İSTİKLÂL MARŞINI ANLAMA VE ANLATMA ETKİNLİĞİ SONUÇ
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
KAHRAMAN ORDUMUZA
👉1-Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
İstiklal Marşımız "korkma" diye başlar. Biliyorsun ki bu, Resûl-i Ekrem'in Sevr mağarasında Ebû Bekir'e söylediğidir. Bunlar tesadüf değil." (İsmet ÖZEL)
İstiklâl Marşı'nın ilk kelimesi KORKMAdır. Buradaki korku ne can
Bazı yollar yılar alır!
Çoğunlukla kitaplarla ilgili düşüncelerimi kendime saklamayı tercih ediyorum fakat bu inceleme yazmayacağım anlamına gelmiyor tabii ki.. Sıkı okur rozetini aldıktan sonra yazdığım ilk incelememde 
Deniz Kılıç'ın 
Efla isimli kitabına yer verdim.
İlk kitapı olmasına rağmen oldukça başarılı.
Bir işe başlamak
Bu sayfada Ona Ait Cümleler Var.
''Tek kelime diyeyim sana keskinleştirdiğin o kanatları kırıyorlar İdil'' diye başladı cümleye, yüzünü göremesem de burnundan soluduğunu gözlerinin dolduğunu dudağını ısırdığını hissedebiliyorum. Düşecek bir damla gözyaşının ihtimalini hesaplayıp kafasını eğdi muhtemelen önüne.
Sonra parmaklarının yazdığı şu cümleler içimin orta yerinden hissettirdi sızısını.
''Umut ediyorum bir sonbaharın çıkışına.
Bir mevsimin bir yaprağın ağaçtan düşercesine gözümden gelen her damla yaşın düştüğü gibi umut ediyorum.Aslında bir de içimde umudun vermiş olduğu o acı his.
Ya sonbahar da kış olursak ne oluruz biz.
Koskocaman bir çığ gibi.
Kim duyar o çığın içindeki çığlıklarımı.''
Mesajını o an kaç kere okudum hatırlamıyorum,o an neden yanında değildim niye önünde diz çöküp ellerini öpemedim. Sana bu cümleleri yazdıran hayata karşı ben neden savaşamadım? Seni böyle acı çekmekten neden kurtaramadım ben ?
Tam böyle iç çekip yazacakken ardı arkası kesilmedi ve devam etti ; ''Her geçen gün kendime bir gün daha lan olum bak artık kendine gel diyorum,Lan olum baksana! Diyorum bugün yine doğmadan öldürdüler seni,lan doğmadan nefes almadan ölüyorsun diyorum'' diye dökülüyor dizeleri. ÇARESİZLİK ÖLÜM GİBİ GELİYOR BANA DELİKANLIM,SENİ ALIP BURALARDAN GİDEMEDİĞİM İÇİN,SENİNLE BURADA MUTLU OLMAMA MÜSADE ETMEDİKLERİ İÇİN ÇARESİZİM diyemiyorum. İç çekip tek bir cümle yazabiliyorum sadece ''sevgilim,sarılalım mı?'' Elimden başka bir şey gelmiyor..
-Murat Can Morkoç
" Yani şimdi o iş nasıl olur bilemedim. "
Kullanacağım şey alt tarafı bir özne , bir nesne bir de yüklem ; hadi en ekstrasından belki bir de dolaylı tümleç... Gel gör ki kurduğum cümleye bak. Cilve yapayım diye naza mı çekiyorum kendimi , ' biraz daha ikna edici konuş , ' der gibi bir taraflarımı mı oynatıyorum , yoksa adamı düpedüz ekmeye mi çalışıyorum belli değil.
YOLUN SONU
Yol uzun olunca, birkaç arabaya binip inmekle uğraşmadan tek seferde gidelim dedik. Nereye diye sormayın, köye yahu köye! Anlatmıştım ya: Sabahın, uyanışın, kuşların sesi; börtü böcek, çiçeklenmiş ağaçlar: bahar. Hah! Bu sebeplerle beklemeye koyulduk işte durakta. Bir baba ve tahminen on yaşlarında olan kızı da bankta oturmuş hemen yanıbaşımızda
Cümleye bakar mısınız!
“Senden memleketler yazıyorum da, başkaları gelip işgal ediyor"
Mahmud Derviş
Gel diye değil bil diye söylüyorum 😊
Gri Hayat
İyi geceler, #154732904 öykü etkinliği kapsamında ismini vermek istemeyen bir arkadaşın öyküsünü paylaşıyorum. İyi okumalar.
---
Öyle ponçik kızlarinki gibi pembe hayallerim yok benim.
Ben gri hayalleri olan bir kızım. Çimento rengini sevişim burdan gelir belki de.
Iki yıl önce mühendislik fakültesi inşaat bölümünü