Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gece burada tek başına bir adam düşün, işte ya kitap okuyor ya da bir şeyler düşünüp öylece oturuyor. Bazen düşüncelerini birine söylemek ister doğru mu yanlış mı diye ama kimsesi yoktur işte. Bir şey görünce bile onu gördüğünden tam emin olamaz gösterecek kimsesi olmadığından.
Sayfa 88 - Sel YayınlarıKitabı okudu
Neden mi 1000Kitap :)
İşte burada istediğimi yapabiliyorum. Işık var. Kitaplar var. Ben varım. Dünyam var.
Sayfa 30 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
• “Yoruldum biraz, gökyüzüne bakalım mı…”
Kırmızı Kedi Yayınevi
Sanrım bu gece yakacağım...
"Kim bilir ne gibi sebeplerle tesadüf bizi birleştirdi. Sen beni sevdiğini söyledin, ben buna inandım. Ben de seni seviyordum... Hem nasıl seviyordum... Hislerimde bugün de bir değişiklik yok. Fakat niçin seviyordum, işte bunu bulamadım ve beni düşündüren, seninle olan hayatımızın devamından şüphe ettiren bu oldu. Seni niçin sevdiğimi bir türlü bilmiyordum. Huylarını, yaptığın işleri, beğenmiyordum demeyeyim, fakat anlamıyordum. Sen de benim birçok şeylerimi anlamadığını inkâr edemezsin. Böyle olduğu halde nasıl garip bir kuvvet bizi birbirimize bu kadar sağlam bağlamıştı? İlk andan itibaren tamamıyla başka dünyaların insanları olduğumuzu anladığım halde beni burada tutan ve seni gördüğüm zaman içimi sevinçle dolduran neydi? Acaba şu senin her zaman bahsettiğin ve her hareketinin kabahatini kendisine yüklediğin şeytan mı? Son günlerde ben de bundan korkmaya başladım. Şimdiye kadar daima, düşünüp doğru bulduğum şeyleri yapmaya alışmıştım... Bu sefer hiçbir doğru ve akıllıca tarafını bulamadığım bu hayata beni bağlayan kuvvetin, içimde saklı bir şeytan olması sahiden mümkündü."
Sayfa 228 - Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık; 1, baskı: Istanbul, Şubat 1998Kitabı okudu
Böyle bir geceyi bütün varlığımızla içemeyişimizin sebebi, kafamızı bir çok saçma şeylerin doldurmuş olmasıdır. On bin, yirmi bin sene evvelki insanlar gibi olabilsek, tabiatı onların gözüyle görsek, muhakkak ki şimdi burada böyle sükûnetle oturamazdık. Onlar güneşi, ayı, falanca büyük tepeyi veya filan bulutu ve yıldırımı babalarının hayrına mı Allah yaptılar? Onlar tabiatta saklı duran ruhu bizden iyi anlamışlardır. Halbuki bizim bunu yapmamıza imkan yok. Minimini kafalarımız ukalaca kitaplar, birbirinden çürük bilgiler, neticesi olmayan hesaplar ve Allah kahretsin karmakarışık menfaat düşünceleri dolduruyor... Söyle, hangi ilim, hangi şiir, hangi aşk, hangi devlet bu manzaradan daha güzel, daha muhteşemdir? Buna rağmen burnumuzu kaldırmadan bozuk kaldırımlarda yürüyüp gitmekte devam ediyoruz. Dünyadaki insanların acaba kaç binde biri şu anda başına aya çevirmiştir? Halbuki her şeyi, herkesi görüyor ve gafletimizin üstünde o tatlı, o iyi tebessümü serpiyor. Dikkatle baksam onun parlak çehresi üzerinde birçok şeyler göreceğimi zannediyorum.
Çok manidar değil mi?
Dün gece Weedpadch'teki vaıza gitmiştim. Biliyor musunuz papaz ne dedi: "Bu kampta fenalık kol geziyor" dedi. "Fakirler, zengin olmaya çalışıyorlar" dedi. "Ve günahları için ağlayıp sızlayacakları yerde, birbirlerine sarılıp dans ediyorlar" dedi ve, "Burada vaıza gelmeyen herkes günahkardır, kafir oğlu kafirdir!" dedi. Papazı dinleyince, insan rahat ediyor. Neyse ki bizim günahımız yok. Biz dans etmedik.
Reklam
• “Ölüme mi yenildim, yoksa hayata mı?”
Kırmızı Kedi Yayınevi
Gece burada tek başına bir adam düşün, işte ya kitap okuyor ya da bir şeyler düşünüp öylece oturuyor. Bazen düşüncelerini birine söylemek ister doğru mu yanlış mı diye ama kimsesi yoktur işte. Bir şey görünce bile onu gördüğünden tam emin olamaz gösterecek kimsesi olmadığından.
Sayfa 88
"Balkon Lambası"
Siz hiç kendinizi balkon lambası gibi hissettiniz mi? Evet, ilk duyduğunuzda kulağınıza, yani aslında dimağınıza tuhaf gelmesi muhtemel bir söylem olduğunun farkındayım ama ben kendimi bazen odanın içindeki lambayı yakıp söndürmek için yan yana duran bir duya odanın ışığını kapatırken yanlışlıkla basıldığı için geceden açık unutulan bir balkon
Fişle okuma yazma öğrenen nesil burada mı?
Birinci sınıflarda bir duvarda da okuma fişleri bulunurdu. "Ali bana top at" gibi basit cümlelerden oluşan fişler büyük kartonlara yazılır, du­vara boydan boya gerilmiş iplere asılırdı.
Sayfa 76 - Can Yayınları, 15. Basım, Mayıs 2018.Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.