Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Beş günlük evlilik iznini bitiren Aziz işe yokuş aşağı koşarak kavuşur gibi erişti. Masasına oturup, eski çay bardağını önüne çektiğinde, oda arkadaşlarının, daktiloların, telefonların sevimsiz seslerini tekrar duyduğunda uzun bir hastalıktan çıkmış ve eski sıkıntılarına bakıp da artık babacan bir seyir tutturan bir adam gibi durdu. Duyduğu gerekli gereksiz her şeye incelikle ve detayla cevap yetiştirmeye, imdat etmeye kalktı, düşen her kâğıdı, biten her kalemi, yazmakta tutukluk eden műrekkepli kalemleri özenle tımar etti. Ta ki Necati Amca denilen üç aşağı beş yukarı dairenin en yaşlısı, "Bakın görüyor musunuz, evlilik ne bereketli şey, ne kutsi şey, şu dünkü burnu havada oğlanı efendi bir adam etmiş, hayırlı kadın diye buna denir, evlilik işte böyle faideli, böyle adamın dik burnunu indiren bir şeydir," deyince etraftan da koro halinde inceli kalınlı kısalı uzunlu bir dem tutulmuş, gibi oldu. Ortak kanaat gülbank gibi çekildi.
Açık Kalp Ameliyatı
Sana söyleyemediğim şeyler var Borsalar iflas ediyor kuşlar intihar edince çoktan seçmeli ölüyoruz yani hiçbir şey Ekonomi haberlerinden de anlamıyor ki kapıcılar, ne ekmek ne de süt belki de hepten! Hiçbir şey diyorum evet biraz gökyüzü biraz çarpım tablosu biraz da yoksul gramofon Matematiğe inanmıyorum, coğrafya defterime şiir dökülünce yalnız
Reklam
341 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Aslolan istikrardır.
Uzun zamandır kendime rutin oluşturmak istiyorum ama şu an kendimi hala bundan uzakta hissediyorum. Bazı şeyleri her gün yapmak, alışkanlığa çevirmek istiyorum o yüzden bu kitabı gördüğümde çok ilgimi çekti. Rutinlerle alakalı başka birçok kitap araştırdım, onları da okuyacağım. Bu kitabın içinde gerçekten yardım ettiğini düşündüğüm bakış açıları
Atomik Alışkanlıklar
Atomik AlışkanlıklarJames Clear · Pegasus Yayınları · 202210,4bin okunma
Abdal ,hâli değişen demektir ,aptal ise değişmeyen. Abdal anlamak , aptal ise anlaşılmak ister. Abdal iyiliğin peşinden koşar, aptal ise çıkarının. Abdal anlar ve susar , aptal ise anlamaz yine konuşur. Abdal dünyadan kurtulmaya ,aptal ise dünyayı kurtarmaya çalışır . Abdal yaptığı kötülükten ,aptal ise yaptığı iyilikten pişman olur. Abdal yapmadığı iyilikten ,aptal ise yapmadığı kötülükten pişman olur. Abdal düşteyken uyarılınca uyanır ve utanır ,aptal ise ne uyanır ,ne utanır ,sayıklamaya devam eder . Abdal tebessüm etmeyi ,aptal sırıtmayı sever . Abdal sevdiğini beğenir ,aptal ise beğendiğini sever . Abdal aptalı bulunca susar ,aptal bulsada bulmasa da konuşmaya devam eder . Güzel deyince aptalın aklına ' KADIN ' gelir ,kadın deyince abdalın aklına ' GÜZEL' . Abdalın namazı kaçırma ihtimali yoktur , aptalın ise bahanesi çoktur. Abdal soru sormayı ,aptal cevaplamayi sever . Abdal çaya karışıp erimek ister ,aptal çay kaşığı gibi orada kalmak. Abdal kar tanesi gibi yumuşacık konuşur ,aptal dolu gibi sert . Abdal az kişiye çok , aptal çok kişiye az değer verir. Abdal azı bulursa sevinir ,aptal çoğu bulamazsa üzülür . Abdal düşünmekten uyuyamaz ,aptal uyumaktan düşünemez . Abdal yüreği sarsılınca kendine gelir , aptal yer sarsılsa da kendine gelmez.
macera dolu hayatımdan..
üniversite hazırlıkta ilk aylarda main course dersindeyiz. henüz sınıfça birbirimizi pek tanımıyoruz, haliyle hocalar da bizi tanımıyor. sınıfta selim adında bi' tane çocuk vardı, r harfini söyleyemiyor, biraz da peltek konuşuyordu. main course hocası sınıfa geldi ders anlatıyor. arada konu içinde geçen derslerde öğrendiğimiz kelimeler falan
Ankara yolunda. Kayseri. Reşit Ağanın misafirperverliği.
Sabahleyin mükemmel bir kahvaltı yaptık; evet, mükemmel diyorum, bizim aylardır ki tereyağ, kaymak, süt, bal gördüğümüz yoktu. Bu gibi şeylerden mahrum kaldıktan sonra insan bir gün kavuşursa kıymetleri o zaman daha ziyade artıyor. Paşa kahvaltıda yine şakaya başladı. Ev sahibine: "Azizim, biz her sabah sütten, kaymaktan bıktık. Sizin meşhur pastır­manız vardır, üzerine birkaç taze yumurta kırılsa da daha kuv­vetli bir kahvaltı alsak, nasıl olur. Bugün gezeceğimiz yerler var, öğle yemeğini biraz geç yiyeceğiz!" dedi. Ve paşa bana bir göz işareti yaptı. Raşit ağa : "Başüstüne efendim." diye fırladı gitti. Paşa: "Öyle değil mi? Kaymaktan, sütten, baldan filan bık­tık." deyince bir kahkaha attık. "Adi bir çay ile bir dilim ekmekten ne haber Paşam ?" dedim. "Canım pastırmalı yumurta istedi de onun için söyledim"
Sayfa 161 - Türk Tarih Kurumu.
Reklam
Ne zaman renkler ve zevkler tartışılmaz dense.. Renk deyince mavi.. 💙 Zevk deyince çay geliyor aklıma... ☕ Gün güzelliklere aysın.. 🐳💃🌺🐞🐝🦋
Bir kapı olsa, açsam!
Hayatın pek çok kapısı var, açıp giriyorum o kapılardan birini. Belki dışarıda hiç kalmayanlardan içeride bir şeyler kalmıştır diye. Bir çok kapının ardında birçok aylak adam, ama Aylak Adam romanından bahseden yok aralarında, Faulkner'ı kimin çevirisinden okumak gerektiğinden söz eden kimse yok. Bir köşeye çekilip 'Menekşelendi
Sayfa 195 - Vadi YayıncılıkKitabı okudu
Benim Hikayelerim III
Valla nereden bulaştık bu işe bilmiyorum.Böyle aşk dediğin şey yanmak ise ben kül olmuşum yani.Böyle bütün rüzgarları sırtıma almışım; o güzelim yüzlerinize, gülüşlerinize, ellerinize, böyle kadehlerinize dökülüyorum tek tek yani. Bazen en başından bellidir filmin sonu da lakin görmek anlamak istemez işte insanoğlu. Böyle sonunu bildiğin halde
Mehmed Zahid Kotku hocamızın irşat metotları nelerdir?
Mehmed Zahid Kotku hocamız hakkında en tatmin edici bilgileri Esad Coşan hocamızdan öğreniyoruz. Esad Coşan Hocamızın anlattıklarından biliyoruz ki, Mehmed Zahid Kotku hocamız biriyle ilgilenmeye başladığı zaman, bu ilgilenmeyi, şartlar ne olursa olsun bırakmaz ve hiç kimse hakkında, kolay kolay, bu iflah olmaz hükmü vermezdi. Siyasi hayatta önemli yerlere gelmiş bir ağabeyin, yeğeniyle ilgili söylediklerine Hocamızın cevabı, O’nun insanlara nasıl müsbet yanlarından yaklaştığını gösteren güzel bir örnektir: Hocamızın sohbetinin dinlenildiği, bu arada çayların içildiği bir ortamda, bahsettiğim ağabey, çay ikramında bulunan yeğeninden bahsederken, “Hocam, yeğenim imtihan zamanları namazlarını düzgün kılıyor ama diğer zamanlarda biraz aksatıyor” tarzında bir ifade kullanıyor. Tabii yeğen beyin yüzü utançtan kıpkırmızı oluyor. Hocamız yeğen bey hakkında “İyi ya demek ki başı sıkışınca nereye müracaat edeceğini biliyor” deyince delikanlı rahatlıyor. Prof. Dr. Tahir Yaren ile Mehmed Zahid Kotku Hocaefendi’yi Konuştuk - Kadın ve Aile Dergisi
Reklam
Gezdiğim yerler de en çok beni etkileyen illeri sırasıyla söyleyeyim mi? Bir kere kafadan Rize! İlk gittiğimde "Ben bu hayatı hiç yaşamamışım, boş yaşamışım bu hayatı demiştim" Rize'nin çamlıhemşine bağlı köylerini ve yaylalarını gezenler varsa, ne demek istediğimi anlar. Rize'nin bu kadar manyak derecede yeşil ve her
Trabzon, kıyıda demirlemiş, her biri aşağı yukarı ikişer grostonluk dört paslı askerî nakliye sefinesi ile, mazı ve akçaağaçlar içinde âdeta kaybolan Fâtih Câmii ve çevresindeki, herbiri mütevâzı birer mimârî şâheseri olan küçük evler ile, başta Zağnos Paşa’nınki olmaküzere taş köprüleri ve nice câmi ile, Küçük Ayvasıl Kilisesi, hükümet binâları,
114 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
"Kuvvetlenen rüzgar göğe ağan ağaçları sallıyor; sararmış yapraklar, çam pürleri ve iri yağmur damlalarıyla havada uçuşup duruyordu." (s.51) Bir öykü kitabı elimdeki. Adana'lı usta bir kalemin yazdığı iki güzel öyküye sahip. İki sıcak öyküye. Bu öyküler, donup kalmış zamanın öyküleri. O zaman ki, bila tarih, bila saat, levh-i
Kopuklar: Hayata Dair İki Öykü
Kopuklar: Hayata Dair İki ÖyküMuzaffer Özen · Ekrem Yayınevi · 20201 okunma
Attilâ İlhan ile söyleşi: Çağdaşlık ile Batıcılık
Attila Bey, sizinle, Batı, Batıcılık, çağdaşlık kavramları, Türkiye yakın tarihinde bu kavramların dönüşümü, bugünkü durum, Batı’yı aşmak mı ya da onun kuyruğuna takılmak mı sorusu; bütün bunları içeren hem kavramsal, hem de tarihsel bir söyleşi yapalım istedik. Bunlar tartışılan, gündemdeki ciddi konular. Benim gündemimde 40 senedir
''Bazılarının aklına gece deyince uyku gelir,'' dedi Gece. ''Onlar geceyi bilmeyenler...'' dedim.
Sayfa 111Kitabı okudu
492 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.