"Birey toplum tarafından yutulmamak için her zaman direnmelidir. Bunu yaparsanız muhtemelen yalnız kalacaksınız, bazen de korkacaksınız. Ancak insanın kendisi olabilmesi her şeye değer."
"İnsan düşünenden ziyade isteyen bir varlıktır ve isteklerinin sonu asla gelmez. Aklıyla bir dünya kurmuştur, ama onu yöneten bedenidir. Kant'ın dediği gibi akıl değil. Beden de kör bir iradeye tabidir. Bu iradenin de nereden gelip nereye gittiğini asla bilemezsin."
"Olimpia'ya gidip atletizm müsabakalarını görmek için, uzun bir seyahate katlanırsınız. Fidyas'ın güzel bir heykelini görmek için de daha uzun bir yolculuğa katlanır ve onları görme zevkini tatmadan ölmeyi büyük bir felaket sayarsınız. Fakat Fidyas'ın heykellerinden çok üstün olan ve görmek için de pek uzağa gitmeye gerek olmayan, ne o kadar zahmete ne de o kadar yorgunluğa mal olmayan, her yerde görülen eserleri seyretme arzusunu asla duymayacak mısınız? Acaba asla aklınıza kim olduğunuzu ve niçin doğmuş olduğunuzu düşünme kaygısı gelmeyecek mi? Tanrının, bilmeniz ve tanımanız için gözünüzün önüne serdiği, kâinatın o kadar imrenmeye layık manzaralarına hiç dikkat etmeden mi öleceksiniz?"
"Duygularımız hiçbir ifratı kabul etmez. Çok fazla gürültü bizi rahatsız eder; çok fazla ışık gözlerimizi kamaştırır; çok fazla yakınlık veya uzaklık görüşe engel olur. Lafı çok uzatmak veya çok kısa kesmek, söylenen sözün değerini azaltır. Çok fazla zevk, ıstırapla neticelenir."
"İnsanlar gibi devirler de yanılmaz değildirler; zira her devre hâkim olan birçok düşünceyi sonraki çağlar yanlış bulmakla kalmamış, aynı zamanda saçma saymışlardır."
"Hayır, sağlamları, kendine güvenenleri, gururluları, neşelileri, sevinçli olanları sevmenin anlamı yoktu; onların ihtiyacı yoktu buna. Bu gibiler sevgiyi sanki kendilerine ödenmesi gereken bir borçmuş gibi, yukarıdan bakarak, umursamaz bir halle kabul ederler. Bir insanın kendisini vermesi, onlar için gelişigüzel bir olay, saçlarına taktıkları bir süs, kollarına geçirdikleri bir bileziktir sanki.
Ancak kaderin tokadını yemiş, kendilerine güvenlerini yitirmiş, hor görülmüş, çirkin yaradılmış olanlara sevgi gerçek bir destek olur. Yalnız böyleleri bilir sevmeyi, sevilmeyi; şükran duygularıyla, Alçak gönüllülükle sevmek gerektiğini ancak onlar bilir."