Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
..itiraf etmek çok acı verici olabilir. Biriyle anlaşamadığım zaman, çatışmadaki kendi rolüme bakmaktan nefret ederim, çünkü karşımdaki insanın hatalı olduğundan eminimdir. Fakat sonunda sorunu aslında benim kışkırttığımı anladığımda çok utanç verici bir hisle karşılaşırım.
415 syf.
10/10 puan verdi
·
14 günde okudu
“Bir kelime kararını,bir duygu hayatını,bir insan seni değiştirebilir.”
Yoğun ve sürükleyici olan yeni bir düşünce romanı : Nietzsche Ağladığında. Edebiyatla da düşünülebileceğini gösteren müthiş bir örnek... Sahne Psikanalizin doğumu arifesindeki 19. yüzyıl Viyana'sı. Entelektüel ortamlar. Hava soğuk. Aktörler Nietzche: Henüz iki kitabı yayımlanmış, kimsenin tanımadığı bir filozof. Yalnızlığı seçmiş.
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202351,9bin okunma
Reklam
Birden düşümde koltuğa oturmuş durumda tabancayı elime aldığımı ve kalbime, başıma değil kalbime dayadığımı gördüm; oysa önceden kesinlikle tam şakağıma ateş etmeyi düşünmüştüm. Göğsüme tabancayı dayadıktan sonra bir iki saniye bekledim; mum, masa karşımdaki duvar birden hareket etmeye, dalgalanmaya başladı Hemen tetiğe dokundum. Bazen düşünüzde
Sayfa 777 - 778, 779, 780, 781, 782 Yapı Kredi Yayınları
Metroda koluma doladı kolunu, bıraktı öylece, "anlıyorum" dereesine, "patavatsızlık ettin, düşüncesizce davrandın gene her zaman olduğu gibi". Eve dönerken en çok sevdiği dondurmacıya uğradık yolda, deli olduğu o Fransız dondurmasından bir tabak yuvarladıktan sonra gevşedi, evle ilgili önemsiz bir şey üstünde konuşmaya
Sayfa 144
316 syf.
·
Puan vermedi
·
19 saatte okudu
Kitabına Göre ~ Jasmine Guillory . Bir ‘Kaderinde Varsa’ romanıyla selamlar Beklediğim güzellikte ve etkileyici bir kitap okuduğum için aşırı mutluyum Masalların modern halde yeniden uyarlanmasına bayılıyorum! Kitabına göre de masalın komediyle buluştuğu bir hikayeydi. Isabelle hayallerine kavuşmak için yayıncılık sektörüne adım atmıştı. İlk gün
Kitabına Göre
Kitabına GöreJasmine Guillory · Beta Byou · 20248 okunma
Aliya İzzetbegoviç'in Türklere Yazdığı Mektup
"Merhaba efendim, ben Aliya. Aliya İzzetbegoviç. Bosna-Hersek'in cumhurbaşkanıyım. Sizi Devlet-i Aliyye'nin en güzel şehirlerinden birinden, Bosna Sarayı'ndan, sizin daha sık kullandığınız haliyle Saraybosna'dan selamlıyorum. Bu kısacık sohbetimizde, parçası olduğumuz Avrupa'dan, Avrupa'nın ve Batı'nın
Reklam
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi Yayınları
Geberiyorum ve ağlıyorum
Geberiyorum ağlıyorum kendimi parçalıyorum mümkün mertebe hissettiklerimi aktaracağım satırlara ve umarım beni tanıyan biri okumaz bu yazdıklarımı çünkü duygularımı tanıdığım kimsenin bilmesini istemem, neyse bana ne ya biliyorsa bilsin Allah’tan saklamadığımı ondan mı saklayacağım Gerçek duygular 18 nisan 2024 Bir garip kimsesiz biriydin bu
"Nasıl olur, onca kaygı, onca keder, onca çılgınlık, bunun için miydi?” dedirten bir şaşkınlıktı. İtiraf etmek gerekir ki, sevdiğimiz birine ıstırap çektirmiş, hayatını altüst etmiş, bazen de ölümüne sebep olmuş kişiyi görünce, bu tür bir tepki göstermek, Troyalı ihtiyarların tepkisinden çok daha yaygındır. ...Bunun sebebi, ne aşkın kişisel olması, ne de kendimiz âşık değilken, doğal olarak aşktan kaçınılabileceğini düşünmemiz ve başkalarının çılgınlığı üzerine felsefe yapmamızdır. Hayır, sebebi şudur: Aşk, bunca ıstıraba yol açtığı bir noktaya geldiğinde, kadının çehresiyle âşığın gözleri arasında duran duyulardan oluşan yapı –bir çeşmeyi gizleyen kar tabakası gibi kadının çehresini saran ve gizleyen devâsâ acı kozası– o kadar yükselmiştir ki, âşığın bakışlarının ulaştığı, haz ve acıyla karşılaştığı noktayla, başkalarının gördüğü nokta arasındaki mesafe, gerçek güneşle, bizim gökyüzünde, yoğunlaşan ışığı yüzünden onu gördüğümüz yer arasındaki mesafe kadar büyüktür
İnsanları tanrılar ve uluslar gibi hayali oluşumlara inandırmak istiyorsanız kıymetli bir şeyler feda etmelerini sağlamanız gerekir. Bu fedakarlık ne kadar acı verirse hayali oluşumun varlığı da o denli inandırıcı olur. Roma tanrısı Jüpiter'e bir Boğa kurban eden yoksul bir köylü, Jüpiter'in varlığına iyice kani olur, aksi takdirde bu aptallığına nasıl bir açıklama getirebilir? Sonrasında boğalarını kurban etmeye devam eder ki önceki tüm hayvanlarını boşa öldürdüğünü itiraf etmek zorunda kalmasın... Çok az insanın bunu itiraf edebilecek yüreği vardır.
Reklam
Gelecekten haber vermeyi meslek edinenlerin zengin olanları pek azdır. Kendilerinin hilecilikleri çarçabuk fark edilir. Yalan söylemeleri nefreti çeker. Fakat geleceği gerçek olacakları haber verebilselerdi onlardan daha ziyade nefret etmek gerekirdi. Çünkü bir adam başına geleceği bilince hayat dayanılmaz bir şey olur. İstikbalde birtakım fenalıklar olacağını öğrenirse daha evvelinden onlardan acı duyar, elindeki nimetlerden zevk almaz, çünkü çok geçmeden yok olacaklarını öğrenir. Bilmemek, insanların saadeti için en esaslı şarttır. İtiraf etmek gerekir ki, çok kere bu şarta uyarız. Biz kendimizin hemen hiçbir şeyimizi bilmeyiz. Başkalarının da hiçbir halleri bizce malum değildir. Bilmemek, bizim rahatımızı ve sükunetimizi sağlar. Yalan bizim saadetimizdir.
Canın mı yandı? Yandı ama bunu itiraf etmek istemiyorum. Hayır diye fısi. diyorum. Buna duyduğuma çok sevindim. Beni yatırıp üstüme abanıyor. Ağırlığı kendimi müthiş hissetmemi sağlarken yaptığı baskı kendimi güvende hissettiriyor sanki beni kendine yakın tutup koruyormuş gibi. Dudakları beni yumuşacık öpücüklere boğuyor önce ağzımdan başlayıp sonra boynuma ulaşan ve en son kulak mememde sonlanan bir Öpücük yağmuru... Bence yeni bir şey deneyelim aslında bizim için yeni ama geçmişi eski olan bir şey. Eski mi? Bildiğimiz kadim misyoner pozisyonu aç bacaklannı bebeğim diyor ve komutuna uymam karşısında iniltileri başlıyor. Penisinin mor kafası bana doğru basınç yapıyor ama hemen içime girmiyor sağa sola dönüp ikimizi de daha fazla azdırıyor. Nefesim kısık kısık çıkıyor. Tam patlama ve yalvarma eşiğine gelmişken bir anda onu içimde hissediyorum. Acı ve zevkten inleyerek nefessiz kalıyorum. Sanırım birisi kuralları bozdu diye mırıldanıyor ritmini yakalayıp penisini bir ileri bir geri sokarken. Canım yanmadı derken galiba bana yalan söyledin. Şımank bir çocuk gibi nazlanarak Belki yalan söyledim. Belki buna değdi.
Sayfa 113
Paravan yukanda derken sesim öyle kısıktı ki duyup duymadığından bile emin değildim. Külotunu çıkar. Demek ki duymuş. Ya sana çoktan çıkardığımı söylersem? Ben insanların arasındayım Bayan Fairchild. Bana işkence etme. Asıl sen bana işkence ediyorsun diyerek öfkelendim Tamam. Şimdi külottan tamamen kurtul. Eteğimi kaldınp külotu
Sayfa 34
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.