Allah neden Kur'an yakanlara, zalimlere, küçük çocuklara tecavüz edenlere müdahale edip engel olmuyor?
dünya imtihân yeridir, ceza ve mükafat yeri değil. Kişi ölünceye kadar imtihanı devam eder. Sonra berzâh ve âhiret hayatı başlar. Bir an Allah'ın, tecavüz edene, Kur'ân yakana, Filistin için Yahudi zulmüne, katillere engel
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT
Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
Ders kitapları serbest düşen bir cismin sabit ivmeli olacağını fakat öte yandan bir son hıza ulaşarak daha fazla hızlanamayacağını söylüyordu...
Ye çocuklara bunun hava direncinin yerçekimi gücünü dengelemesinin bir sonucu olduğunu söyledi...
Birilerinin abartılı zenginliği başka birilerinin daha da fakirleşmesi değil miydi? Kapının girişindeki altın varaklı konsolun detaylarına, girişin ortasındaki cam kubbenin altında duran altın heykelin parlaklığına bakarken azaldı da azaldı Fehmi, buradaki zenginliğe şahitlik etmek; açlıktan ölen çocuklara, emek tembelliğinin yarattığı cahilliğe, yokluk içinde
birbirine düşen fakirliğe şahitlik etmek gibiydi. Baktığı pahalılıktaki aciz fakirliği gördü Fehmi, görülenin ötesini görmeyi seçen herkes gibi.
Çoğumuz masada oturmuş şeker yememeye çalışan eğlenceli çocuk videoları görmüşüzdür – bazısı gizlice yalar, küçücük bir ısırık alır ya da baştan çıkmamak için başını başka tarafa çevirir. Güdü denetiminin en açık sınavı budur. Çocuklara o şekeri yemezlerse kendilerine ikinci bir şeker verileceği söylenmiştir. Bu “gecikmeli tatmin” primat akrabalarımızda da sınanmıştır. Mesela şebekler, bir muz dilimini yemezlerse daha büyüğünü alacaklarını biliyorlarsa o dilimi yemezler. Ya da bir şempanze içine 30 saniyede bir şeker düşen bir kabı sabırla seyreder. İstediği zaman kabın haznesini söküp içindeki bütün şekerleri yiyebilir ama o zaman başka şeker gelmez. Ne kadar uzun zaman beklerse o kadar çok şeker alacaktır. Maymunlar da bu testte çocuklarla hemen hemen aynı başarıyı gösterir ve tatmini 18 dakika kadar erteleyebilir. Etrafta kafalarını dağıtacak oyuncaklar varsa daha uzun süre beklerler. Çocuklar gibi baştan çıkmaya direnmek için kafa dağıtacak bir şey ararlar. Kendi arzularının farkında oldukları ve bunları bile isteye kısıtladıkları anlamına mı gelir bu? Eğer öyleyse özgür iradeye yaklaşıyoruz demektir!
1) Helâl lokma yemek ve yedirmek,
Boğazdan geçen her şey, bünyede çeşitli tesirler meydana getirir. Haram lokmanın tesirleri ibadetlere karşı isteksizlikle başlar, daha büyük belâlara doğru genişleyerek devam eder... Evlâd-u iyâline helâl lokma yedirme hassasiyeti taşımayan bir anne-baba, mücadeleye en başından yenik girmeyi de kabullenmiş
Bir diğer deyişle, "Parayı yönetemezsen para seni yönetir. >
Para ya da parası olanlar seni yönetir. Bu sebeple aile içinde çocuklara üç-dört yaşından itibaren bununla ilgili sorumluluk bilinci aşılamaya başlamak gerekir. Yani çocuk, ev içinde bir ekip üyesi olarak neye ne kadar gücü yetiyorsa o ölçüde sorumluluk almalı. Parayı nasıl yöneteceği konusunda da çocuğa yine temel değerler çerçevesinde gelişim fırsatı verilmeli. Bu, nasihat ederek başarılacak bir mesele değildir. Ebeveynlerin örnek olması gerekir. Çocuk, büyüklerinin davranışlarında şunu görebilmeli:
"Bu şeyi çok istiyorum ama alırsam ona harcayacağım para nedeniyle şu tip sorunlarla karşılaşacağım. Önceliklerimin farkında olmalıyım. O yüzden isteğimi erteleyip onu şimdi almıyorum. Ama ileride almak için bir planlama yapıyorum."
Burada değerli dostum İhsan Bey'in verdiği bir başka örneği aktarayım. Kendisi Bursa'da doğup büyümüş ve oradaki iş dünyasının saygın bir üyesi. Biliyorsunuz, Bursa'dan son derecede güçlü tekstil aileleri çıktı. İhsan Bey şöyle diyor:
"Bu ailelerin çoğu çocuklarının gelişimine gereken önemi vermediğinden, onlara gereken sorumluluk bilincini aşılayamadığından babaları bu dünyadan göçtükten sonra geride ka- lanların maalesef yedi sekiz yıl içerisinde yardıma muhtaç hâle gelmesine tanık olduk. Bu şekilde sıkıntıya düşen, toplanıp yardım ettiğimiz en azından beş aile tanıyorum."
Burukluk enginine düşsek kalfadır aradığımız
Yücelik katlarına çıksak gözleri yakan yazıt
Kıt
Vurulduğunu bilmesek
Daha da kıt kalırdı hakkında malumatımız
Oydu dalgınlık arastamızdan belli belirsiz
Belli belirsiz belki utangaç geçiveren karaltı
Göz göze geldiğimizde bize düşen yutkunuş
Paydoslar çalkantısından yara almamış çehre
Türkçe konuşmasıyla hayranlık uyandıran
Duruşu çocuklara örnek olur diye korktuğumuz
Kanamayı durdurmak için gerek duyduklarımızın ilki
Neye acıktığımızı tek fark eden oydu
Kaçmak isterken vuruldu.
Şahmerdanlar gömmektedir şimdi
aşkımızın göğsüne
yadırgı hüzünleri
kaypak bir çamur olan mayamız
kinle bereketlenmektedir.
Uyuyan bebekleriyle
üşüyen köpeklerini bir yana bırakıp