Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mustafa Kemal Paşa, İzmir’in işgalinden bir gün sonra, yani Mayıs’ın 16. günü Anadolu’ya hareket etti. Bu tarih, Millî Mücadele’de bir dönüm noktasıdır. Padişah ve Damat Ferit, onu Doğu’yu yatıştırmak için göndermişti. Görünüşte hükûmetin emrini kabul etmiş gibi davranırken, gizliden gizliye Ali Fuad Paşa(Ankara’da On İkinci OrduKumandanı), Kâzım Karabekir Paşa (Erzurum’da Dokuzuncu Ordu Kumandanı) ve Rauf Bey ile anlaşmıştı.
Can Yayınları E-Kitap 1. Sürüm Ocak, 2014, İstanbul( 2013, 8. Basım dikkate alınarak hazırlanmıştır) pdfKitabı okudu
Damat Ferit Paşa son derece bilgisizdir ve feraseti son derece kıttır
Reklam
426 syf.
9/10 puan verdi
Yeni dönem bir tarihçinin önerisi ile aldım okudum..Atilla İlhan politik görüş olarak çok farklı bir kişilik (sanırım hem avrasyacı hem de sosyalist,son dönem yazılarına bugün bakınca bazı teorileri çökmüş bile..Mesela saddam,kaddafi...).Öte yandan çok güzel tespitler var..Not düşmek için bir daha yazayım; Atatürk'ü iki kesim sevmez 1- din pazarlayan ve Türklükle sorunu olanlar 2- Aşırı solcular.. Yazarın buna dair güzel bir cümlesi var.. Herkesin okumasını tavsiye ederim özellikle Atatürk'e garezi olanların. Atatürkçülük nedir bir de böyle bakmak lazım... bizde araştırma kitapları anılar hep tekyanlı bakışla yazılmış..tek kaynak insanı bağnaz yapar...Kitapta paylaşmak istediğim o kadar çok not var ki.. "BATI YA ENVER ARAR YA DAMAT FERİT" bu aralar bir kesim Atatürk nefreti ile göklere çıkarıyor bunları.. "SAĞCILIK SOLCULUK HİKAYE,ASIL TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ,SAĞCISI İÇİN DE,SOLCUSU İÇİN DE BİRDİR..." kesinlikle..Aileni seçemediğin gibi milliyetini de seçemezsin..Geri kalan herşey tercih meselesi.
Hangi Atatürk
Hangi AtatürkAttila İlhan · İş Bankası Kültür Yayınları · 20031,284 okunma
Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey... Ruhu şâd olsun!..
"Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa, kahrolsun adalet." 10 Nisan 1919'da idam edilen milli şehidimiz Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey'in son sözleri olmuştu. Vahdettin'in onayıyla idam edilen Kemal Bey'in geride kalan çocuklarına Atatürk'ün nasıl sahip çıktığını
Asil ve aziz ruhları şad olsun..
10 Nisan 1919 günü, Damat Ferit hükümeti eliyle idama gönderilen, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışı sonrası ise, Kayseri milletvekili Ahmet Hilmi Bey’in önerisi ile 14 Ekim 1922 tarihinde Milli Şehit unvanı alan. Meclis Başkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün, kanunun amacının "Memleketin kurtuluşunu, geleceğini, saadetini, ilerleme ve gelişmesini hayat tarzı kabul eden ve suikasta maruz kalarak şehit edilen yöneticilerin geride bıraktığı eş ve çocukları milletin ve devletin emanetindedir." diyerek itibarını iade ettiği Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemâl beyi şehadetinin, Milli Mücadele döneminde mücadeleye önce gizliden, daha sonra ise açıktan destek veren ve aynı zamanda mücadelenin öncülerinden olan.. Hem Türk imparatorluğunun ordusunda görev yapmış, hem de Türk Cumhuriyet Ordusu'nda görev yapmış ve Cumhuriyet Ordusu'nda görev yaparken isminin önünde "Mareşal" ünvanını taşımayı başarmış olan Mareşal Fevzi Çakmak Paşa'yı da vefatının yıl dönümünde saygı, sevgi, rahmet ve minnetle yâd ediyorum.. 🇹🇷🌹
Asiler
"İstanbul'da kuvayımilliye'ye değer verilmiyordu.Bunlar ,ordudan kovulmuş olan,şu halde ne düzenli birlikler üzerinde yetkisi, ne de başıbozuklar üzerinde tam otoritesi bulunan bir adamın yönettiği çapulculardan başka ne olabilirdi ki?Ancak haberleşme yollarına zorla el konulması hem itilaf Devletleri'ni hem de Ferit Paşa kabilesini tehlike ile yüz yüze getirmişti......... Damat Ferit,.....itilaf devletlerinden asilere karşı yardım isteğinde bulundu .Milliyetçilere karşı,,Eskişehir'e büyük bir kuvvet gönderilmesini istedi...Milliyetçiler ,ancak Yunanlılarla İtalyanların İzmir dolaylarından çekilmesiyle yatıştırılabilecekti...."
Reklam
Damat Ferit'ten Yüksek Komiserliğe sunulan projede (30 Mart 1919), İngiltere'nin gerekli gördüğü yerleri 15 yıl işgal edebileceği, nezaretlerde (bakanlıklar) İngiliz müsteşarlarının bulunacağı, vilayet- lerde vali muavinliği görevini İngiliz konsoloslarının yapacağı, mali- yenin de yine İngiltere'nin denetimine bırakılacağı belirtilmişti. Ferit Paşa bunları sunarken, Vahdettin'in amacının da "Osmanlı hüküme- tini İngiltere Devlet-i fahimesine (büyük devletine) mutlak bir tes- limiyetle bağlamak" olduğunu açıklamıştır. Daha öncesinde, Tevfik Paşa'nın Hariciye Nazırı Mustafa Reşit Paşa da yüksek komisere, pa- dişahın ve umumun arzusunun "İngiltere tarafından idare edilmek" olduğunu bildirmişti (30 Aralık 1918).*
Elaziz Valisi Ali Galip Paşa, Padişah Mehmet Vahdettin onaylı Damat Ferit Paşa imzasıyla gelen Atatürk'ün idam fermanını uygulamak üzere, Dersimli bazı aşiretlere para ve ikbal teklif eder. Sadece Haydar Ağa adındaki aşiret reisi şeklen (kerhen, gizli amaçlı) bu teklifi kabul eder ve Ali Galip'ten yüklüce İngiliz altınını "Rüşvet" olarak alır. Diğer aşiret reisleri yapılan teklife uzak dururlar. Haydar Ağa, Erzurum-Sivas yolunda Mustafa Kemal'i karşılar, her şeyin bittiğini düşünen Mustafa Kemal, büyük bir sürprizle karşılaşır; Haydar Ağa, rüşvet olarak verilen altınları Kurtuluş Savaşında ihtiyacı olur diye Mustafa Kemal'e verir ve 250 gönüllü Zaza-Türkmen süvari ile Erzurum ve Sivas yolunda emniyetini sağlarlar. İşte bundan dolayıdır ki Mustafa Kemal'in Dersim'e ve Dersimlilere karşı çok özel bir ilgisi vardır. Erzurum ve Sivas Kongrelerine Diyap Ağa ve Hasan Basri'yi delege olarak çağırır. 23 Nisan 1920'de açılan Büyük Millet Meclisi'ne ise beş milletvekiliyle temsil edilmesini sağlar.
Sayfa 286 - Palme YayıncılıkKitabı okudu
İstanbul resmen işgal edlip son Osmanlı meclisi ingilizler tarafından dağıtıldıktan sonra dahi, Ankara'daki Meclis etrafında örgütlenmiş Milli Mücadele'ye karşı Iingilizlerin de desteğiyle bir ordu oluşturmaktan kaçınmayacaktır. Vahdettin ve Damat Ferit ikilisi. Seçilmiş mebuslarını kafasına göre tutuklayıp Malta'ya süren bir devletle bizzat kendi mebuslarına ve komutanlarına karşı ordu düzmek, herhalde el altından direnis örgütleyen birinin yapacağı bir iș olmasa gerek.
Sayfa 108Kitabı okudu
Vahdettin
Almanya seyehati Mustafa Kemal açısından gene de boşa harcanmış bir zaman değildir. Bu sırada Vahdettin ile kurduğu samimiyet, bir sene sonra geniș yetkilerle Samsun' a atanmasında önemli rol oynayacaktır. Sadrazam Damat Ferit, atamanın sakıncalarına değinen nazırlarını, bunun padişahın tasarrufu olduğunu sõyleyerek susturacaktır. Bu atamada oynadığı rol, Vahdettin'in Kurtuluş Savașı'nın gizli örgütleyicisi olduğu argümanının önünü açmıştır. Bu, pek ipe sapa gelir bir sav değildir. Sultanın Mustafa Kemal'e asıl şimdi yapacağı hizmetin bundan öncekilerden çok daha önemli olduğunu belirttiği ve, "Pașa, devleti kurtarabilirsin, dediği doğrudur. Burada devletin kurtulmasından kasıt, gidip bir Kurtuluş Savaşı başlatmak değildir. Îngilizleri kızdırmadan isteklerini yerine getirmekten bahsedilmektedir; zira Vahdettin' in kafasındaki plan, onların suyuna giderek barış masasında daha hakkaniyetli davranmalarını beklemektir. Zaten aksi doğru olsaydı, kendisini kinci planda gösteren bu hikâyeyi Mustafa Kemal'in bize aktarması saçma olurdu..
Sayfa 107Kitabı okudu
Reklam
Türkiye tarihinin ikinci büyük falsifikasyonu, öyle sanıyorum, Kemal Paşa'nın kimliği ve kişiliğidir. Kemal Paşa, Kazım Paşa'nın Kurtuluş'a katılma yönündeki ısrarlarına, ancak Sadrazam Damat Ferit Paşa'dan bir görev kağıdı alarak, Sultan Vahdettin'in kutsamalarını kabul ederek, çok büyük ihtimalle Damat vasıtasıyla İngilizlerin onayı sağlanarak katılıyor. Bu tarihe kadar Türkiye ordusunda sıradan subaylardan birisidir; başarısızlıkları, başarılarından çok çok fazladır. Sevgisiz, geçimsiz, hiçbir özgürlük ve ihtilal hareketine girmemiş, kendisine son derece güvensiz ve hatta sıkıştırılmışlık kompleksi olan bir kimsedir. Kemal'de, orduya katıldığı günden itibaren, herkesin kendi aleyhinde olduğu, herkesin kendisinin önüne geçtiği bir kompleks halindedir; böyle bir kişilikle kurtuluş hareketinin lideri ve cumhuriyetin başkanı oluyor. Anadolu ihtilatı, derinliğiyle oransız ölçüde kırıcıdır. Bunda Kemal Paşa'nın güvensizliği ve kıstırılmışlık duygusunun rolünün büyük olduğunu sanıyorum. Bu kadar değil, geçmişi politik açıdan boş ve geçmişinde başarıdan çok başarısızlık olan bir kimse, bir ihtilal lideri olursa ve iktidarda kalırsa, tarihi, geçmişini güzelleştirecek biçimde yazmak ve yazdırmak durumundadır. Böyle bir durum, Türkiye tarihinin toptan falsifikasyonuna yol açıyor.
Sayfa 460Kitabı okudu
Damat Ferit, Amiral Calthorpe'a şöyle diyecektir: "Padişahın ve benim yegâne ümidimiz, Allah'tan sonra İngiltere'dir."
Sayfa 17 - Bilgi Yayınevi, 105.Baskı, Eylül 2005, AnkaraKitabı okudu
Moskova'da ilk kez Sovyet yasalarının Amerikan uzmanları tarafından yazılması süreci başlıyor. Bu yılın baharında yeni göçmen yasasını, ABD Dışişleri Bakanı James Baker'in beraberinde getirdiği Amerikan uzmanları yazdılar. Rusça yazıp Amerikalıların denetimine vermektense bu yolu daha kestirme buldukları anlaşılıyor. Baker, bir bürosunu da Moskova'da açmışa benziyor. Damat Ferit Paşa'dan daha teslimiyetçi Eduard Şevardnadze, Baker'in müsteşarlığına razı görünüyor.
Sayfa 352Kitabı okudu
...asayiş bozulmadığı ve itilaf uyruklarının yaşamı tehlikeye girmediği sürece İstanbul 'un işgal altına alınmayacağına söz vermişti...damat Ferit hükümete zarar verecek ilişkilere girmiş ,hükümetin Rumları kesmeye hazırlandığını söyleyerek ortalıkta ikilik ve geçimsizlik yaratmaya başlamıştı....Rauf Bey ...en çok zararlı çıkanın ülkenin başındakiler olduğunu belirtti. ...Sultan heyecanlanmış ,elleri titremeye başlamıştı.sigarası ağızlığından yere düştü ...Padişah eniştesinin düşüncelerine katılmadığını söyleyerek ......"BEYEFENDİ, BİZİM MİLLET KOYUN SÜRÜSÜ GİBİDİR. " Dedi"BAŞINDA ÇOBAN İSTER İŞTE O ÇOBAN BENİM" .....Rauf Bey huzurdan ayrıldı .Besbelli sultan ,ÇOBAN rolünde ,sürüsünü toplayıp,doğruca itilaf devletlerinin ağılına sürmek niyetindeydi.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.