Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Akp' li belediyelere evlilik semineri veriyor. Aile danışmanı. Sibel Üresin… Oku da gülesin. ' Parası olan erkek, cinsel gücü olan erkek, cilveli kadına koşuyor. Haklı bir arayıştır. Kadın itaat etmeli. İmam nikahlı çok eşlilik, kadınlar için kurtuluştur. Yasal olsun. Ben kendi kocama bekâr arkadaşımı gösterdim. Beğeniyorsun alabilirsin dedim.' Daha ne desin? Eskiden bu tür saçmalıklar dile getirilmezdi. Ayıptı, utanılırdı. 'Haya'ldi. Gerçek oldu! (Sibel Üresin, Maltepe Üniversitesi' nden 'yaşam koçluğu sertifikası' almıştı, bu sertifika ile aile danışmanı olmuştu. 'Kadının dayak yemesi, kadının eşi tarafından aldatılması, bana göre boşanma sebebi değil.' diyordu.)
Sayfa 300 - Kırmızı KediKitabı okudu
Bir erkeğe bir dişi sistemi (Tek eşlilik)
Türümüzün gösterdiği geniş cinsel faaliyetin amacı, belli ki nesil üretmek değil, iki tarafın birbirine sağladığı hazlar yoluyla çiftler arasındaki bağları daha da sağlamlaştırmaktır. Demek ki, çiftler arasında cinsel ilişkinin sık sık tekrarlanması, çağdaş uygarlığın doğurduğu bir çeşit yapmacık değil, türümüzün gelişmesi bakımından çok haklı ve sağlam biyolojik nedenlere dayanan köklü bir eğilimdir. Dişi adetten kesildiği -yani gebe kaldığı- zamanlarda bile erkeğe karşı ilgisini sürdürür. Bunun da büyük bir önemi vardır. Zira "bir erkeğe bir dişi sistemi" ile, erkeği hakkı olan şeylerden uzun süre yoksun bırakmak doğru olmazdı. Böyle bir durum çiftin birliğini tehlikeye atabilirdi.
Reklam
Çok eşlilik Kur'ân'da vardır. Fakat çok kadınla evlenmeyi kurumlaştıran Kur'ân değildir ki! Daha önce de vardı. Öyleyken Kur'ân'ın bu konuda koyduğu zorunlu şartlar, çok eşliliğe ters düşer. Çünkü Kur'ân kadınlar arasında hem ekonomik hem sevgi hem de cinsel yönden tam bir eşitliğin sağlanmasını ister. Kur'ân'ın bu yöndeki hükümleri harfiyen tatbik edilmek istendiğinde ise çok kadınla evlilik imkansız hâle gelir.
Sayfa 85 - Türk Edebiyatı VakfıKitabı okudu
Çok Eşlilik Durumu
İslam dört kadınla evlenmeye izin veriyor olsa bile, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki erkek nüfusun büyük çoğunluğu tek eşlidir. 1830 sonlarında Kahire'de birden fazla kadınla evli olan erkekler, toplamın yüzde beşini geçmez. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti çok eşliliği 1926 yılında lağvettiği sırada, bu uygulama günlük hayattan zaten çoktan kalkmış durumdadır.
Sayfa 48 - Pozitif Yayınları, Şubat 2013Kitabı okudu
Kendimizin belirli versiyonlarını başka insanların zihinlerinde tutmak için çok uğraşırız; tabii ki daha az çekici olan bazı versiyonlarımızın başkalarının zihnine girmemesi için de. Ama gene de karşılaştığımız herkes, biz beğenelim beğenmeyelim, bizi icat eder. Gerçekten de, bizi başka insanların varolduğuna, bizden ne kadar farklı olduğuna en fazla ikna eden şey, onlara söylediklerimizden çıkarsadıklarıdır. Hikâyelerimiz ağızdan ağıza dolaştıkça tanınmaz olur. Yanlış tanıtılmak, kabul edemediğimiz bir versiyonumuzun –bir icadın– bize sunulmasından başka bir şey değildir. Ancak, başkalarının bizi kendilerince icat etmesi, bu kadar çok farklı görünümümüzün olması, gözümüzü korkutur. Deli gibi bu sayıyı azaltmaya, aslında kim olduğumuzun hikayesini dolaşımda tutmaya çalışırız. Bu bizi, belki de her şeyden daha fazla, özel bir tek eşin kollarına atar. Tek eşlilik kendimizin versiyonlarının sayısını minimumda tumanın yollarından biridir. Ve tabii kendimizi bazı versiyonların diğerlerinden daha hakiki olduğuna, bazılarının gerçekten özel olduğuna inandırmanın da yoludur.
Dinsel Hukuk Dayatmasının Sonu
Toplumda nikahın dinsel bir akit olduğu düşüncesi çok yaygındır. Nitekim bugün müftülüklere nikah yetkisinin ardında, iktidarın yeniden Osmanlılaşma ve dinsel hukuk özlemi vardır. Bu iş, sadece imamlara nikah kıydırmakla sınırlı kalmayacaktır, aile hukuku tümden dinselleştirilmek istenecektir. İşte müftülüklere nikah yetkisiyle bu kapı aralanacaktır. Dinsel hukuk dayatmasının kadınlarımızı götüreceği son şudur. Çocuk gelinler, çok eşlilik, nikahta bile kadın ve erkeğin yan yana gelmemesi, gayrimeşru ilişkilerin meşrulaştırılması, kadının boşanma hakkının gasp edilmesi; kısacası kadının her bakımdan ikinci sınıf olması... Kadını köleleştiren bu düzene önce kadınlar başkaldırmalıdır. Demem O ki, Türk kadını, Atatürk'ün 1926 Türk Medeni Kanununa sıkı sıkıya sarılmalıdır.
Reklam
Çok eşlilik Kuranın geniş serbestiyet çemberinde yer alır.Kuranın tavsiye veya yasaklarından biri değildir.
undefinedKitabı okudu
"Kararname, erkeğin birden fazla kadınla evlenmesini, ilk kadının onayına bağlıyor, böylece çok eşliliği de kısmen sınırlandırmak istiyordu. Gayrimüslimlerde ise çok eşliliği tamamen yasaklıyordu. (Onlarda zaten çok eşlilik pek görüken bir durum değildi.)"
Sayfa 43 - İnklâp 91.Yıl, Müftülük NikahıKitabı okudu
"Dinsel hukuk dayatmasının kadınlarımızı götüreceği son şudur: Çocuk gelinler, çok eşlilik, nikahta bile kadın ve erkeğin yan yana gelememesi, gayrimeşru ilişkilerin meşrulaşması, kadının boşanma hakkının gasp edilmesi; kısacası kadının her bakımdan ikinci sınıf olması..."
Sayfa 46 - İnlılâp 91.Yıl, Müftülük NikahıKitabı okudu
564 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.