Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
343 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Hay sen çok yaşa emi...
İşte bir
Aziz Nesin
Aziz Nesin
klasiği daha. Ne iyi etmiş de yazmış. Yoksa bu güzel eserden mahrum kalacaktım. Her ne kadar
Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz
Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz
'ın hikayesini bilsem de, sizin de bildiğiniz üzre okumak gibisi yoktur. Efendim Aziz Nesin, Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz'ı ilk önce 12 bölümlük bir radyo tiyatrosu olarak yazar. Ama kendi kendine yazmaz. Zaten çoğu yazılarını da
Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz
Yaşar Ne Yaşar Ne YaşamazAziz Nesin · Nesin Yayınları · 013,1bin okunma
Sadece beş dakika ayırın lütfen...Alıntı
Ey Türk evladı..Ben Aliya İzzetbegoviç!... Sevgili okurlar.. Bu bir tarihi mektup...
Reklam
1808 syf.
10/10 puan verdi
·
18 günde okudu
SAVAŞLAR VE BARIŞLAR ÜZERİNE
''Damarlarındaki kanı boşalt, yerine su doldur, işte o zaman savaş olmaz.'' (I. cilt, s. 587) Savaş... savaş... savaş... Nedir bu savaş? Dostoyevski der ya, ''Her insan doğuştan gaddardır,'' diye, bence savaş, gaddarlığın, açgözlülüğün ve hükmetme aşkının dışa vurumudur. Barış ise, aynı savaş gibi, sadece çıkarların kesişmesiyle oluşan, başka
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202221,1bin okunma
96 syf.
9/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Tüm Zamanlar - İ. TENEKECİ /Gereksiz bilgiden Allah'a sığınırım!
Yaşadığım coğrafyayı, o coğrafyanın geçmişini, kaderini, yaşanmışlığını anlatan bir eser. Büyüklerimden çok dinledim. Bir de böyle bir şairden dinlemek nasipmiş. Var ol sen İbrahim Tenekeci. Var ol ki var olsun böylesi anlatılar. Kastamonu ili Taşköprü ilçesine bağlı yoksul bir dağ köyü ekseninde köy halkının yaşantısı, Milli Mücadeleye
Tüm Zamanlar
Tüm Zamanlarİbrahim Tenekeci · Muhit Kitap · 2022153 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
BENDENİZ, KARTAL, MAZHAR LÜTFİ, MÜMTAZ: MAVİ GÖZLÜ DEV
Öncelikle herkeslere merhaba. Uzun zaman sonra tekrardan inceleme yazmak müthiş bir şey. Yazmaya açmışım meğer. Neyse bu incelemeyi bana yazdıracak olan en önemli sebebime gelelim: Öğretmenim. Kitap, edebiyat, sanat, müzik, felsefe, din ve daha neler neler konuşurdum onunla. Dergi rica etmiştim bir keresinde ödünç vermeyi kabul etmişti :) ama
Henüz Vakit Varken Gülüm
Henüz Vakit Varken GülümNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 202223,4bin okunma
Fransa'nın doğu orduları başkomutanı Henri Gouraud, gemiyle Beyrut'tan Mersin'e geldi, Çanakkale Savaşı'nda sağ kolunu kaybetmişti, milli kahramandı. Görkemli bir karşılama töreni hazırlandı. Türkleri karşılamaya mecbur ettiler. Çoluk çocuk bütün Mersinlileri yol kenarlarına dizdiler. Sepet sepet çiçek dağıttılar. Akılları sıra, general Henri Gouraud atıyla geçerken Türkler yoluna çiçekler atacaktı, böylece Fransa'nın işgalci olmadığını, yerli halk tarafından ne kadar sevildiklerini göstereceklerdi. Gerçekten çiçek yağmuru oldu... Ama, çiçeklerin arasında taş yağıyordu! Kalabalık arasında kimin çiçek kimin taş fırlattığı belli olmuyordu. Generali zor kaçırdılar.
Sayfa 152Kitabı okudu
Reklam
360 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Herkese merhaba harika bir kitap önerisi ile geldim. Tom Sherbourne, Çanakkale Savaşı'nda acı dolu dört yıl geçirdikten sonra Avustralya' ya döner ve kıyıdan yarım gün uzaklıkta yer alan Janus kayasında ki deniz fenerinde bakıcı olarak çalışmaya başlar. Genç, cesur ve sevgi dolu karısı İsabel'le evlilikleri ikisinin de kafasında ki gürültüyü susturup yıldızlar, dalgalar ve rüzgarın sesinden başka hiçbir şeyin olmadığı iki kişilik dünyalarında huzur bulmalarını sağlar.. Bir gün, üç yılın ve üç düşüğün ardından, karısı bir bebeğin ağlamalarını duyar. Dalgalar, içinde genç bir adamın cesedi ile birkaç aylık bir bebeğin olduğu bir tekne getirmiştir. Çoçuk özlemiyle dolu İsabel dualarının Tanrı tarafından kabul edildiğini düşünür. Yüreklerinin sesini dinleyip bebeği sahiplenmeye ve bundan kimseye bahsetmeye karar verirler. Yıllar sonra gerçekler ortaya çıkmaya başlayınca aldıkları kararın hiç beklemedikleri sonuçları olduğunu anlarlar.. .... Kitabı okurken paramparça oldum, hangi karaktere daha çok üzülsem bilemedim. Fazla detaya giremiyorum spoi vermiş olurum, ama aslında söyleyecek çok şey var. Kitaptaki her karakterin ayrı bir üzüntüsü oluyor içinizde, her biri kalbinize dokunuyor. Kitabı bitirdikten sonra hemen filmini izledim ve aynı duyguları tekrar yaşadım biraz ağır bir film olmasına rağmen hiç sıkılmadım. Aksine ağladım, üzüldüm ve içim buruk şekilde bitirdim. Mutlaka alın ve okuyun sonra da filmini izleyin ne demek istediğimi anlayacaksınız
Hayat Işığım
Hayat IşığımM. L. Stedman · Pegasus Yayıncılık · 2016262 okunma
408 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Eveet on üç günlük Sabahattin Ali'yi tanıma serüvenimin sonuna geldim. Kitabı bir hayli övmeye başlayalım bakalım... Öncelikle bu kitabı bana tavsiye eden, oku diye bıktıran ve pdf olarak yollayan, "ben pdf okuyamam" desem de oku diye başımın etini yiyen arkadaşıma teşekkür ederim :)) (Dipnot: Pdf okumayı hiç sevmedim bir dahakine
Yeşil Mürekkep
Yeşil MürekkepOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 20164,970 okunma
592 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Azra Kohen'in okuduğum 4. kitabı olan "Gör Beni" her ne kadar popüler kitaplar kategorisinde bulunup, klasik aşk romanı olarak görülse de arka planda ince detaylarla işlenen tarihin ve mitolojinin, 4 yıl gibi süren titiz bir araştırma ve çalışma sonucu ustaca bir kurguyla harmanlanarak okuyucuya sunulan ve oldukça ilginç bilgilerin
Gör Beni
Gör BeniAkilah Azra Kohen · Everest Yayınları · 202016,9bin okunma
30 Ağustos Zafer Bayramı Kutlu Olsun
. Dün bir abla ile sohbet ettim. Konuşması, duruşu, tavrı değişik gibi geldi. "Abla sen buralı mısın?" dedim "evet" dedi, anlattı. Dedesi Kerkük'lü imiş, zabitmiş. Çanakkale Savaşı için gelmiş. Sonra Kerkük'e dönememiş, Eskişehir'in bir köyüne yerleşmiş. Orada evlenmiş, ikisi kız, ikisi oğlan dört çocuğu olmuş. 35-40
Reklam
Lawrence'ı bilmeyen yok. Hani şu Arapları Osmanlı'ya karşı ayaklandıran "dâhi İngiliz çocuk"! Yaşamının o çok önemli olan bölümü ile ilgili çok şey yazıldı ve anlatıldı. Filmler bile çekildi. "Araplar Türkleri arkadan vurdu" söylemi ise tümü ile bir palavra. "Araplar" denilen insanlar aslında uzun yıllar oğullarıyla birlikte İstanbul'da Âyan Meclisi'nde görev yapan Şerif Hüseyin'in destekçileridir. Yani Ürdün'ün şimdiki kralının büyük dedesi. 1909'da İttihatçılar Abdülhamit'i devirip Şerif Hüseyin'i ülkesi Mekke'ye yollayınca İngilizler devreye girip ona çengel attı. Ama yine de Şerif Hüseyin belki de Osmanlı'ya bir vefa borcu olarak 1916 yılına kadar İngilizlerin tüm kışkırtma ve kandırma çabalarına direndi. Yani Çanakkale ve Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı'yı sıkıştırmadı ya da bildik deyimiyle "arkadan vurmadı". Tam tersi Çanakkale ve Sarıkamış'ta şehit düşen on binlerce Arap insanı gibi Osmanlı'yı sahiplendi (...) Oysa çok öncesinde Suud ailesini Osmanlı'ya karşı ayaklandıran İngilizler Şerif Hüseyin'e çok sonraları çengel atmıştı. Yani Osmanlı'yı arkadan vuran "Araplar" değil "El-Suud ve El-Haşim aşiretleri”dir.
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.