Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Merhaba, sesine, gülüşüne, bakışına en çok da yüreğine aşık olduğum adam.Bugün sabah ilk işim seni tekrardan sevmek oldu biliyor musun ? Üşenmedim hiç, tekrar tekrar aşık oldum.Sesini dinledim, mesajlarını okudum.Yine tebessüm ettim, yine seni sevdim. Düşündüm sonra, nasıl ne zaman girdin hayatıma da en değerli kişi oldun benim için ? Tam yere düştüğümde, tam her şeyden vazgeçtiğim an sen çıktın karşıma. Ellerini uzattın, hiç tanımadan sarıldım sana bende.Bilmiyorum, belki de o an ihtiyacım vardı sana, inan gerçekten hiç bilmiyorum. Öyle bir vakitte çıkıp geldin ki, ben ilk defa zaman ilerlesin istedim.İlk defa tüm zamanımı sana harcamak istedim. İlk defa sahiplenildiğimi, ilk defa bu kadar sevdiğimi fark ettim. Söylesene, neden geç geldin bu kadar ? Neyse, önemli değil zaten ne zaman geldiğin.Gitme sadece, bunu istiyorum senden.Hep bende kal.Sımsıkı sarılırım sana, hiç bırakmam inan ki. Benimsin sen sevdiğim, sadece benim. Hep benimdin zaten, Hadi şimdi sus ve sarıl bana, ve öyle kal. Burağım
Biraz Huzur Verın Yeter Hayalini kurduğum hayattan çok uzaktayım. Artık bıraz huzur verin bana, yokmuşum gibi davranın, beni görmezdenden gelin. Çünkü varlığımı hissettiğinizde, canı yanan sadece ben oluyorum. Ne zaman kendi hayatımı yaşamak istesem, ne zaman tatlı bir delilik yapmaya kalkışsam ya da ne zaman toparlanıp kendi mutluluğum için savaşmak istesem, başarmama engel olmak uğruna adeta etten duvarlar örüyorsunuz karşımda. Sevmekten de yorulabilirmiş kalp anladım. Ve bunu öğreten yine siz sevdiklerimdiniz. Beklediğimde gelmeyenlerin, vazgeçtiğimde bir heykel misali karşımda durmaları son treni kaçırmak gibi, artık adınızı hatırlamayacak kadar uzak olun, beni işlenmemesi gereken en büyük günahlardan bilin. Hayalini kurduğum hayata koşmak istiyorum ve biliyorum sizlerin gidip gelmeleri olmasa ben mutluluğa yetişeceğim.
Reklam
“Muharrem Ertaş'ı dinliyorum. Sadece bunu istiyorum ölünceye kadar Gözlerimle tadarım, dinleyişini dinler Seninle, içindekilerle, söylediklerinle uyurum. Sen de uyursan....''
1941 Mart'ının bir akşamında, yazar Virginia Woolf eve sırılsıklam gelir ve intihara teşebbüs eder, fakat başarısız olur. Maalesef, yaşamın yüküne dayanamayan Woolf, birkaç gün sonra, 28 Mart 1941'de intiharı yeniden dener ve bu defa başarılı olur. Ruh sağlığıyla ilgili problemlerinden kaçmak için ölümü seçen Woolf'un cesedi Ouse Nehri'nde bulunur. Yazarın ceketinin cepleri ağır taşlarla doludur... Yazarın bu yürek parçalayan son mektubunu, öldüğü gün eşi Leonard bulur. İşte o mektup: "En sevdiğim, Yine delirecekmişim gibi hissediyorum. Bu korkunç günleri atlatamayacakmışız gibi hissediyorum. Ve giden zamanı geri çeviremeyeceğim. Sesler duymaya başlıyorum ve konsantre olamıyorum. Bu yüzden yapmam gereken şeyi yapıyorum. Bana verebileceğin en büyük mutluluğu verdin. Kimsenin yapamayacağı şeyleri yaptın. Bu kadar şeyden sonra iki insanın birlikte daha mutlu olabileceğini sanmıyorum. Ben artık savaşamayacağım. Biliyorum, senin hayatını mahvediyorum, bensiz daha mutlu olacaksın. Görüyorsun bu mektubu bile doğru düzgün yazamıyorum. Okuyamıyorum. Hayatımdaki bütün mutluluğu sana borçlu olduğumu söylemek isterim. Bana karşı inanılmaz sabırlısın ve iyisin. Şunu söylemek istiyorum -aslında bunu herkes biliyor- eğer biri beni bu durumdan kurtarabilecek olsa bu sen olurdun. Her şey beni terkedip gitti ama senin iyiliğin hep benimle kaldı. Artık senin hayatını mahvetmeyeceğim. Kimse bizim seninle mutlu olduğumuz kadar mutlu olamazdı."
"miriam: güzel bir evliliğimiz vardı ama artık bitti. bunu kabullenmeni istiyorum. barney: söz konusu sen olduğunda ne zaman pes ettiğimi gördün? miriam: hiçbir zaman. barney: madem öyle, neden şimdi edeceğimi düşünüyorsun?"
İnan bunu hiç istemiyorum. Ama senin mutlu olmanı istiyorum. Söz ver, mutlu olmanın bir yolunu bulacaksın.
Sayfa 257Kitabı okudu
Reklam
"Fakat şu muhakkak ki bugün olduğum gibi olmak da istemiyorum. Büsbütün başka bir hayat, daha az gülünç ve daha çok manalı bir hayat istiyorum. Belki bunu arayıp bulmak da mümkündür... Fakat içimde öyle bir şeytan var ki..."
“Çırpındıkça kendimden geçiyor, kendime geldikçe çırpınıyorum. Ruhumda kasırgalar fırtınalarla çarpışıyor. Bayılıyorum, bayıldıkça kâbuslar görererek uyanıyorum. Kendime her gelişimde yaşadıklarımı yaşamamış olma umuduyla yorganı kaldırıp yeniden bakıyorum. Maalesef!.. Çıldırmak, ölmek, bunu unutmak için yok olmak istiyorum, fakat bunun için bile dermanım yok. Üstelik durmadan kanayıp beni güçsüz düşürüyor.”
''Bu paraya bakmanızı istiyorum.'' Forsythe cebinden çıkardığı madeni parayı gösterdi. ''Şimdi bunu havaya atacağım. Yere düştüğünde yazı gelmesini istiyorum.'' Denek şaşırmış gibi bakıyordu. ''Peki, ben ne yapcağım?'' Şimdi de Forsythe şaşırmıştı. ''Üst üste sekiz kere yazı gelmesini sağlayacaksın.'' ''Nasıl?'' ''Aklını kullanarak.''
Sayfa 432Kitabı okudu
ÇÜNKÜ BEN BİR GÜLDÜM Çünkü ben bir gülüm. Bir gül olmakla açıkladım bencilliğimi. Ve sevilmiş olmamı. Ben bir gülüm de ondan, dedim duyunca yazgımın içinde kavrulan sorunun çıtırtılarını. Yürümüşüm yazgım diye bileceğim bütünü seçebilmek için, yürümüşüm işte epey. Ne geçti eline diye sorarsan; geçmiş için yetersiz bir açıklama. gelecek için zayıf
Reklam
Bir varmış bir yokmuş insanoğlu...farklı ve faydalı bir sitede; okuyoruz, heveslendirip okutuyoruz, hem öğreniyor hem de öğretiyoruz... yorumlarımıza gülüp geçiyoruz da ara sıra olanlar , nedensiz mesajlar, yorumlar, ansızın nedeni sorgulatıyor. birbirimizde bunu hiç sorgulamamak dileğiyle ,yine kalbimin çabuk unutan tarafı ile kırmamak ve kırılmamak istiyorum..Bir varmış yine varmış 1000kitap, dostluk samimiyetimiz diyelim, hadi kahve içip gülelim ve birbirimizi üzmeyelim...
Bir tek şey biliyorum: Gürültü, patırtı istemiyorum, karanlık olsun istiyorum, bir yerlere gizleneyim diyorum, bunu istiyorum işte, bunu arıyorum, bunun ardırdan gideceğim, elimde değil.
Marenburg dalgın bir ifadeyle, "İnsan bunları dinledikçe büyük aşk kavramını sorgulamaya başlıyor," dedi. Kafamızın içinde yarattığımız ideal kişinin özlemiyle mi yaşarız, yoksa bir insanı kendi gerçekleriyle olduğu gibi kabul edebilir miyiz? Yani her şeyiyle demek istiyorum." "Bunu bana sorma Rudi. Bir erkeğiz. Bunu asla anlayamayacağız."
Sayfa 362Kitabı okudu
·
Puan vermedi
Oldukça merak uyandırıcı bir kitap , istanbulun da yer alması daha da çekici kılıyor. Okumadığım tek kitabı bu en kısa surede bunu da okumak istiyorum.
Cehennem
CehennemDan Brown · Altın Kitaplar · 201325,7bin okunma
Canının yandığını biliyorum. Her zaman canımız yanabilir, önemli olan bu değil. Ben sadece, eğer teselliyi ararsan onu bulabileceğini bilmeni istiyorum. Ve tüm acılarının ortasında mutlu olmayı öğrenebilirsin. Sen bunu hak ediyorsun, Ada.
Sayfa 230Kitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.