“Gözyaşı da, acı da benim için yalnızca birer sarhoşluk artık.
Başka ne olmuştu ki?
Yücelik, idealler uğruna savaş, vazgeçiş, fedakârlık, şehitlik, nedir sarhoşluktan başka?
Uğrunda yaşamaya değer ne varsa, sarhoşluktan ibaret.
Yaşam da yalnızca uzun, ağır bir sarhoşluk değil mi acaba, en derin ve sancılı nöbetlerin yalnızca zaman zaman alevlendirdiği, sarstığı, altüst ettiği?”
C.P.