⚡Korona değildir aslında bu kadar can alan ; kıyıya vuran çocuk cesetlerinin sızlayışıdır bu...
⚡ Depremler değildir bu bizi sarsan ; çöpten ekmek toplayan annenin yürek acısı, evine ekmek götüremeyip intihar eden babanın kahır gözyaşıdır bu...
⚡ Çekirge istilası değildir bu gelen ; gayrı meşru yoldan doğurulan ve poşete konulup diri diri çöp kutusuna atılan bebeğin feryadıdır bu...
⚡ Bu savaşlar sadece savaş değildir aslında; evinden, yurdundan sürülen, ailesinden koparılan yüzbinlerin iniltisidir bu...
⚡Afrika'da onbinler açlıktan ölürken Avrupa'da insanların fazla yemekten hastalanmasının tezatıdır ve adaletsizliğidir bu...
⚡ Müslüman olan iki tarafın tekbir getirerek birbirlerini katletmesinin acı karşılığıdır bu...
⚡Çok su içiyor diye binlerce deveyi katleden sözde medenilerin pisliğinin sonucudur bu...
⚡ Kendi elimizle yakıp yıktığımız, talan ettiğimiz doğanın, evsiz bıraktığımız dilsiz yüzbinlerce aciz hayvanın bedduasıdır bu...
⚡ Heyelanlar, seller, yangınlar değildir sadece üzerimize yağan belalar ; Savaşta bütün ailesini kaybeden yetimin ölmeden önce "Sizi ALLAH'a şikayet edeceğim" feryadının ALLAH katında karşılık bulmasıdır bu...
⚡Ve en acısı asırlardır müslümansız kalmayan Kabe 'nin ALLAH tarafından müslümansız bırakılıp onu tavaf vazifesinin Ebabil kuşlarına verilmesinin, artık ümmetin tavaf etmeye bile layık görülmediğinin kahreden resmidir bu...
Hadi toplanın insanlık olarak hepimiz kaybettik. Gidiyoruz...😢😢😢
LÂ EDRÎ
BU COĞRAFYADA KADIN OLMAK…
Yılanı öldürseler; buram buram anadolu ve çukurova kokan, o bölgenin yaşayışını inanışını kültürünü dilini söylemlerinin her detayıyla anlatıldığı, vurgulanan temanın anlamsal yoğunlukla işlendiği, roman kişilerinin karakteristik özelliklerinin başarıyla oluşturulduğu, toplumsal kalıp yargıların ve cehaletin
Bu eleştiriyi kendime de yapıyorum..
Şurada ayrı görüşteki arkadaşlar birbirimizi yemekten öteye gidemiyoruz, ama müşterek bir düşmanımıza karşı gelince de birleşemiyoruz ne kadar acı bir durumdayız
Bu kitap Yunan Mitolojisi'ne yeni başlayanlar için bir sözlük niteliği taşımakta.
Hesiodos tarafından M.Ö 7. Yy'da yazıldığı tahmin edilen bu eser 2 bölümden oluşmakta. İlk bölüm (Theogonia) dinsel öğeler yer alırken ikinci bölümde (İşler ve günler) gündelik yaşama dair bilgiler yer almakta. 9 puan verdiğim bu eseri bu kadar kısa bir
Bir yerde okumuştum..İlişkilerde ayrılık durumu tıpkı çok sevdiğin bir yakınını kaybettiğinde duyulan acı kadar o kişiyi etkiliyormuş. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım..
Nereden başlanır ne anlatılırdı yahut nasıl anlatılırdı ki.
"1903 senesi sonbaharında ve yağmurlu bir gecede Aydın'ın Nazilli kazasına yakın Kuyucak köyünü eşkıyalar bastılar ve bir karı kocayı öldürdüler" diye başlamıştı kitap. Ölümle başlamıştı. Ölümler ile de bitti.
Bugüne kadar hiç bir şey değişmemişti sanki dünyada insana ve yaşama dair. Güçlülerin ve zenginlerin kanunlarının geçerli olduğu düzen 100 yıldır aynıydı bu topraklarda.
Adalet sıradan insanlar içindi, hala öyle değil mi? Güçlüye ve zenginlere çalışan halk bu gerçeği nasıl değiştirirdi ki. Bu acı gerçeği farkedip kendini anlatamamış nice insan gelip geçmiş bu topraklardan. Sistem ve düzen aynı devam ede gelmişti hep. Bu acı gerçeği bir kez daha derinden anlayarak okuyup bitiriyoruz kitabı. Anlamak için kaç asır daha geçecek bilmiyoruz işte.
Bu mukadder gerçek hiç değişmeyecek diye düşünmeden edemiyor insan.
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021173,7bin okunma
"Judith, çok güzel, cinsel bir vaka. Çok güçlü bir kadın gaddar bir erkeğe meydan okuyor ve kişiliğinin bir parçası olarak aşağılanan dişiliğini kullanarak intikam alıyor." -
Sigmund Freud
1. Friedrich Hebbel Kimdir?
1813-1863 yılları arasında yaşayan
Christian Friedrich Hebbel, Alman asıllı bir oyun yazarıdır. Şair kimliğine de sahip olan Hebbel’in oyunları,
"Bilgelikle birleştiğinde bilmin sağladığı kudret tüm insanlığa büyük ölçüde refah ve mutluluk getirebilir, tek başına ise yalnız yıkıntıya yol açar."
Bertrand Russell
Mutluluğu tatmanın tek çaresi onu paylaşmaktır. Paylaşılmayan her şey zamanla işlevsiz hale gelir ve yok olur. Bilgiyi de kendi içinde tutan kişi bilginin mahiyetinden
Bazı şairler vardır, kalemlerine öyle tutulursun ki senin için bir yaşam tarzı haline gelir dönüp dönüp onu okumak. Sanki hiç bitmeyeceği düşünülen sevdalar gibi bitmeyeceğini düşünürsün ondan okuyacağın dizelerin.
Geçtiğimiz günlerde kitap alışverişine çıkmıştım. Gözüm hemen şiir bölümüne gitti. Ve Tabii Şükrü Erbaş'lara.