Arkadaşlar öncelikle kitabı inceleme yapmaya kesinlikle yaş sınırı muhabbeti ile başlamak istiyorum.(+18) veya (+21) yaş sınırı arasında gittim geldim.Yani (+18) olduğu kitabın garanti ama (+21) de olabilir.İncelememi de bu yaş altındaki arkadaşlar okumasın.Biliyorum bu tarz uyarılar o yaşlarda daha bir çekici geliyor ama bunu söylemem lazım.Çünkü
Medusa ölümlü bir kadın iken, bilgelik ve bilgi tanrıçası Athena'nın yanında hizmet etti. Athena üç bakire tanrıçadan biriydi. Bu yüzden Medusa ona hizmet ederken bakire kalmaya yemin etti. Athena'ya hizmet ederken hem ölümlüler hem de tanrılar Medusa'nın güzelliğini fark ederdi.
Medusa, denizler tanrısı Poseidon onu fark edene
Esselamü Aleyküm ve Rahmetullah
______________________________
Kılıçlar ve kalemler, tarih sever ve tarih okumalarına meraklı arkadaşların sıkılmadan zevkle okuyabileceği bir kitap...Yavuz Bülent Bakiler şair, yazar, gazetecilik,yöneticilik ve avukatlık yapmış kıymetli büyüklerimizdendir. Çoğu kişi Yavuz Bülent Bakiler'i "şaşırdım kaldım
...
Ezilmişliğin, hor görülmüşlüğün baskısı altında direnmeyi en onurlu şekilde becerebilmiş, "idol" gördüğüm Yılmaz Güney'i anlatma çabaları elbette birkaç sayfaya, kitaplara sığamayacaktır. Hangimiz kendi yaşamını bu kadar değerli anlar ile doldurabilecek ki? Hangimiz bunu başarabilenleri anlayacağız?
Yılmaz Güney'i daha küçük
"Bir gece yatıyorduk, uyandırdı bizi. Ben gidiyorum arkadaşlar, dedi. O gün Durmuş Ağa horoz için azarlamış onu, bir güzel de dövmüş sonra. Buna içerlemiş çocuk. O gece gitti. Giderken de dedi ki: Ben, dedi, bir gün bu Yenice'ye döneceğim, diyar diyar gezeceğim, iyi bir horoz bulup alacağım, dedi. Horoz alacakmış da Durmuş Ağa'nın horozunu
İlyada kelime anlamı olarak “İlyon’a Şiirler” manasını taşımaktadır. Dönemin İlyon’u ise günümüz Troya bölgesidir. Yani ismini tamamen bulunduğu bölgeden almıştır. Eser bize Troya Savaşı’nın sadece son 51 gününü 15600 dize ile anlatmaktadır. Tek bir ustanın eseri midir? Yoksa Homeros mu kaleme aldı? Homeros var mı? Yok mu? Gibi soruları bir kenara
İşte karşınızda, BookTok’un öve öve bitiremediği, çok sevdiğim birkaç yazarın müthiş yorumlar yaptığı o malum kitap!
Leigh Bardugo’dan Gölge ve Kemik. Yaşasın.
Şimdi böyle deyince çok güzel bir kitap okuyacakmışsınız gibi geliyor değil mi? Müthiş bir fantastik evren, inanılmaz derecede derin bir kurgu, düzgün karakterler vesaire vesaire…
y o k.
ö y l
Bu Hayatta bir Anam var, bir diğeri Zübeyde Hanımdır!
Bu Hayatta bir Babam var, bir diğeri Ali Rıza Efendi’dir!
Bu Hayatta bir tek ATATÜRK’üm var!
O da; Başkomutan!
Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu,
Anafartalar Kumandanı! Gazi! Mareşal! Başbuğ!
Mustafa Kemal ATATÜRK’tür….!!!
1908’de ki Mustafa Kemal düşmanları kim ise; 1915’te ki de onlardır.
Ve düşüş başlasın! Zaten insanın başına ne geliyorsa, şu telaşlı beyaz tavşanın peşinden koşturduğunda geliyor! Sorguya düşüşümüz başlasın! Tavşan deliğinin sayısız kitapla dolu boşluğunda süzülürken başlıyor sorular. Sorular ve kitaplar birbirlerinden ayrı düşünülebilir mi? Alice için de öyle oldu, düşünülemedi. “Acaba şimdiye dek kaç km düştüm?”
Sen hiç ölümün gölgesinde özgürlügü yaşadın mı?
Bir garibanın elinden tutupta hiç kadere rest çektin mi?
Alçağın adisine ispiyoncusuna kurşun yağdırdın mı?
Dedim ya gülüm ben bu alemde kral tanımam.
#Yılmaz Güney
youtu.be/oIEJ9UqHB0A