Merhaba arkadaşlar. İyi pazarlar. Ahmet Mithat Efendi ile alakalı olabildiğince geniş, uzun ve tüm kitapları hakkında genel bir inceleme de bulunacak bu yazımızda. Evvela bunu söyleyerek başlamak istedim. Şimdi birkaç kitabını okuyacak belirli bir sırayla gideceğiz ama birkaç yıl sonra bir okur, yazarın kitaplarını merak edip geldiğinde sadece
Kitap, deneme tarzında yazılmış bir eser. Kitabında bahsettiği yazarlar zaten tüm dünyada sevilen ve büyük ün yapmış isimler... Özellikle 3 ismi tercih etmesi diğer yazarların başarısız olduğunu göstermiyorki hakeza kendi de zaten bunu dile getiriyor. (Victor Hugo, Lev Tolstoy, Nikolay Gogol ve niceleri... )
Kitapta bize roman yazarı aslında
Damızlık Kızın Öyküsü ve Ahitler... İncelememi iki kitaptan hangisine yapacağıma karar vermek zor oldu zira birincisi yeni bir rejimin uygulamaya koyulmasıyla birbirine ve hatta kendine dahi yabancılaşan-düşmanlaşan kadınları- damızlık kızın gözünden- anlatırken diğeri tam tersine bir mücadele sergileyen bir kadın sınıfı mensuplarının -teyzelerin-
Orhan Veli Kanık ‘ın ilk ve tek öykü kitabı. Kitapta kendisine ait 6, çevirmenliğini yaptığı 1 öykü bulunmaktadır. Öyküler daha çok “Öykü yazabiliyor muyum bir bakalım.” Düşüncesiyle kaleme alınmış gibi. Nitekim bana yavan geldi. “Denize Doğru” ve çevirmenliğini yaptığı “Yaşasın Aşk William Sorayan” öyküleri oldukça güzel. Özellikle
Orhan Veli Kanık ‘tan beklediğimiz lezzet de tam olarak bu. Keyifli okumalar.
Bütün ÖyküleriOrhan Veli Kanık · Can Yayınları · 20223,034 okunma
#savoyoteli , #eyüp ve #radetzkymarşı isimli romanlarıyla dünya çapında bir üne kavuşan kalemini çok sevdiğim Joseph Roth’un gündelik hayattan seçtiği karakterlerinin hüzünlü kaderleri, onun muazzam gözlem yeteneğiyle kağıt üstüne düşer.
Yüreğinin mürekkebine batırıp yazdığı her karakter adeta ete kemiğe bürünür. Sinematografik anlatımıyla
Kimileri derler ki intihar bir irade işidir. Ben buna inanmıyorum. İntihar bir iradesizliktir. Dünyadaki güçlükleri yenebilen, o iradeyi gösterebilen kimse kolay ölüme razı olmaz. Ölüme razı olan, hiçbir şeyle cedelleşemeyen, bu savaşta bütün ümitlerini kaybeden kişidir.
Sabahattin Ali, toplumu, köy hayatını, kasabayı yakından tanıyan, halkın sorunlarına değinen, toplumsal gerçekçi olarak nitelendirilen bir yazardır. Hatta, Nazım Hikmet onu “memleket hikayeciliğinin başında gelen genç üstat” olarak tanımlamıştır.
Bu kitaptaki öykü ve masallarda da Sabahattin Ali, sanata bakış açısına uygun olarak, toplumun demokratik katmanlarını incelemekte var olan düzeni hicvederek sorgulamaktadır.
Kitap 13 tane öykü ve 4 tane Masal’dan oluşmaktadır.
Ben en çok Portakal, Katil Osman ve Böbrek öyküleri ile Sırça Köşk’ü beğendim. Kitaba ismini veren Sırça Köşk masal anlatımı biçimi ile kaleme alınmıştır. Beğendiğim bu eserlerin kısa özetleri aşağıdadır.
Portakal öyküsünde, kaptan, gemiciler, ticaret yapanlar ve memurlar arasındaki ilişkiler, çıkarlar ve birbirleri arkasından çevirdikleri işler anlatılmaktadır.
Katil Osman öyküsünde, belalı ve bitirim bir tip olmaya çalışan, hır çıkarmaya çalışan Osman’ın toplum gözündeki değerini bulmaya çalışma hikayesi anlatılıyor.
Böbrek öyküsünde, derdine derman bulmak için doktorların söylediklerine inanmayarak, hastane hastane gezen, paragöz insanların oyuncağı olan, varını yoğunu özel doktorlara ve hastanelere kaptıran Nüfus memuru Avni Bey’in hikayesi anlatılmaktadır.
Sırça Köşk ise üzerinde en çok düşündüren, en çok konuşulan sağlam bir sistem eleştirisidir. 3 arkadaşın ihtiyaç olmadığı halde, halkı kurnazca kandırıp, bütün parasını alarak yaptıkları sırça köşkün hikayesi anlatılmaktadır.
Keyifli okumalar.
Sırça KöşkSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202056,5bin okunma