Asıl kötülüğüm nereden geliyor bilir misiniz baylar? En büyük kepazeliğim her an, en kızgın anlarda bile, hiç de kötü, hırçın bir insan olmadığımı, sadece serçeleri ürküten kaynana zırıltıları misali kuru gürültü çıkardığımı utana sıkıla idrak etmemdir. Hiddetten ağzım köpürmüşken biraz yüzüme gülüp, önüme bir bardak şekerli çay sürerek gönlümü alırsanız, hemen o anda yelkenleri suya indirirdim. Üstelik duygulanırdım da; ama ihtimal, sonradan kendi kendime kızar, utancımdan aylarca uykularımdan olurdum. Huyum böyleydi işte.
Sayfa 4 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Çay boyunca yüzüp gittin çocuğum
Şimdi ben sana yalnız şunu söyleyebilirim: "Çocuk kalbinin, çocuk ruhunun bağdaşamadığı her şeyi reddettin. İşte beni teselli eden de budur. Bir şimşek gibi yaşadın sen. Bir defa çaktın ve söndün. Şimşeği çaktıran göktür. Ve gök ebedîdir. İşte budur beni teselli eden. Bir başka tesellim daha var: İnsandaki çocuk vicdanı, tohumdaki öz gibidir. Ve o öz olmadan tohum filizlenmez, gelişmez. Yeryüzünde bizi neler beklerse beklesin, insanoğlu doğdukça ve öldükçe, insanoğlu yaşadıkça, hak ve doğruluk denen şey de var olacaktır. Sana, senin sözlerini tekrarlayarak veda ediyorum: "Merhaba Beyaz Gemi, ben geldim!" - SON
Sayfa 162Kitabı okudu
Reklam
Soframda Kaval Sesi
Radyoda bir kaval sesi bu sabah Bağdaş kurup oturdu soframa Ekmeğim tazelendi sanki Dağlı çiçekler serpildi yalnızlığıma Biliyorum çaresi yok bu çilenin işte gerçek Çıplak bir kaya gibi karşımda Çay kırmızı bakıyor zeytin kara Yine de susmuyor içimdeki pınar Yaslanıp çok uzaklardaki dağlara Az da olsa Mor bakmak istiyorum insanlara
Hiddetten ağzım köpürmüşken biraz yüzüme gülüp, önüme bir bardak şekerli çay sürerek gönlümü alırsanız, belki hemen o anda yelkenleri suya indirirdim. Üstelik duygulanırdım da; ama ihtimal, sonradan kendi kendime kızar, utancımdan aylarca uykularımdan olurdum. Huyum böyledir işte.
Sayfa 4
İşte bu ahşap evimde, bir gece için de olsa, seni barındırıyorum, bir işe yaradığımı hissediyorum. Son zamanlarda neye yaradığımı pek bilemiyorum da. Belki yarın sabah soğukta uyanmanın bir anlamı olur, sana çay pişirmek gibi. Ayaklarımın ucuna basarak yürürüm yataktan kalkınca. Tahtalar gıcırdar. Hayır, zamanla öğrenirim hangi tahtaların ses vermediğini. Sonra ne yaparım? Uyanmadı, çayın hazırlandığından haberi yok diye sevinirim.
Ama işte insan bu kadar kötü bir çay içer, bu kadar da sinirlenirse böyle olur! Yoksa bu kadar korkunç bir gece geçirmemin başka bir nedeni olabilir mi?
Sayfa 32 - Can Yayınları 31. BasımKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.