Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İnsan bir başka insanın neden öyle yaptığını, neden öyle söylediğini çok sonra anlar. Anladığı an da anlamadığı anda vermiş ya da vermemiş olduğu tepkiler için pişmanlık duyar. Bunları belki eksik belki abartılı bulur... Lakin artık yapacak bir şey de yoktur. O ânı zihninde yeniden yaşarken söyler ne diyecekse. Yani, aynı anda bir arada olabilmenin tek yolu hayal etmektir bence." "Nasıl?" diye sordu Hasan. Alper hemen hemen aynı düşünceyi hemen hemen aynı sözlerle tekrar etti. "Eyvallah!" dedi Hasan pek bir şey anlamasa da. "Benim derdim bunlar değil. Abi hadi annem babam, onlardan evvelkiler bir şeylere yaşarken inanmış, şimdi bu onların nostaljisi ama yetmişlerdeki fraksiyonların fikrinin, jargonunun doksanlarda doğmuş insanların ağzında ne işi var? Her ders bunlar... 'Kaliteli tartışma,' diyorsun da ben burayı böyle hayal etmemiştim cidden."
Sayfa 17 - Giriş, Hayalin turkuaz denizlerindeKitabı okudu
O bunun kötü, acıması bir yaşam olduğunu düşünür ve günün birinde o hazin çanın kendisi için de çalacağını, günün birinde bütün o düşlerle dolu yıllarını o acıması yaşamın bir günü için feda edebileceğini aklına bile getirmez; üstelik bunu mutluluğu uğ runa, talihi uğruna da yapmayacaktır, kederin, pişmanlığın ve dizginlerinden kurtulmuş acının saati geldiğinde, seçme şansı olmayacaktır. Ama henüz o büyük an gelmemiştir... hiçbir şey arzulamaz, çünkü o an bütün arzuların üzerindedir, çünkü her şey yanı başındadır, çünkü istediği her şeye fazlasıyla sahiptir, çünkü o kendi yaşamının sanatçısıdır ve eserine her an canının istediği süsü ekleyebilir. O masalsı, düşsel dünya da öyle kolay, öyle doğallıkla ortaya çıkar kil Sanki bütün bunlar serap değil de gerçektir! Cidden bazen bir anlığına da olsa bütün bu yaşa- mın duygusal kabarışlar, yanılsama, bir algı çarpılması değil, basbayağı gerçek, hakiki, canlı olduğuna inanmaya hazırdır! Peki neden Nastyenka, söyleyin neden böyle anlarda neden yüreği sıkışır?
Reklam
cidden garip...
Tanrı'nın sevdiği kullarındanım, çünkü kimi severse onu cezalandırır Tanrı. Ama sevgisini göstermek için de bazen çok garip işler yapmıyorsa kör olayım, öyle görünüyor yani.
Sayfa 119 - AnseKitabı okudu
mutluluğa dair:
— Çok eskiden mutlu bir insan en nihayetinde kendi mutluluğundan korkmuş (yani o kadar büyükmüş mutluluğu!) ve tanrıların kendisine merhamet etmesi için onlara en sevdiği yüzüğünü adamak istemiş.* Biliyor musun? Mutluluk beni de Polykrates gibi bir parça endişelendiriyor artık. Sabahtan geceye kadar sadece sevinç duyuyor olmam, bu sevincin benliğimi tümüyle esir alması ve tüm diğer hisleri bastırması bana tuhaf geliyor. Üzüntü, keder ya da sıkıntı nedir bilmiyorum artık. İşte uyumadım yine, uykusuzluktan mustaribim, ama sıkılmıyorum. Cidden söylüyorum: Tereddüt etmeye başladım. — Ama neden? -diye şaşırdı keşiş.- Sevinç doğaüstü bir his mi? İnsanın normal hali bu olamaz mı yani? İnsanın akli ve ahlaki gelişimi ne kadar yüksekse, ne kadar özgürse, hayat ona o kadar keyif verir. Sokrates, Diogenes ve Marcus Aurelius keder değil, sevinç duyarlardı. Havari de demişti ki: "Her zaman sevinin." Sevin ve mutlu ol. — Peki ya tanrılar birden öfkeye kapılırsa? -diye şaka yaptı Kovrin ve güldü.- Sahip olduğum konforu elimden alıp beni aç ve açıkta bırakırlarsa, bu pek de hoşuma gitmez. * Efsaneye göre Samos tiranı Polykrates'in çok başarılı olduğunu düşünen dostları ona en kıymet verdiği şeyi tanrılara adak adamasını tavsiye eder. O da en sevdiği yüzüğünü adak niyetine denize atar. Ancak yüzük bir balık tarafından yutulur ve bir balıkçı yüzüğü Polykrates'e geri getirir. Bunun üzerine Polykrates kaderden kaçış olmadığını anlar. Efsane psikolojide cezalandırılma arzusunu ifade eden bir komplekse adını vermiştir.
Sayfa 30 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kısık sesle güldüm. "Hayır dememi mi bekliyordun?" "Öyle sayılır," diye itiraf etti. "Niye hayır diyeyim ki? Cidden yani, nasıl bir herif Zor Ölüm'ü geri çevirir? Bu anlaşmayı daha tatlı hale getirebi­lecek tek şey bana alkol teklif etmen olur." "Bende hiç yok." Düşünmek için durdu. "Ama masa­mın çekmecesinde saklı koca bir paket jelibon var." Anında, "Evlen benimle," dedim.
"İnsan bunu neden yapar anlamıyorum," dedim. "Bütün hayatını kayda almanın anlamı nedir? Hayatın büyük bölümü gayet sıkıcı. Özel günler tamam, onu anlıyorum ama" "Bazı müebbetçiler çok popüler," dedi Alessandra. "Sürekli onları izleyen binlerce kişi var." "Yani kendi hayatları olmayan insanlar başkalarının hayatlarına mı dalıp gidiyor? Çok hazin-" "Ben bir yıldan uzun zamandır kayıt yapıyorum." Ses tonu saldırgan, karşı çıkmam için meydan okur gibiydi. Çenemi kapalı tuttum. Bir yıl, ha? Bizim evde gördüğü her şey internette miydi yani?... Onun yerine sadece, "Neden?" diye sordum. Gözlerini çevirdi. "Yirmi birinci yüzyıla hoş geldin, baba." "Cidden," dedim. " Hiç anlamıyorum . İnsan hayatının her ânını ne demeye hiç tanımadığı insanlarla paylaşır ki?"
Sayfa 205
Reklam
Diğer bir görüşmeci şunları dile getiriyor ; Ben kendim Kürdüm ama Atatürk'e âsik biriyim. Gerçekten çok seviyorum Atatürk'ü, bunu da dile getiriyorum... Ben gurur duyuyorum gerçekten Istiklal marşını okurken, tüylerim diken diken oluyor. Cidden bunu hissediyorum yani ve ben bugüne kadar bütün 29 Ekim, 10 Kasim... her şeyde görev aldım. Şey diyorlar zaten, "Senden yana bir sıkıntı yok"
Değişmek isterdim. Ama cidden değişmek... Anlıyor musunuz? Tamamen, bütünüyle, radikal biçimde değişmek. Yani, bir başkası olmak. Benimle hiçbir ilişkisi olmayan, benimle en ufak bir bağı olmayan, beni tanımayan, beni hiç tanımamış olan bir başkası.
Hayır Nastyenka, sizinle benim istediğimiz yaşama özgü o tatlı uyuşukluğu ne yapsın o? O bunun kötü, acınası bir yaşam olduğunu düşünür ve günün birinde o hazin çanın kendisi için de çalacağını, günün birinde bütün o düşlerle dolu yıllarını o acınası yaşamın bir günü için feda edebileceğini aklına bile getirmez; üstelik bunu mutluluğu uğruna, talihi uğruna da yapmayacaktır, kederin, pişmanlığın ve dizginlerinden kurtulmuş acının saati geldiğinde, seçme şansı olmayacaktır. Ama henüz o büyük an gelmemiştir... hiçbir şey arzulamaz, çünkü o an bütün arzuların üzerindedir, çünkü her şey yanı başındadır, çünkü istediği her şeye fazlasıyla sahiptir, çünkü o kendi yaşamının sanatçısıdır ve eserine her an canının istediği süsü ekleyebilir. O masalsı, düşsel dünya da öyle kolay, öyle doğallıkla ortaya çıkar ki! Sanki bütün bunlar serap değil de gerçektir! Cidden bazen bir anlığına da olsa bütün bu yaşamın duygusal kabarışlar, yanılsama, bir algı çarpılması değil, basbayağı gerçek, hakiki, canlı olduğuna inanmaya hazırdır!
Sayfa 24 - Beyaz Geceler
Holografik prensip diye birşey duydum. Teorinin akıl uçuklatıcı kısmı, bütün evrenin kozmolojik ufuktaki iki boyutlu bilgiden ibaret ve üç boyutlu gördüğümüzü zannettiğimiz her şeyin aslında üç boyutlu filmlerdeki gibi bir yanılsama, yani her şeyin bir simülasyon olabileceğini ima etmesi. Yani dünya [ve her şey] cidden de düz olabilir. Ama olmayabilir de.)
Reklam
“25 Temmuzda kızıma öfkelendim ve masadaki şu aletle (gösteriyor) kızımı dövdüm, şiddetle vuruyordum; bu kez biraz uzun sürdü, kendimde değildim, bilincimi yitirmiştim, gelişigüzel vuruyordum. ” Bu sonuncu dayak sırasında sopaların kırılıp kırılmadığını bilmiyor, tek hatırladığı, bu kez kızını uzun süreli dövdüğüydü. Aslında, bu ifadesine rağmen,
+Sabahtan geceye kadar sadece sevinç duyuyor olmam, bu sevincin benliğiınİ tümüyle esir alması ve tüm diğer hisleri bastırması bana tuhaf geliyor. Üzüntü, keder ya da sıkıntı nedir bilmiyorum artık. İşte uyumadım yine, uykusuzluktan mustaribim, ama sıkılmıyorum. Cidden söylüyorum: Tereddüt etmeye başladım. - Ama neden? -diye şaşırdı keşiş.- Sevinç doğaüstü bir his mi? İnsanın normal hali bu olamaz mı yani? +Peki ya tanrılar birden öfkeye kapılırsa? -diye şaka yaptı Kovrin ve güldü.- Sahip olduğum konforu elimden alıp beni aç ve açıkta bırakırlarsa, bu pek de hoşuma gitmez.
“Niye hayır diyeyim ki? Cidden yani, nasıl bir herif Zor Ölüm’ü geri çevirir? Bu anlaşmayı daha tatlı hâle getirebilecek tek şey bana alkol teklif etmen olur.” “Bende hiç yok.” Düşünmek için durdu. “Ama masamın çekmecesinde saklı koca bir paket jelibon var.” Ânında, “Evlen benimle,” dedim.
189 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.