18 Mart
“Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!”
Mehmet Akif iki satırla neler neler anlatıyor. Geçen Cuma akşamı kızımın da okulunda onun da katıldığı Çanakkale şehitlerini anma töreni vardı, davet ettiler gittik. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı tören ve bir saat kadar sürdü.
Bir türkü hikayesi...
.
Güvercin uçuverdi,
Kanadın açıverdi,
Elin oğlu değil mi?
Sevdi de kaçıverdi!
Misket türküsü, bilirsiniz değil mi? Ben severim, havasını yerini buldum mu da oynarım. Yüz kilo adam nasıl olur demeyin, olur, hem de çok güzel olur. Yer müsait, yerin üstündeki canlar da müsaitse çok çok güzel olur. Çok severim Ankara türkülerini. Topal bile
Diyarbakır ortasında vurulmuş uzanırım
Kitabı okurken müthiş bir sohbet arası gidip geliyorum. Diyarbakır adresine göz değince gönlüme Diyarbakır Türküsü düşüyor.. Ne çok severim bu türküyü
Çürük ökçe, yırtık taban,
kurdu kuşu ettik çoban
Gariban daha gariban,
ne çulu ne bezi kaldı
Bizden geçinen kalleşler,
döner geri bizi taşlar
Sıvıştı yaren yoldaşlar ne sözü ne özü kaldı
Cahiller kendini aklar, kamiller özünü yoklar
Kurudu çaylar ırmaklar,
Serçeşme'nin gözü kaldı
Bu türküyü çok severim, dinleyin mutlaka
Dertli Divani’den Serçeşme
KUŞLAR, PITLAKLAR VE TIRAŞ SANDIĞI
"ateşten mi geçiyorum
ateşi mi gezdiriyorum yollarda
dağılmış kanatlar gibiyim
rüzgârını beklediğim anlar
kuşlar uçar uçar da akşamına"
Arif Ay
"Kuşlar Çatlaklar ve Tıraş Sandığı" kitabı Zübeyde Andıç'ın ilk öykü kitabı. Arif Ay şiiriyle
Çok severim bu türküyü;
Nedense babaannemin söylediği eski bir türkünün sözleri geliyor aklıma:
Yüce dağ başında yatmış uyumuş
Ela gözlerini uyku bürümüş.
Sayfa 247 - Doğan KitapKitabı okudu
Çok severim bu türküyü...
Kapıyı açtı, içeri adımını atar atmaz duydu türküyü "Allı turnam ne gezersin havada / Kanadım kırıldı kaldım burada/ Gülüm gülüm, kırıldı kolum / Tutmuyor elim, turnalar hey Çok iyi biliyordu bu ezgiyi Yıldız. Ama ilk ne zaman dinlediğini hatırlamıyordu. Belki de annesi onu dizlerine yatırıp uyuturken duymuştu. Çünkü annesinin en sevdiği türküydü. İncecik sesiyle, yanık yanık söylerdi. "Allı turnam bizim ele varırsan / Şeker söyle, kaymak söyle, bal söyle."
Sayfa 411 - YKY- 1.Baskı, İstanbul... Haziran 2021
Zara /hastane önünde incir ağacı
Hastane önünde incir ağacı annem ağacı
Doktor bulamadı bana ilacı annem ilacı
Doktor bulamadı bana ilacı annem ilacı
Baştabip geliyor zehirden acı annem oy acı
Bu türküyü çok severim hüzünlüdür fakat düşününce bugün de hikayenin değişmediğini gördüm. Korona var, insanlar ölüyor ama doktorlar ilaç bulamıyor acı haberler alıyoruz. Hergün birileri daha yenik düşüyor malesef. Sağlıkçılarımız ise her şeye rağmen canla başla ellerinden geleni yapmak için çırpınıyor velhasıl acılar türküler doğurur türküler acılara merhem olur.
