"Dün kaygılarım yoktu, çobanlarla yaşamdan olasıya keyif alırdım; yer içer, oyunlar oynar, çalışır, şarkılar söyler ve yüreğin içtenliğinden çağlayan müzikle dans ederdim. Bu gün kurtların arasında kalmış korkak bir kuzu gibi insanların arasındayım. Sokaklarda yürürken bana nefret dolu gözlerle bakıp, hasetle ve aşağılayarak beni gösteriyorlar ve ben bahçelere doğru süzüldüğümde etrafımda bir sürü çarık kaşlı yüz görüyorum."
Sayfa 90 - Olympıa YayınlarıKitabı okudu
"Hiç, içinde dışarı çıkmak için bir şans verilmesini bekleyen bir şey varmış gibi hissettin mi kendini?" diye sordu. "Kullanmadığın bir güç gibi, hani türbinden geçmek yerine şelaleden çağlayan su misali?"
Sayfa 87 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Adalet bir çağlayan gibi köpürerek akmalı...
Erkek tek tek sıçramalarda yaşıyor. Bebek doğuyor, insan ölüyor, bu bir sıçrama. Bir çiftlik alıyor, bir çiftlik kaybediyor, bu da bir sıçrama. Kadın için ise her şey düzenli akış içinde. Dere gibi, çağlayan gibi. Sonu gelmiyor. Nehrin akışının da sonu gelmediği gibi. Hep devam ediyor. Kadın öyle bakar her şeye.
Sayfa 519Kitabı okudu
Size her zaman söylediğim gibi künü yönetin. Kanımızı başsız bırakmayın! Taht için sakın birbirinizle savaşmayın. Sizin için hayatlarını feda edenleri unutmadan yaşayın. Hep tek yumruk olun. İhaneti cezasız bırakmayın ama her zaman adaletli olun! Tanrı yanınızda olsun!"
Çit boyunca gezip çiçekler toplayacağım; yeşil şeytanşalgamları ay ışığı renkli mayıs ve yaban gülleri, yılan sarmaşığı. Ellerimi doldurup sonra masanın cilalı yüzüne koyacağım onları. Irmağın ürpertiler içindeki ucunda oturup, çitin üstüne sarkan meşeyi kendi sulu ay ışığı huzmeleriyle aydınlatan geniş ve parlak su zambaklarına bakacağım. Çiçekler toplayacağım; çelenk yapıp sımsıkı kavrayacak ve sunacağım -ah, kime! Varlığımın akışını kesintiye uğratan bir şey var; derin ırmak bir engele takılıyor; hızla vuruyor, güçle çekiyor, ama merkezdeki bir düğüm direniyor. Ah bu acı, bu şiddetli keder! Bayılıyorum ve düşüyorum. Şimdi bedenim eriyor, kitlenmiş değilim artık, akkorum. Şimdi ırmak derin bir gelgite akarak onu döllüyor, kapalı olanı açıyor, sımsıkı katlanmış olanı zorluyor, sel gibi akarak özgür bırakıyor. Şimdi o sıcak, gözenekli bedenimden ve içimden çağlayan tüm o şeyleri kime vereceğim ben? Çiçekleri toplayıp sunacağım - ah, kime?
Reklam
“Tüm hayatım, bilinçdışından patlak veren çağlayan gibi, bazen beni yıkabilecek denli güçlü olan bu akıntıyı anlamaya çalışmakla geçti.”
"Erkek tek tek sıçramalarla yaşıyor. Bebek doğuyor, insan ölüyor, bu bir sıçrama. Bir çiftlik alıyor, bir çiftlik kaybediyor, bu da bir sıçrama. Kadın için ise her şey düzenli bir akış içinde. Dere gibi, çağlayan gibi. Sonu gelmiyor. Nehrin akışının da sonu gelmediği gibi. Hep devam ediyor. Kadın öyle bakar her şeye. Ölecek değiliz. Herkes devam ediyor. Biraz değişiyor belki... ama devam ediyor."
Sayfa 519Kitabı okudu
Aç gönlünü bana yar, aç ki aksın sana Çağlayan sular gibi ömrüm. Geçip gidecek ömrün, o kuru dal yaprağını anlayamadan.
"Adalet bir çağlayan gibi köpürerek akmalı..."'
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.