Bitti sonunda ama ben de bittim... Okuma benim sinirlerimi allak bullak etti. O kadar sinirliyim ki hepsine! En çok da Pauline'e. Kızım sen manyak mısın ya mahvettin kendini... O Lazare'ın kayıtsızlığı aynı şeyleri yüz kere sil baştan yaşaması çığlıklar yardım çığlıkları yani... Ama Zola buhranı, ölümü ve doğumu o kadar iyi anlatmış ki tüylerim ürperdi o yerlerde. Lazare ve Pauline ile beraber bir ara ben de girecektim o buhrana.
!!!Spoiler başlangıcı!!!!
Bir tane yorum görmüştüm Çalıkuşu'na benzetmişler kitabı. Onu okudum diye Pauline ne zaman evi terk edecek diye diye okudum kitabı. Bütün umudumu çaldı o yorum. Lütfen alakasız yorumlar yapmayalım.
!!!! Spoiler sonu!!!!!
Son olarak; major depresyon, anksiyete ve OKB gibi hastalıklarınız varsa çok tavsiye edebileceğim bir kitap değil. Bazı yerleri beni oldukça tetikledi. Zola'nın kalemini çok beğendim okumaya devam edeceğim.
Yaşama SevinciEmile Zola · İş Bankası Kültür Yayınları · 20131,209 okunma
İlk bölümü okurken daha karaktere bağlanmamışken bile Shannon’un çektiği acıya empati duyarken onun için üzülürken buluyorsunuz kendinizi. Yazar duyguları o kadar iyi işlemiş ki siz Shannon ve Johnny oluyorsunuz. Shannon’un aile, okul travmaları; Johnny’nin sakatlığı, çektiği fiziksel acı ve kaybetme korkusu bir parçanız haline geliyor.
Kitap kapağına bayıldım, kendisiyle ilgili genelde güzel yorumlar da olunca büyük bir hevesle başlayıp, uzun zamandır aradığım kitap bu olabilir, beni sayfalara bağımlı yapar dedim ancak maalesef... O kadar saçmaydı ki nedense okuduğum herşey mantıksız geldi. İblis dünyası, okuduğumuz, biliğimiz tarihe onlarında eklenmiş olması ve yüz yıllardır dünyada onlarla yaşıyor olduğumuz bir evren de değildi mantıksız gelen... Karakterler tutarsız, hareketleri saçma ve çoğu yerde çocukça geldi bana. Yani bilemiyorum belki kitaplar 270 sayfa kadar değilde biraz daha uzun olsa ve konular pat pat işlenmese bana biraz daha iyi olabilirmiş gibi geldi. Ne hislerine, ne öfkelerine, ne intikam arzularına, ne de iki ana karakter arasında tam olarak neler olduğuna odaklanabildim ben. Sevemedim bir türlü. Her kitabın bir can alıcı noktada bitmiş olması bile bir sonraki kitaba geçmek için heyecanlandırmadı beni. İki kitap elimde var diye başladım ancak üçüncüyü okumam diye düşünüyorum. Çok uğraştım kısacık sayfaları biritmek için, belki bir yerde bağlanırım kitaba diye. Son kitap içinse hiç hevesli değilim, merak falan etmiyorum. Banane deyip geçiyorum. Wattpad de bile (sayılı bile olsa) çok daha güzel fantastikler varken neden dünya para verilip böyle saçma kitaplar çevriliyor onu da anlamıyorum. Çok gömdüm kitabı ancak fena halde sinirliyim hikayeye... Okuyup, beğenenlere sevgiler
Ne kadar çok düşünürsem, senin elinden o kadar çok acı çektiğimi anlıyorum. Sonra, sonra öfkeleniyorum. Şimdi bile fazlasıyla sinirliyim. Sen insanlara nasıl nazik davranacağını bilmeyen bir kadınsın.
Benim hayatımın amacı ne ve onunla ne halt edeceğim? Bilmiyorum ve korkuyorum. Asla istediğim bütün kitapları okuyamayacağım; olmak istediğim bütün insanlar olamayacağım ve yaşamak istediğim bütün hayatları yaşayamayacağım. Kendimi istediğim bütün becerileri edinecek kadar eğitemeyeceğim. Hayatımda mümkün olan zihinsel ve fiziksel tecrübelerin tüm renklerini, tonlarını ve çeşitlerini tatmak ve hissetmek istiyorum. Ve korkunç derecede sınırlıyım. Uğrunda yaşayacağım çok şey var, yine de anlaşılması mümkün olmayacak kadar hasta ve üzgünüm.
Bu nasıl bir kitaptı ya:)
Tamam klasik bir aile draması okuyacağımı düşünüyordum. Evet biraz da buna yakın ama her okuduğum karakterin kendince haklı çıkması(Çiğdem dışında ona fazlasıyla sinirliyim:)) beni en çok şaşırtan yanlarından. Yani bir aile düşünün biri birbirleri hakkında düşüncelerini anlatırken o karakterleri sevmiyorsunuz ama anlatım başka birine geçtiğinde sevmeyeceğiniz, hak vermeyeceğiniz kişiye bile bir sempati duyuyorsunuz:)
Hepsinin şuan ki karakterlerinin sebebi tek bir kişi gibi görünse de aslında o kişi değil. Hatta kimseye suç dahil bulamıyorum. En büyük etken bana göre iletişimsizlik. İnsan kendi sıkıntısını, düşüncesini karşı taraf ile paylaşmadığı sürece maalesef ki bu tarz yaşantılar meydana çok sık geliyor.
Şermin Yaşar'ın kalemini seviyordum ama romanını daha okuyamamıştım. Bu kitapta bu sıralar çok karşıma çıktı ve hep tam puana yakın alınca da dedim bir deneyeyim:) İyiki de öyle yapmışım. Çok uzun zamandır beni kendine bu kadar bağlayan, uykusuz bırakan, hem üzen hem güldüren bir kitap okumamıştım:)) Ayriyetten yine bana eşlik ettiğin için @1ooolercekitap_ teşekkür ederim bebeğim bitirmeni sabırsızlıkla bekliyorum.
Her karaktere kendince hak versem de Ethem ve Nurten'in yeri hep farklı olacak. Çünkü onlar gerçekten de bu hikayede yanan en masum karakterler:)
#KİTAPYORUMUM
Küçük yaşta kaybedilen anne, orda burda sürtüp eve aslan gelmediği gibi çoçuklarına zarardan başka bir işe yaramayan bir baba'nın kızı olan Avery ablası ile bir gece kondu da yaşıyor ve başarılı bir öğrenci olarak üniversiteye gidip hayatını kurtarmanın hayalini kuruyordu.
Ta ki ablası'nın önemsemediği için ona söylemediği
Gece gece durduk yere böyle bir istek geldi
(eklemeler yaptım kısa oldu çünkü)
❀ben zeynep (𝑻𝒂𝒚𝒍𝒐𝒓’𝒔 𝑽𝒆𝒓𝒔𝒊𝒐𝒏)
❀ taylora bağımlıyım ha bu arada favori albümüm reputation ben daha çok bağıra bağıra şarkı söyleyen tıplerdenim
❀ Spotify ilacım
❀ tdknin içinden geçmem bilmediğim anlamına gelmiyor
❀ Harry potter serisini ne kadar sevsemde hala
benim hayatımın amacı ne ve onunla ne halt edeceğim? bilmiyorum ve korkuyorum. asla istediğim bütün kitapları okuyamayacağım; olmak istediğim bütün insanlar olamayacağım ve yaşamak istediğim bütün hayatları yaşayamayacağım. kendimi istediğim bütün becerileri edinecek kadar eğitemeyeceğim. bunları neden istiyorum? hayatımda mümkün olan zihinsel ve fiziksel tecrübelerin tüm renklerini, tonlarını ve çeşitlerini tatmak ve hissetmek istiyorum. ve korkunç derecede sınırlıyım. uğrunda yaşayacağım çok şey var, yine de anlaşılması mümkün olmayacak kadar hasta ve üzgünüm.