Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her bir işin, hatta bütün işlerin en zor yanı başlama sorunudur.
Düşüncelere gelince basit şeyler olsalar da, senin değer verdiğin bir şeyin, başkalarının gözünde değersiz olması elbette olağandır.
Reklam
İnsanın kendisi hakkında bir şeyler yazması bencillik aslında.
Işık tatlıdır. Ah! Güneşi görmek ne hoştur. Delikanlı, sonsuz mekanına gitmeden ve gözyaşları yollardan geçmeden, gümüş tel kopmadan, altın lamba çatlamadan, testi çeşmede kırılmadan ve çarh kuyuda parçalanmadan, toz geldiği toprağa gitmeden gençliğinden zevk al, kalbini sevince ver, yüreğinin yollarında ve gözlerinin rüyalarında yürü, git
Sayfa 268
Biliyor musunuz, dünyada üç tip alçak vardır: Aptal alçaklar, yani alçaklıklarının en yüksek soyluluk olduğuna inanmış alçaklar, utanma duyan alçaklar, yani kendi alçaklıklarından utanan ama mutlaka niyet edince yine başladıkları alçaklığı tamamlayan alçakları, en son bayağı alçaklar, su katılmamış alçaklar.
Reklam
Gururlu adam, beni ruhumun derinliklerine kadar aşağılayan bir bilmece gibi karşımda duruyordu.
Bütün çabalarımı harcadığım hâlde, benim için, yine anlaşılmadan kalmıştı.
Zavallı delikanlı, sanatımın bütünüyle bağlı olduğu ulvi şeyleri anladığın yok! Öyleyse, elimde tuttuğum bir aletten farkın nedir?
Çocuklar büyüyüp delikanlı ve genç kız olduklarında sizler onların geleceği ve yapacakları işler hakkında bahis açıyorsunuz. Onları nereye ve nasıl yollayacağınızı düşü nüyorsunuz. Çocuklarınızın avukat mı, yoksa doktor mu olacağını, mühendisliğe mi ticarete mi yöneleceğini düşünüyorsunuz. Delikanlılara para getiren işler, genç kızlara ise zengin kocalar arıyorsunuz. Hep menfaat, hep menfaat! Çocuklarınıza daha iyi bir yaşam kurmak istiyorsunuz. Onlara sıcak ve rahat bir yer bularak sevgi borcunuzu ödediğinize inanıyorsunuz. Bununla alakalı Tolstoy şöyle der: "Hayatlarımızdaki dayanılmaz düzensizliğin başlıca nedenlerinden biri, herkesin hayatını düzene koymak yerine hayatının düzene koyulmasını istemesidir." Herkes hayattan sadece bir şeyler almaya bakıyor. Fakat kimse hayata bir şeyler katmayı düşünmüyor. Hayata birer bencil, yağmacı ve sömürücü olarak atılıyorlar. Hayatın anlamını da bu sömürüde buluyorlar."
Reklam
Mantığa dayanan bir sonuç, saçma inançları kendiliğinden çürütür.
''Rüzgar, bana senin Aşk'ı tanıdığını söyledi,'' dedi delikanlı güneşe. ''Aşk'ı biliyorsan, Evren'in Ruhu'nu da biliyorsundur, çünkü o da Aşk'tan yapılmıştır.''
''Bir duman alırım,dolu, Bir duman,kendimi öldüresiye. ... Ve dışarda delikanlı bahar, Seviyorum seni, Çıldırasıya...''
Olur! Bir delikanlı, iş bulmak için on yere müracaat eder ve reddedilirse, üstelik sevdiği kız sözünde durmazsa, o gün uğursuz bir gündür.
“Delikanlı, bütün bu halleri içinde barındıracak olan bir hal vardır ki, o da murakabe halidir. Bu sebeple; Allah’ın her daim seni izlediğini, hareketine, sükûnunda, oturup kalkmanda, gitmende ve gelmende hep seni gördüğünü bil ve bu bilgiyi nefsine ve kalbine iyice yerleştir. Zira sen her halinde Allah’ın gözetimindesin, nerde olursan ol, O’nun hükmü ve kabzası içindesin. Allah’ın nazarı senin kalbine kadar işlemektedir, O senin gizlini de alenini de bilir."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.