“Adı, soyadı
Açılır parantez
Doğduğu yıl, çizgi, öldüğü yıl, bitti
Kapanır parantez.
O şimdi kitaplarda bir isim, bir soyadı
Bir parantez içinde doğum, ölüm yılları.
Ya sayfa altında, ya da az ilerde
Eserleri, ne zaman basıldığı
Kısa, uzun bir liste
Kitap adları
Can çekişen kuşlar gibi elinizde.
Parantezin içindeki çizgi
Ne varsa orda
Ümidi, korkusu, gözyaşı, sevinci
Ne varsa orda.
O şimdi kitaplarda
Bir çizgilik yerde hapis,
Hala mı yaşıyor, korunamaz ki,
Öldürebilirsiniz.”
~Behçet Necatigil~
Sen konuşmazsan dünya susuyor biliyor musun? İnsan unutmanın sularını geçti. Kimse kimseyi hatırlamıyor. Anlamını bir gün bile düşünmedikleri bir kalabalık yetiyor herkese. Toprağı ölü bir huzurla değiştiler. Gökyüzünü can sıkıntısıyla değiştiler. Arzuyu pişmanlıkla değiştiler. Kimse bir başkasına misafir olmuyor. Acı bitti. Zaman yok. Gönül soğuk. Sevme korkusu öyle kötürüm etti ki herkesi, yalnızlıktan bunalan insan, dönüp yine kendi yalnızlığına sığınıyor.
“Bu kitap, Sümerlilerin bundan binlerce yıl önce yaşamış olan kahraman kralı Gılgameş'in serüvenlerini kapsayan bir öykü. Aslında bu öyküde olan konular, Gılgameş'in yaşadığı çağdan itibaren yüzyıllar boyunca ağızdan ağıza geçtikten sonra çivi yazısıyla destan halinde tabletlere yazılmış. Kazılardan çıkarılan bu tabletlerin kırıkları ve
Çoğu zaman zihin olumsuz kıyaslamalar yapabilir ve içeriden "Başaramam. Çünkü...", "Benim gibi biri bunu başaramaz...", "Başlamaya değecek yeteneğe sahip değilim..." gibi düşünceleri duyabilirsiniz. Ardından baskı ile başarısız olma korkusu ve içsel çatışmalar oluşurken planlamalar sonraki aşamaya taşınamaz. Bu döngüye dışarıdan baktığınızda, muhtemelen başlangıç noktasında kendinizi nasıl sabote ettiğinizi ve mevcut durumu çarpıtarak yorumladığınızı fark edeceksiniz. Potansiyelin önündeki bu en ciddi engeli fark etmek, düşünce sisteminin organize olması için kritik önem taşımaktadır.