Gidelim bu hayret mahallesinden
Ne hüsn kaldı burda artık
Ne de aşkın can pâresi…
Sayfa 64 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Yolculuğu kısa süren bir adam
Anlamaz ki devâ nedir, dert nedir
Yoksulluk vermeyi bilmeyenindir
Zenginlik elini uzatanların
Ver elini vuslat günüm
Al elini kirli sarı
Gidelim bu hayret mahallesinden
Ne hüsn kaldı burda artık
Ne de aşkın can pâresi
Hindiba masalları - Hayret masalı
Gidelim bu hayret mahallesinden
Ne hüsn kaldı burda artık
Ne de aşkın can pâresi
Sayfa 64Kitabı okudu
Gün oldu kelimeler ateş, kelimeler can yongası oldu
Fotoğraftakiler ninem ve dedem Rabbim Rahmet eylesin birbirlerine kelimelerle bağlandılar çok güzel sevdiler birbirlerini ve çok güzel yaşadılar dillerinden son saatlerine kadar kelimeleri düşürmediler
Kur’an aynen şöyle der: “Rabbi İbrahim’i kelimelerle sınayıp o da bu sınavı tamamladığında?” Hz. İbrahim’in ateşe atılması, babasıyla sınanması,
Gidelim bu hayret mahallesinden
Ne hüsn kaldı burda artık
Ne de aşkın can pâresi
"Sîneden meh-pâresi dûr olmasın bir kimsenin"
[Allah, bir kimsenin ay parçası gibi olan sevgilisini sinesinden uzak etmesin.]
Yaresi muhtacı kafur olmasın bir kimsenin
Sineden meh-paresi dur olmasın bir kimsenin
( Öyle bir yaraya müptela etmesin Allah bir kimseyi tedavisi gayet müşkül ola. Türkçemizdeki Allah dert verip derman aratmasın latif söyleyişi gibi. Allah, bir kimsenin ay parçası gibi olan sevgilisini sinesinden uzak etmesin. )
Sayfa 170Kitabı okudu
"Yâresi muhtâc-ı kâfûr olmasın bir kimsenin
Sîneden meh-pâresi dûr olmasın bir kimsenin"
[Öyle bir yaraya müptelâ etmesin Allah bir kimseyi ki tedavisi gayet müşkül ola. Türkçemizdeki "Allah dert verip derman aratmasın." latif söyleyişi gibi. Allah, bir kimsenin ay parçası gibi olan sevgilisini sinesinden uzak etmesin.]
Sayfa 155Kitabı okudu
"Yâresi muhtâc-ı kâfûr olmasın bir kimsenin, Sîneden meh-pâresi dûr olmasın bir kimsenin." {Öyle bir yaraya müptelâ etmesin Allah bir kimseyi ki tedavisi gayet müşkil ola. Türkçemizdeki "Allah dert verip derman aratmasın." latif söyleyişi gibi. Allah, bir kimsenin ay parçası gibi olan sevgilisini sinesinden uzak etmesin.}
Sayfa 155 - BabialiKitabı okudu
Gözlerinde dünya küçüğüm
Gökyüzü;
Nah kocaman
işte ;
sesli sessiz çığlıklarında;
dağ yükü içime kırılıyor
Senin o kırılgan ürkek sineklerin;
iç çekişlerin gözlerime doluyor;
Yolculuğu kısa süren bir adam
Anlamaz ki devâ nedir, dert nedir
Yoksulluk vermeyi bilmeyenindir
Zenginlik elini uzatanların
Ver elini vuslat günüm
Al elini kirli sarı
Gidelim bu hayret mahallesinden
Ne hüsn kaldı burda artık
Ne de aşkın can pâresi
Sayfa 64 - Timaş 3.BaskıKitabı okudu
Hasta olalı gönül, aşkından, ey cân pâresi
İçerem gam matbahından türlü türlü aşlar.
Tâkatim tâk oldu gamdan, geçti ömrüm âh ile
Derdime dermân ne dersiz, n'eyleyim yoldaşlar!
Sayfa 100 - KetebeKitabı okudu
"Yâresi muhtâc-ı kâfûr olmasın bir kimsenin
Sîneden meh-pâresi dûr olmasın bir kimsenin"
[Öyle bir yaraya müptelâ etmesin Allah bir kimseyi ki tedavisi gayet müşkül ola. Türkçemizdeki "Allah dert verip derman aratmasın." latif söyleyişi gibi. Allah, bir kimsenin ay parçası gibi olan sevgilisini sinesinden uzak etmesin.]
Sayfa 170 - Şeyh Galib
Gidelim bu hayret mahallesinden
Ne hüsn kaldı burda artık
Ne de aşkın can pâresi...
Sayfa 64Kitabı okudu