Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
328 syf.
10/10 puan verdi
Deli dolu düşler yüreğimi süsler can alıcı bakma ah içime işler..
Hiçbir kadın şans eseri sevmez, hiçbir kadın boşuna sevmez..Son zamanlarda beni benden alan bir kitap okudum ben :) beni aldı götürdü çook uzaklara babamın kucağına dizinde oturduğum günlere :) kulağıma "seni çok seviyorum" dediği günlere ahh ah..Koca bir 6-7 sene geçirdik aynı evde sevginin doruklarına çıkardı beni canımın içi ama yetmedi,yetmemiş ben bugün bunu çok daha iyi anlıyorum..Bir de hiç almayanları, alamayanları düşünüyorum daha bi üzülüyorum..Bu eseri bütün kadınların okumasını o kadar çok isterim ki.. Hepimizin hayatından kesitler bulabildiğimiz, çaresiz kaldığımız zamanların başkalarınında yaşadığını okumak ve buna bir çözüm yolu göstermesi kitabı ilişki yol haritası gibi önümüze koyuyor bence.. Söylenecek çok şey var ama ben kısa öz olarak ve özellikle güzel Kadın sana diyorum ki ; çok seviyorsan,dengeyi bulamıyorsan,kendini iflah olmaz ruhlara adıyor ve üzülen hep sen oluyorsan yap kendine bi iyilik valla iyi gelecek bu kitap sana... :) Herkese koşulsuz sevgiler ve sağlıklı fedakârlıklar diliyorum ve kendinizi iyi hissettirecek bi şarkı...:) youtu.be/uTSYnM-UxD0?si=...
Aşırı Seven Kadınlar
Aşırı Seven KadınlarRobin Norwood · Epsilon Yayınları · 2019573 okunma
239 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
Tolstoy Hacı Murat kitabında olduğu gibi, bu kitabıyla da beni olumlu yönde şaşırttı. Bu hikaye ismi altında ne olabilir ki diye düşünmüştüm ikisinde de ve beklentilerimi ufak tutmuştum. Ama fazlasıyla beğenip memnun kaldım ikisinde de. Rusya'yın Moskova sosyetesine mensup kahramanımız. Ama oradaki yapmacıklıktan, samimiyetsizlikten, yüzeysellikten o kadar bıkmış ki, kendini gönüllü olarak Kafkasya seferine yazdırıyor. Tabi işin ucunda kariyer ve makam kapma merakı varmış gibi sıradan bir iş gibi geliyor dışarıdan bakınca. Ama kahramanımız kitaplardan tanıdığı o coğrafyayı iğrendiği ortamdan kaçmak için kullanıyor ve gittiğinde de aradığını buluyor. Sonra işin içine aşk giriyor tabi, çünkü hikayemiz bir aşk hikayesi. Aşkın her evresini yaşıyor kahramanımız. Aşk teması yanısıra, kişinin nereye ait olduğunu bilememesi, ait olması gerektiğini düşüneceği bir yeri arayışı, bilse de ait olmanın zorluğunu konu ediyor. Ki bence çok önemli bir konu ve Tolstoy çok güzel işlemiş bunu hikayeye. Hem tatmin ediyor hem de hikayede sırıtmıyor. Çok beğendiğim bir klasik eser oldu. Bu kitapla bu senelik Tolstoy okumalarımı da tamamlamış oldum, çünkü elimde başka kitapları, bilhassa büyük romanları yok. Onlar da pdf olarak okunmaz. Bu senelik iki hedeflerimden birisini tamamlamış oldum. Geriye Dostoyevski'nin elimdeki son kitabı Karamazof kardeşler kaldı. Ve sene içinde üçüncü hedef olarak eklenen Fransa okumalarım da sanırım sene sonuna kadar ara ara devam edecek. Kitapla kalın...
Kosaken
KosakenLev Tolstoy · Reclam · 19604,242 okunma
Reklam
490 syf.
·
Puan vermedi
Baş kahramanımız Mevlütün hikayesi köyünden babasıyla beraber para kazanmak ve okumak için İstanbula gelmesiyle başlıyor. Mevlütün gençliğini okul hayatını en ince ayrıntısına kadar anlatmakta. Amcasının oğlunun düğününde gördüğü kıza vurulan Mevlüt tam 3 sene boyunca ona mektuplar yazdı ve sonra onu köyünden kaçırdı. Ama bu işte bir tuhaflık vardı fakat Mevlüt hayırlısı diyip kaderine boyun eydi ve İstanbula geri dönerek evlendiler. Hayatı boyunca ekmek parası için hiç durmadan Çalıştı (yoğurtculuk, bekçilik, pilavcılık, bozacılık) yaptı. Ama her işten vazgeçti bozacılıktan vazgeçmedi. Hayat Mevlüt'ü oradan oraya savurdu. Gözünün önünde her gecen yıl değişmekte olan İstanbul'a ve İstanbul sokaklarına ayak uydurmak zorunda kaldı. Ama hiç bir zaman İstanbul dan bozasından ve hayal kurmaktan vazgeçmedi. Kitapta tarihi bir çok olayada yer verilmişti. (askeri darbeler, 99 depremi, ikiz kuleler) gibi benim gibi bu tarz konulara da meraklıysanız keyifle okuycanızı garantilerim.
Kafamda Bir Tuhaflık
Kafamda Bir TuhaflıkOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201913,5bin okunma
92 syf.
2/10 puan verdi
·
Beğendi
Matkurtlaştırılmak Nedir ? :)
Merhabalar, İnternette bir çok trol grup ve ekşi sözlük gibi platformlarda gördükten sonra merak edip okuduğum bu tuhaf şeyi paylaşmasam olmazdı :) Tuhaf diyorum çünkü kitabın konusu ve içeriği o kadar tuhaf saçma temellere dayanıyor ki okurken kendimden geçtiğim bir çok yer oldu. :) Kitabın yazarı olan Mehmet Amcamız ,Bursa da ailesi ile
Bursa'daki Kaynana Cinayetlerinin Sırları
Bursa'daki Kaynana Cinayetlerinin SırlarıMehmet Oymak · Cinius Yayınları · 201264 okunma
192 syf.
4/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
The Men of Mayhem adlı serinin ilk kitabı yazarı ilk okuyuşum ve son oldu sanırım :D Millet nasıl puanlar yağdırmış inanılmaz sanki ben onlardan başka kitap okudum . Öncelikle yine Mafya kitabı ama kitapta hızlı çekim yazılmış gibi bir hava var . Ve en kötüsü oluru olmayan durumlar kötülükte cila oluyor . Giada babası mafya olan klasik kızımız fakat baba evlerden ırak boyutlarda annesini kız 5 yaşındayken gözünün önünde boğmuş . Kız 23 yaşında birde babasından beter bir nişanlısı var ayarlanmış evlilik . Kızı çağırıyor baba git işte rakip grubun lideri hakkında bilgi topla gece kulübüne gidip diyor . Ben nasıl yani oldum bu noktada daha dakika bir gol bir lan kız neyin bilgisini nasıl toplayacak . Neyse kız gidip adamla denk geliyor adamın üstüne içki falan döküyor güya tanışıp bilgi alacakken . Tabi adamlar kızın kim olduğunu derhal buluyorlar Domenic zaten De Luca grubunun başı adam sanki hiç kadın görmemiş gibi bir hallerde . Neyse araları atlıyorum Domenic kızı kaçırıp evleniyor kız 3 günde adama aşık oluyor . Sonra kızın babası ve eski sözlüsü kızı kaçırıyorlar bizim her boka kadir Domenic kızı bir sene bulamıyor mal . Bu sırada kıza kafes dövüşü yaptırıyorlar tecavüz dayak köpek maması yedirme ne ararsan var . Sonunda öldü diye atılıyor bulunuyor yani şu koşullarda bir sene kalan kadın katatoni falan olur . Bizim kız gayet seri toplandı maşallah . Böyle tutarsız saçmalıklar olunca benim sinirim kalkmaya başlıyor işte :(
De Luca: The Devil
De Luca: The DevilChelle Rose · 01 okunma
464 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dünya’ya Karşı Bir Devrim Mücadelesi: Ay Zalim Bir Sevgilidir
“Devrim, çok az kişinin uygulayabilecek kadar yetkin olduğu bir bilimdir. Doğru örgütlenmeye ve hepsinden önce, iletişime bağlıdır.” – Profesör Bernardo de la Paz. Bilimkurgunun ustalarından Robert Anson Heinlein, 1907’de ABD’de doğdu. Deniz Harp Akademisi’ndeki eğitiminin ardından ordunun donanmasında görev aldı. 1934’te ise sağlık sorunları
Ay Zalim Bir Sevgilidir
Ay Zalim Bir SevgilidirRobert A. Heinlein · İthaki Yayınları · 2017505 okunma
Reklam
64 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
Mutluluk bir gün geriden gelir...
Öğrenci Kız
Öğrenci Kız
Osamu Dazai'nin akıcı, iç konuşmalara sıkça yer verdiği kısa kitaplarından birisi. Kitap, ismini bilmediğimiz, kendisinin de bu noktada sorgulamalara başladığı Tokyo içinde yaşayan genç öğrenci kızın on iki saatini anlatıyor. Bu on iki saat genç kızımızın kendi ifadesiyle ''utanması olmayan, eziyet olan'' sabaha uyanması ile başlıyor. Anlattığı on iki saat içinde kendisini sık sık ele veriyor aslında. Ve anlaşılmayı istiyor. İki sene öncesinde babasını kaybetmesiyle önce aile içinde daha sonra toplum içinde kendisine yer bulamayıp yer bulamama sebebini çirkin, kötü ve kendini ifade edemeyen bir kız olmasına bağlıyor. Aslında sadece olduğu gibi kendini kabul ettirmek, sevilmek, beğenilmek isteyen bir genç öğrenci kız...Genç öğrenci kız! Yetişkinlik ile çocukluk arasındaki çizgide kayıp yaşayan ve bu sınırın ne tarafında kalması gerektiğini düşünen bir kız. Tüm bunları kitap boyunca yaptığı sorgulamalarla, düşünce zinciri ile anlayabiliyoruz. ''Kendimi bulmaya, tuhaf çatışmalar içine girmeye falan gerek yoktu, sadece şımartılsam yetiyordu.'' ''Öyle kendimi beğenmiş falan değilim ama artık onlarla konuşup gülmek için kendimi zorlamama gerek yok. Böyle insanlara karşı kibar olmaya, hayır, onları pohpohlamaya falan hiç gerek yok. İstemiyorum. Ben elimden geleni yaptım.'' ''İnsanların hakkında hep iyi düşündüğü bir kız olmak istiyorum.'' Ve daha pek çok serzeniş yer alıyor kitabımızda. Okumanızı tavsiye ederim. Sağlıcakla kalın.
Öğrenci Kız
Öğrenci KızOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 20228,3bin okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Boz-Gök-Kızıl
Deli İbram Divanı, benim Ahmet Büke’yle tanışma kitabım oldu. Ahmet Büke, daha ziyade hikâyeleriyle tanınan bir yazar fakat bu romanıyla 2022 yılında Vedat Türkali Roman Ödülü’nün sahibi olmuş. Roman bir deniz hikâyesi diyebiliriz. ‘’Deniz Edebiyatı’’ olarak ayrı bir kategorimiz olmasa da bu şekilde adlandırıldığı bazı yerler görüyorum. Denizi
Deli İbram Divanı
Deli İbram DivanıAhmet Büke · Can Yayınları · 20211,587 okunma
480 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Büyük Yalanlar - Joseph Goebbels
Bu kitaba başlarken 2. Dünya Savaşı’nda Alman halkına dayatılan büyük yalanlar ve bu yalanların inandırıcı olması için uygulanan propaganda teknikleri hakkında bilgi sahibi olacağımı, düşünmüştüm. Büyük ölçüde yanıldığımı fark etmem çok uzun sürmedi. Savaşın insani boyutlarını ve yıkımlarını bir kenarı bırakırsak eğer Joseph Goebless’te gördüğüm kararlılık ve kendini adamışlık çok etkileyici. İşini o kadar iyi nokta atışlarıyla yapmış ki kitabın bazı bölümlerinde okuyucu ile birebir iletişim halinde olduğunu ve yaptığı propaganda konuşmalarının etkisi altında kalmamak gerçekten çok zor. Spoiler olmayacağını düşündüğüm için savaşın başlarında Goebbels’in Çek Cumhuriyeti elçi ve gazetecilerine yaptığı konuşmayı kitabı okumayacak olsanız bile incelemenizi şiddetle tavsiye ederim. İkinci bir tavsiyem de kitaptan daha fazla zevk almanız için Winston Churchill’in 2. Dünya savaşındaki Almanya’ya karşı olan tutumu hakkında bilgi sahibi olmanız olabilir. Churchill kısımları kitapta bir hayli fazla. Son olarak işin birde üzücü kısmı ise seksen sene önce yapılan propaganda konuşmalarının 21. yüzyılda ülkemizde kulağımıza çok tanıdık gelmesi.
Büyük Yalanlar
Büyük YalanlarJoseph Goebbels · Zeplin Kitap · 2019405 okunma
324 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Günün hangi saatinde bu yazıyı okuyorsanız okuyun. Merhaba! Körlük’ün devamı olan Görmek kitabını sonunda bitirebildim. İtiraf etmem gerekir ki Körlük kadar akıcı değildi. Zorla okudum desem yeridir. Olayların başlaması anca 180. sayfadan sonra oldu ve olayların sonu oldu bittiye getirilmiş gibi geldi bana. Hayal kırıklığı oldu bende bu kitap maalesef. Görmek kitabında, “körlük” olayından dört yıl sonraya gidiyoruz. Her şey normalleşmiş, sanki o eski günler hiç yaşanmamış gibidir. Şehirde seçim günü başlayacaktır. Bütün “büyükler” oy salonlarında toplanmış; insanların, yurttaşların gelip oy kullanmalarını bekliyorlardır. Hiçbir şey bekledikleri gibi gitmeyecektir. Halkın %80’den fazlası “boş oy” vermiştir. Bu hiç hesapta olmayan durum bizim “büyükler”in oldukça canını sıkar. İnsanlar aslında bir bakıma dört sene önce meydana gelen olayların hesabını böyle sessiz kalarak sormak istemişti. Hükûmet, bu durumdan hiç hoşnut kalmaz ve halktan bunun intikamını almak ister. Birtakım uygulamaları yürürlüğe koyarlar ama bunlar da insanları etkilemez. Ellerinde geriye bir kozu oynamak kalacaktır. Günah keçisini bulup onun adını ilan etmek.. (Bu günah keçisi nasıl bulunuyor, olaylar nasıl gelişiyor anlatmayacağım. Asıl hikâye o zaman başlıyor zaten. ) Kitaba kendinizi tam anlamıyla verdiğinizde yazarın size göstermek istedikleri oldukça açık. Olayların hep içinde olduğumuz için işin yanlış tarafını göremiyoruz ama yazar burada üçüncü şahıs olduğundan her şeyi gayet net görmüş.
Görmek
GörmekJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınları · 202217,9bin okunma
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.