“Çünkü insanların çoğu sizin haksız, kendilerinin haklı olduğunu
düşünüyor.”
“Herkesin, istediği gibi düşünmeye ve düşündüklerinin doğru olduğuna
inanmaya hakkı var,” dedi Atticus. “Ama ben, başkalarından önce kendi
kendimle yaşamak zorundayım.”
"İsyân ahlâkı" diyen büyük mütefekkir haklı.. Lâkin, onu da eleştirmek gerek.. Çünkü, onlardan bize kalan miras, köhne bir itaat değil, ahlâklı bir isyân.. Ahlâklı ve de şuurlu...
Hayat, benim için en hayırlı ve en mutlu olan hâle dönüşüyor. Bu yeni ve harika sürprizlerle dolu yıldız günlerim için teşekkür ederim.
Ruhumdaki, zihnimdeki ve bedenimdeki her şey kalıcı bir şekilde pozitife dönüşüyor. Bunu sevgiyle kabul ediyorum.
Uyandığım her günde, bir öncekinden daha mutlu ve daha enerjik oluyorum. İçimdeki iyilik ve
Akıllı insanlar, attığı birkaç sloganın işe yaramadığını deneyimledikten sonra slogan atmamaya karar veren kişilerdir. Onlar gerçekten deneyimlemedikleri, meleke haline getirmedikleri bir söylemi dile getirmezler. Diğerleri ise dünyada asla karşılık görmeyecek söylemleri slogan olarak tekrar ederler.
Bunlar iki çeşittir; birisi sloganı sınayacak
Birşeye inandığında yarım kalır insan... Sebebi ise inandıkları şey ile umutlarının yeşermesi, ardından sürüklenip gitmesidir. Bazen öyle bir pişman olursun ki "keşke..." dersin. "Keşke inanmasayaydım eskiden daha iyidim en azından bişey hissetmiyordum. Şuan her yerim acı ile dolu" dersin kendi kendine. Aşk mesela kuruyan taşlaşan kalbine birini alırsın sonrasında olan olur. İnandığım yerde yarım kalırsın. Bazen dua edersin bazen yalvarırsın "Allah'ım canımı al ben dayanamıyorum artık" dersin. Bazen seversin en derininden en içten şekilde karşındaki inanmaz bahaneler üretir, ürettiğini sanar. Suçlunun sen olduğuna inanırsın haklı senken. Aileden aileye kişiden kişiye değişir herşey siz siz olun inanmayın kimseye çünkü en ufak şeyde işler daha da kötüleşir suç bende mi onda mi diye kafayı yersiniz..
Suç: Eşini aldatmak
Suçlu: Şadan
Suçlunun Savunması:
“Yaratılıştan çapkınım. Bir kadınla, iki kadınla doymam. Meşru olanından gayrimeşruları daha tatlı geliyor. Fakat karımı da seviyorum.”
Suçlu Şadan’ın savunması elbette mantıksız ve geçersiz. Fakat suçlu, suçunu asla kabul etmez, etse de birçok bahane sunar. Kitabın baş karakterinin de
Haklı olan kişi en güçlü olandır. Bu durumda bir paradoks söz konusu, en korkak olanlar aynı zamanda en cesurlar çünkü fikirlerini herkese empoze edebiliyorlar.
Çünkü birinin ölümü her birinin ölümü gibiydi. Çünkü her insan evrendi ve her ölüm evrenin sönüşü demekti. Bu yüzden bir tek masumun dahi öldüğü yerde hiçbir haklı gerekçeden söz edilemezdi. Savaş insanı canavarlaştırıyordu ve insanın insana ettiğini kimse kimseye etmiyordu.
Adalet Ağaoğlu'nun 1973 basımlı "Ölmeye Yatmak" romanı, tarihlerin de işareti ettiği şekilde, bir kadının modern cumhuriyet kadını kimliği ve geleneksel kadın kimliği arasında sıkışıp kalmasından ve bütün bunların çatışmasını anlattığı şeklinde okunabilir. Cumhuriyet devriminin "tepeden inme" olması, modern hayatın
Adil olanın devam etmesi mümkündür, en güçlünün elde edilmesi ise kaçınılmazdır. Gücü olmayan adalettir; adaleti olmayan ise zalimdir. Gücü olmayan adalete mutlaka bir karşı çıkan olur; çünkü kötü insanlar her zaman vardır.Adaleti olmayan güç ise tohmet altında kalır. Demek ki adalet ile gücü bir araya getirmek gerek; bunu yapabilmek için adil olanın güçlü, güçlü olanın ise adil olması gerekir.
Adalet tartışmasına göre. Güç ise ilk bakışta anlaşılır biçimde anlaşılır. Bu nedenle gücü adalete karşı veremedik, çünkü güç adalete karşı kendisinin adil olduğunu söylemişti. Haklı olanı, güçlü kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık.