Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Büşra Taltekin

Büşra Taltekin
@busratl
2 okur puanı
Ocak 2016 tarihinde katıldı
Küçük şeylerden filizlenen, büyüyen balta girmemiş orman. Ona yazgı diyoruz, ama masa saatinin içine nasılsa girip altı rakamının dibinde ölmüş kalmış küçük bir sinek de diyebiliriz. Çünkü artık burada, bu dünyada her şey parçalar halinde ve her bir parça diğerinin yerine geçebiliyor. Çıldırmamız gerek ama yadırgamıyoruz. Ben örneğin hem kendini beğenmiş biri hem akvaryum balığı olabiliyorum, tül tül yüzgeçlerimle aptallık ve ölüm taşıyorum. Bu balık gerçeğin kendisi olabiliyor, ama gerçek daima biraz hüzünlüdür. Gerçeği ararken bir yandan da bulduğumuz anda değiştirmeyi düşleriz. Çünkü aynı zamanda gerçek biraz utanç vericidir. Utanç bizi ikiye böler. İkiye bölünmenin en dayanılmaz yanı, iki parçanın da hala canlı olmasıdır.
Sayfa 97 - İletişim
Reklam
Moskova’da ve taşrada başka büyük bir şairle de sık sık buluştum. Türk Nâzım Hikmet’le. “Şiirin gelecek olduğuna inanıyorum,” diyen bu büyük şair, Sovyet Rusya’da yaşıyordu. “Şiir, insan ruhundan devamlı bir şeyler talep eder,” dediğini de anımsıyorum. Hikmet yaşamının on sekiz yılını hapishanelerde geçirmiş, sayısız işkenceye dayanmıştı. Türk
Sayfa 151
Zayıfın zayıfı kurtarması olası mı? Güçlü geçinmeye ne gerek var? Hoş güçlü kişiliğine, görüntüsüne inandığım, imrendiğim nice insan tanıdım, daha büyük gürültüyle yıkıldılar. Benim yapımdakiler taze erik misali kırılmıyor kolay kolay. Gerektiğinde acındırarak, edepsizleşerek, dahası saldırarak yaşamdan kopamıyorlar. Kendimi yok etmenin her çeşidini imgeledim sadece. Ölümüme yas tuttum. Böylesi bir davranışın acı değil, çoğu kez kızgınlık oluşturacağını bildiğimden. Bana ben acıyabilirdim.
Sayfa 22 - Yapı Kredi Yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
128 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan
6.8/10 · 29,8bin okunma
520 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Martin Eden
Martin EdenJack London
9.1/10 · 90,2bin okunma
Reklam
"Fakat insanın kendisini tamamen bir şeye vermesinin kolay olduğunu mu düşünüyorsunuz?" "Eğer düşünülürse, tereddüt edilirse, değer mi, diye hesaplanırsa, tek kelime ile insan kendisine çok paha biçerse, kolay değil tabi ki. Fakat düşünmezseniz, kendinizi vermek kolaydır." "Fakat insan kendisine nasıl pay biçmez? Eğer benim bir değerim yoksa, benim kime ne fayda olur?" "Bunu biz belirleyemeyiz; bizim değerimizi bırakın da başkaları bilsin. Önemli olan kendini vermeyi bilmektir."
Sayfa 138 - Morpa Kültür Yayınları
Şehrimizdeki yoksulların tam sayısını bilmiyoruz. Ama çoklar. Gecekondularda yaşıyorlar. Caddelerde, alışveriş merkezlerinde dolaşıyorlar. Geçtiğimiz bayram, şehir tiyatrosunda onlar için "Temizlik İmandan Gelir" adlı oyun, yine ücretsiz, sergilendi. Konusunu yüzyıllar önce Anadolu'da yaşanan bir savaştan alan bu oyunda, Türk askerlerinin misvak dallarıyla dişlerini fırçaladığını gören düşman gözcüsünün, "Türkler bizi çiğ çiğ yiyecek!" diye bağırarak saklandığı yerden fırlayıp kaçtığı sahne, yoksullar tarafından çılgınca alkışlandı.
Sayfa 55 - İletişim Yayınları
Büşra Taltekin
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Aramızdaki En Kısa Mesafe
Aramızdaki En Kısa MesafeBarış Bıçakçı
7.6/10 · 3.382 okunma
Büşra Taltekin
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Otostopçunun Galaksi Rehberi (5 Kitap Bir Arada)
Otostopçunun Galaksi Rehberi (5 Kitap Bir Arada)Douglas Adams
8.4/10 · 3.901 okunma
Dört kişilik yemek masasında komşu kenarlarda oturan iki kişi böyle birkaç saniye bakışınca ne olur? Şu olur: Bu iki kişi kendilerini diğerlerinden yalıtır. Canlılığın ilk ve temel aşamasının, bir "iç" ve "dış" yaratan, böylece kendisini çevreden yalıtan hücrenin ortaya çıkışı olduğunu biyoloji söylüyor; her türlü sıcak insan ilişkisinin aşağı yukarı aynı şeyi yaptığını da ben söylüyorum. Birbirine dönersin! İki insan birbirine döner! Bu bakışlarla olur ya da aynı yerde susmayla örneğin, en basit biçimde. Sonra, öyle birbirine dönük, kendi dilini yaratırsın. Esnaflar ve zanaatkarlar da böyledir Çetin. Seyirciye sırtlarını dönerek çalan Bebopçular da. Seninle biz de böyleyiz. Kimsenin anlayamayacağı bir dilimiz var. El kol hareketlerimizle, yüz ifadelerimizle, nihayet sözcüklerle örülen bir dil. Bir tür argo. Kendi meslek sırrını korumak için. Azınlık kültürümüzü korumak için. Bütün sıkı ilişkiler bir azınlıktır çünkü. Sırtlarını "dışarıya" bir güzel dönmüş iki insanın oluşturduğu azınlık.
Sayfa 62 - İletişim Yayınları
Reklam
Büşra Taltekin tekrar paylaştı.
İlginç kitap başlangıçları
Adamın birinin, değişiklik olsun diye bundan böyle halka nazik davranmanın ne kadar iyi olacağını dile getirdiği için bir ağaca çivilenmesinden yaklaşık iki bin yıl sonra, bir perşembe günü, Rickmanswort'de küçük bir kafede tek başına oturan bir kız, bunca zamandır ters giden şeyin ne olduğunu birden fark edip en sonunda dünyanın nasıl iyileştirilebileceğini ve mutluluğun hüküm sürdüğü bir yere dönüştürülebileceğini anlamıştı. Bu sefer doğru olanı bulmuştu, işe yarayacak ve hiç kimsenin bir yerlere çivilenmesi gerekmeyecekti. Ama ne yazıktır ki, bir telefon bulup birilerine bundan söz edemeden korkunç aptal bir felaket meydana geldi ve fikir sonsuza dek yitip gitti. Bu, o kızın öyküsü değil.