir balık oynadı. Dizinin üstünden sarkan elin, Çözülüp akacaktı nerdeyse Su gibi uyarak eğimine yerin. Bu işin bir tek çözümü var; Her şey yoluna girecek o zaman. Kendimi de bilsem seni bildiğim kadar.
Sayfa 207 - Kırmızıkedi
Reklam
Gel yine de. Ondan nefret eden bu kalbi, Sen yumuşatırsın belki.
Cüneyd-i Bağdâdî'nin Hikâyesi (atılan iftira"dır")
Şeyh Cüneyd-i Bağdadi [kuddise sırruhů), sefer dönemlerinde dünyayı gezerken bir gün yolu kâfir mezarlığına düştü. O gece orada kaldı. Na- maz için abdest aldı. Mezarlıkta bulunan bir kâfir çocuğu, onun namaz kıldığını gördü. Şeyhin yanına geldi. - Ey şeyh, sen kimsin? Dinin nasıl bir dindir? Bana öğret. Senin yaptığın işler hoşuma gitti. İçime
Sayfa 54 - Semerkand yayınlarıKitabı okuyor
Akılla bir konuşmam oldu dün gece; Sana soracaklarım var, dedim; Sen ki her bilginin temelisin, Bana yol göstermelisin Yaşamaktan bezdim, ne yapsam? Birkaç yıl daha katlan, dedi. Nedir; dedim bu yaşamak? Bir düş, dedi; birkaç görüntü. Evi barkı olmak nedir? dedim; Biraz keyfetmek için Yıllar yılı dert çekmek, dedi. Bu zorbalar ne biçim adamlar? dedim; Kurt, köpek, çakal makal, dedi. Ne dersin bu adamlara, dedim; Yüreksizler, kafasızlar, soysuzlar, dedi. Benim bu deli gönlüm, dedim; Ne zaman akıllanacak? Biraz daha kulağı burkulunca, dedi. Hayyam’ın bu sözlerine ne dersin, dedim; Dizmiş alt alta sözleri, Hoşbeş etmiş derim, dedi.
BÜTÜN YARIM KALANLARLA
"Bırak gitsin ! Belki tükendi yüreği, kim bilir kalmaya yetecek kadar yoktu belki. Boş ver hadi sahile inelim hem çay da içeriz. Bak sevdiğimiz her şey burada hala, en içten mavisiyle deniz , bak sahil yine sessiz, yine yürünesi kaldırımlar. Ve bu gece biraz daha unutulasın, bütün yarım kalanlarla..."
Reklam
Yine de her oğul gibi, ne kadar direnirsem direneyim daha en başından babama karşı yeniktim. Zamanı tanrı yaşar, insanoğlu hep ölmek için. Uyumayı başaramıyorum, gözkapaklarımın arasında uykumu kaçıran bir kadın var. Eğer yapabilseydim ona gitmesini söylerdim; ama boğazında konuşmamı engelleyen bir kadın var.. Bir insanı son kez gördüğünü
Romanın Macerası: Bozkurtların Ölümü Atsız'ın, tarihin tozlu sayfalarından çıkardığı Kür Şad'ın hikâyesidir. 639 yılında Çin sarayını basan 41 yiğidin hikâyesini Atsız Fransız kaynaklarından, muhtemelen Hüseyin Cahit'in De Guignes tercümesinden, daha üniversite yıllarında okumuş olmalıdır. Çin kaynaklarında Cie-şı-şuay olarak geçen
TOZLU SAHİFELERDEN ÇIKIP YÜREKLERE YERLEŞEN KAHRAMAN: KÜR ŞAD (BOZKURTLARIN ÖLÜMÜ) Olay Örgüsü İncelemeye geçmeden önce romanın genişçe bir özetini vermek faydalı olacaktır. Olay 621 yılında, bir yaz gecesi başlar. Yüzbaşı Işbara Alp'ın buyruğundaki Gök Türk erleri bozkırda uyumaya çalışmaktadırlar. Ertesi gün Çin'e akın
- Birader, bu gece hayvanları içeri alalım; çünkü ormanda kurt varmış, diyorlar. - Kurt mu? Bu aptallığı kim söylüyor? -Legl, kasabalılar. He'lerin çiftliğindeki eşek de birkaç gündür ortadan kaybolmuş; paralandığına şüphe yok. -Adam sen de... bırak şunu. Bu çiftliğin sahiplerini bilmez misin? Eşeklerini döve döve öldürmüşlerdir. - Öyle ise niçin kurt yedi diyorlar? - Kendi öldürdükleri anlaşılmasın diye!
Sayfa 14 - Dorlion yayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.