Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çoğu insan erdemli olmak yerine, Sadece öyle görünmeyi tercih eder.!!
İnsan ne diye, "Kimi zaman sıkıntı içindedir, çay içmiyor falan..." gibi yazılar yazıyor bir başkası hakkında? Sanki şart mı herkesin çay içmesi? Başkalarının lokmalarını sayarak ne çiğniyor diye ağzının içine bakıyor muyum ben?
Reklam
İbrahim Tenekeci
Bir çay içimlik kadar tanımak istiyorum insanları. Zirâ fazlası çirkin...
Sonra yürü dedim kendime, Kalk ve Yürü.!! Bu tutukluk da neyin nesi.? Yorgunluk, Hayata küsenlerin bahanesi.!! İnan Durak Taş
sen içki içme. sigara iç, çay iç, uyu uyu yat uyu. kalk yemek ye. uyu uyu yat uyu. baba bana top at. al sana top. baba bana su tabancası al. kâğıtlı tabanca al. oyuncaklarımı isterim ille de.
Sayfa 21 - YKYKitabı okuyor
Konuştukça söyleyemediklerimiz birikiyor Belki bi gün, belki bi cesaret Belki bi çılgınlık, belki bi şiir belki bir çay Olur ya belki... Cemal Süreya
Reklam
! "-Kaçak çay yoktur, vergisi ödenmemiş çay vardır." Güzelleme yaparak kötü bir durumu iyiymiş gibi göstermeye çalışıyorlar. Senin gerizekalı şeyhin de onu içiyor diye o helal midir? Vergi kaçırmak haramdır. O çay da haramdır. Bu kadar net. Zimmetine para geçirmekle, vergi kaçırmanın hiçbir farkı yoktur. ❗❗❗
“Sizi buraya -çay salonuna değil- Avustralya’ya getiren, alınyazınız. Gelişinizin nedeni olan kişiyle tanışmak konusunda bir anlaşma yapmıştınız. Burada buluşmanız, her ikinizin de yararına olacak. Bu buluşmanın kararı, her ikiniz de doğmadan önce alınmıştı. Gerçekten de her ikiniz de aynı anda ama dünyanın karşılıklı iki yarım küresinde doğdunuz. Anlaşma, sizlerin sonsuz benliğinizin en üst düzeyinde yapıldı. Buluşma tarihi olarak doğumunuzdan elli yıl sonrası saptandı. Şimdi bunun zamanı geldi. Karşılaştığınız zaman, ruhsal düzeyde birbirinizi hemen tanıyacaksınız. Size bütün söyleyebileceklerim bu kadar. “
Sana illa şiir mi yazayım, Çay yapsam olmaz mı?
"Ölenle ölünmez” dedi bazı kadınlar aklında; kapı köşelerinde, ağaç gölgelerinde, sahil kenarlarında defalarca tekrarlayıp durdular. Yaz akşamları balkonlarında okey oynayıp çay içerlerken, “Kocayı da gömdü dul karı, gözü dışarıda şimdi” diye fısıldaştılar. Ah onlar... Bilmeden ve hatta duymadan konuşurlar. Ne bilsinler, gazete okudukları mı var? Bakın!Sevgili balık burcu, diyor gazeteler: Bugün, ölenle ölmemek için harika bir gün.
Reklam
"Eskiler 'es sohbeti bila çay kes'semai bila ay' demişler."(Çaysız sohbet aysız gökyüzüne benzer.) :)
Sayfa 45 - Nesil yayınlarıKitabı okuyor
Sabahları çay eşliğinde çalışıp , kitap okumak gibisi yok. 😌
"Benimle yaşlansana? Kitap okurum, çay demler, şiir yazarım sana. Ha bir de şükrederim Sonra gözlerine bakar "AMİN" derim. Amin, bugün de gördüm seni..."💙 Özdemir ASAF
Ekranla tanışma..
Radyo alçakgönüllüydü, vakurdu, inatçıydı ama yeni değildi. Televizyon ise hayatımıza ağır bir vaka olarak girdi, radyoyu, kardeşi doğunca ihmal edilen büyük çocuğa benzetti. Şımarıktı, kaprisliydi ve çok çekiciydi. Televizyonla birlikte özellikle küçük şehirlerde hayatın ağır ritmi değişti, alışkanlıklar terk edildi. Yazın evlerin bahceleri boş kaldı. Çay bahçelerinde oturup dondurma yiyenler azaldı. Kış gecelerine tat veren akşam oturmalarindan vazgeçildi, komşular bir araya geldiklerinde ortaya çıkan iskambil kâğıtları cekmecelerde unutuldu, sinemalar kapandı, kızlar nakislarini gündüz işler, babalar gazetelerini "dairede" okur oldular. Ağır, ama kendine göre lezzeti olan bir yaşama bicimini, siyah-beyaz bir ekranda degişen görüntüler belirler oldu. Görüntüyle tanışıncaya kadar, dünyanın ülkemizden, hatta şehrimizden ibaret oldugunu sanıyorduk. Dünyada baska ülkeler, başka yaşama biçimleri oldugunu bilmesine biliyorduk, ama bu bir şey demek degildi. Bir tür körlük içindeydik.
Sayfa 85
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.