Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
güvensiz bağlanma
Güvensiz Dağınık Bağlanma: Bowbly ve Ainsworth'un ardından araştırmalarla bağlanma kuramına katkı sunan bir diğer araştırmacı, Mary Main'dir.
Sayfa 348 - Nobel YayınlarıKitabı okudu
Kanadalı büyük araştırmacı Donald Hebb, bir kez birlikte ateşlenen nöronlarn gelecekte de simültane biçimde ateşlenme olasılığın daha yüksek olduğunu göstermiştir. Bu Hebb prensibi "Birlikte ateşlenen nöronlar birbirlerine bağlanır" şeklinde ifade edilir. Erken dönem duygusal etkiler potansiyel nöron örüntülerinin içinde kodlanır: Birlikte ateşlenmek üzere hazırlanmış nöronlar. Hayatın ilerleyen safhalarında bunları deneyimlediğimizde, mesela trafikte önümüzün kesilmesi gibi nispeten küçük bir itkinin bizi mantıksız bir öfkeye sevk edebilecek derecede tetiklemesinin ardından başımızı kaşıyarak sorarız,"Bu da neydi böyle?" işte bu orbitofrontal korteksin (OFK) bebek ve küçük çocukluk dönemindeki öfke ve hüsranla ilgili erken etkileri ve Hebb prensibiyle ilgilidir. Trafikte birilerine her bağırdığınızda aslında hayatımızın en erken dönemlerinin hikâyesini anlatırız.
Reklam
Moğollar, çok erken tarihlerden itibaren farklı dinlerin etkisi altında kalan bir milletti. Uzun yıllar Türklerin egemenliği altında yaşayan Moğollar, Türk kültürünü etkileyen pek çok unsurdan en az Türkler kadar etkilenmişlerdi. Bu sebeple Türk kültüründe bulunan çoğu unsur Moğolların kültür dünyasında da görülmektedir. Bu etkilenme alanlarının
Çocuğun çevresinde oluşturduğumuz duygusal ortam onun dünyasıdır. Çocuk psikiyatrı ve araştırmacı Margaret Mahler'in sözleriyle, bir yeni doğan için ebeveyn "dünyanın başlıca temsilcisidir."
Neden bir doktora tezi bu kadar çok zaman gerektirir. Özgün bir araştırma olması gerektiğinden söz konusu çalışmada diğer araştırmacıların aynı konuda ne söylediklerini bilmek gerekir; ama asıl yapılması gereken, başka araştırmacıların henüz söylemedikleri bir şeyi “keşfetmektir”. Klasik metne yönelik yeni bir okuma ve anlama biçiminin bulunması, bir yazarın biyografisine ışık tutan yeni bir elyazmasının saptanması önceki araştırmaların, çeşitli başka metinlerde dağınık bir biçimde gezip dolaşan fikirleri düzenlemeye ve olgunlaştırmaya yarayacak biçimde yeniden okunması da “bilimsel” bir sonuç olarak değerlendirilir. Her ne olursa olsun araştırmacı teorik olarak, yeni bir şey söylediği için aynı daldaki diğer araştırmacıların görmezden gelemeyecekleri bir çalışma üretmelidir.
Jean Twenge ve Keith Campbell isimli iki araştırmacı son yirmi yıl içinde üniversite öğrencileri arasında narsisizm seviyesinin çarpıcı bir oranda arttığına dair kanıtlar sundular.” Dr. Rosen’ın laboratuvarında depresyon semptomlarıyla ilgili olarak yapılan (bu bölümün başlarında bahsettiğimiz) çalışmada, üç farklı teknoloji kullanımının narsisistik kişilik bozukluğu semptomlarıyla ilişkili olduğu ortaya çıkarıldı: Facebook arkadaş sayısının daha fazla olması (depresyon semptomları için tam tersi söz konusuydu); günlük bazda daha sık Facebook kullanılması ve kişinin Facebook’u daha çok kendi imajını güçlendirmek için kullanması (kendisiyle ilgili yorumlar, resimler girmesi).56 Bu tür Facebook davranışları bireyin temel bilişsel kontrol güçlüklerini -örneğin doğrudan kendisiyle ilgili olmayan konulara girememesini- yansıtıyor ve aşırı dozda sosyal medyanın narsisizm semptomlarını körüklediğine işaret ediyor olabilir.”
Reklam
AÇIKLIK EN DOGRU YOLDUR Röportaj : Alper Gazigiray [Ahmet Haluk Dursun] Zaman, 14- 15 Şubat 1988 Zaman: Sayın Muhsin Yazıcıoğlu kısa bir tercümeihalizi verir misiniz? Nerede doğdunuz? Kaç yılında doğdunuz, öğrenim hayatınız? Muhsin Yazıcıoğlu: Bismillahirrahmanirrahim. 1954 yılında Sarkışla, Elmalı köyünde doğdum. İlkokulu orada bitirdim.
Sözü dinleyip onun en güzeline uyanlara selam olsun!
HANGİ KUR'AN!!!!!!!! Evet, sen Kur'an diyorsun, ama hangi Kur'an? Cehaletin elinde teberrük edilip kutsanan bir, Nesne olan Kur'an mı? Cinayetin mızraklarının ucundaki Kur'an mı? Yoksa çeyrek yüzyıldan daha az bir sürede, çölün dağınık ve düşman kabilelerini birleştirerek, dünyanın egemen güçlerini -Bizans, Sasani- çökerten, insanlığın kaderini
Firavunlar Piramitleri Neden İnşa Ettirdiler?
Yaklaşık olarak İÖ 450'de, Heredotos, bütün hazinesini tüketince, kız kardeşini belli bir miktar getirmesini emrederek, bir geneleve gönderecek kadar soysuz bir firavun olan Khufu hakkında anlatılan bir öyküyü nakletmişti. Sadık kız kardeş denileni yapmıştı. Ama yattığı erkeklerin sayısının dışında, başka bir şeyle anımsanacağı umuduyla, yattığı
Dağınık araştırmacı!
Amaçsız, dağınık araştırmacılar nadiren tam ve kesin bilgiye ulaşırlar.
Sayfa 23