“Artık bizim okuduğumuz iyilerin hep iyi, kötülerin hep kötü olduğu çizgi romanlar yok, herkes gri. Herkes siyaha ve beyaza dönüşmek için rüzgarı bekliyor.”
Zamanla tuhaf insanlar olduk. İşini, ailesini, vatanını sevmeyen insanlar olduk. Gülümsemeyen insanlar olduk. Dinlemeyen, dinlese bile anlamayan insanlar olduk. İncelik nedir bilmeyen, bir teşekkürü bile karşısındakine çok gören insanlar olduk. Olmasaydık keşke ama olduk.
Kolay para derdine düşmek yerine başarılı olduğumuz iş için çabalasaydık belki olmazdık. Olayların güzel yanlarını görseydik belki olmazdık. Dinleseydik, anlasaydık, saygı duysaydık belki olmazdık. Yakınlarımıza sevgimizi koşulsuz verseydik belki olmazdık...
Bence tüm bu olduklarımızdan sıyrılıp yeniden başlayabiliriz. Değişim insanın kendinde, kendi içinde başlar. Herkes kendine çeki düzen verse bireyler düzelir, bireyler düzelirse aileler düzelir, aileler düzelirse toplum düzelir, toplum düzelirse ülke düzelir. Bir şeylerin daha iyi olmasını istiyorsak önce kendimiz daha iyi olmalıyız sonra çevremizi daha iyi yapmak için çabalamalıyız.
Bundan 3-4 yıl önce Ahmet Şerif İzgören’in konuşmalarını dinlemiş, her cümlesine hak vermiştim. Kitabını okumak bugüne kısmetmiş. Tıpkı konuşmalarındaki gibi kitaptaki her cümlesine de hak verdim. Kitap 23 başlık altında benliğimizi, işimizi, sevgimizi, geleceğimizi ve daha bir çok konuyu ele alıyor. Kişisel gelişim kitabı diyemeyeceğim çünkü bu kitap daha çok bir yol arkadaşı. Kitabı yol arkadaşı arayan, gelişim kitapları okumayı seven her okura tavsiye ederim. Hepinize hayırlı okumalar dilerim.