Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
479 syf.
10/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Seni sevmiyor. Sevseydi sen kitap okurken sırtını çevirip uyu­mazdı.
Bitti. Sanki kitap değil de hayat bitmiş, Çevirdiklerim sayfa değil de hayatın günleriymiş gibi... Gitti. Giderken beni bıraktı geride. En son Martin'in ardından böyle bakakalmıştım. Oysa ne diyordu rahmetli Erdal Tosun, "Vedalaşmak asıl kalana değil, gidene koyar." Öyle olmadı işte. En çok bana koydu bu gidişler. Varlıklarından
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202231bin okunma
baba, öylesine konuşmak için arıyorsun hep. halimi hatırımı soruyorsun; derken sessizlik koca bir ömür gibi uzuyor aramızda, ben lafı uzatacak sorular bulmak için çırpınıyorum. sana en çok şunu demek istedim: seni bu hayat böyle yaptı, anlıyorum. ayakta kalmak çok zordu senin için. bana karşı sevgi dolu olmayı beceremedin diye suçlamıyorum seni. bazı geceler uykularım kaçıyor, lafını bile etmesen de sancıyan o yaralarını düşünmekten. ben de senin o sancıyan kanından, canındandım. O can ilgiye öylesine muhtaç ki kendi üzerime yığılıp kalıyorum. ben senin kızınım. beni sevdiğini söylemek için bildiğin tek yol havadan sudan konuşmak, biliyorum. çünkü benim de tek bildiğim yol bu. "
Reklam
Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi.
247 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
320 günde okudu
Sonu iyi olan her şey iyidir….. Doğduğum günden beri bir zaman yolcusuyum. Zaman koridorunun içinde aradığım şey mutluluk.Bu arayış,ben ve benim gibi herkesin ortak yolculuğudur.İşte bu arayışı anlatan distopik bilimkurgu romanıdır, Fahrenheit 451. Bir kitabı okumaya başlamadan önce, yazarın hayatını ve yazıldığı dönemi araştırmak
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,4bin okunma
Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi.
Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen ve yalpalı bir denizdi.
Reklam
Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi. Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı?
Felaketimizin kaynağı kültürü yokluğu. Bizi helâk eden ne ahlâksızlık, ne bencillik, ne kafamızın ağır işlemesi. Bir öğrenci kayıtsızlığı içindeyiz. Hoca tanımadığımız için yardım görmemize ise imkan yok. Hayatı anlamadan geçip gidiyoruz. Olgunlaşmak kalbin daha hassas, kanın daha sıcak, zekânın daha işlek, ruhun daha huzurlu olması demek. İçlerinden böyle bir canlılık, böyle bir hayat coşkunluğunu duyanlar dünyanın biricik hâkimleridir. Bütün diğer hükümdarlıklar bu saltanatın maddîleşmesi, fakirleşmesidir: Bir nevi tiyatro kralığı. Gerçek hükümdarlar ebediyen hükümrandırlar. Hazineleri yağma edildikçe zenginleşirler.
Sayfa 112 - İletişimKitabı okuyor
Yazarken
Düşünüyor insan yazarken- gerçekten bunları benden başka okuyacak kimse var mı diye. Yani laedri olarak gönderebilirim tabii ki her daim dünyaya, ama benim altımda benimle alay etmeden okuyacak, benim yazdığımı bilecek... İşte burada duraksıyor insan. Etrafta başkaları da varken yazmak çok garip değil mi? Sanat sanat içinse yazmak da benim için
Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi.
Reklam
Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi. Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanmadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı? Yaşayışımıza ve etrafımıza şekil vermek arzusuyla dünyaya gelmekten ise hayatın ve muhitin verdiği şekli kolayca alacak kadar boş ve yumuşak olmak daha rahat, daha makul değil miydi?
Ben, senin böyle bir hayat görüşün olduğuna inanamam. Senin geçmişinde vicdan azabı diye bir duygu olamayacağı için acı anıların ne demek olduğunu bilmen de mümkün değil. Ama benim için aynı şey geçerli değil. Asla unutmamam gereken acı anılar aklıma geliyor. Bu anıları silemiyorum.
Sayfa 378Kitabı okudu
KÜRK MANTOLU MADONNA [ ALINTILAR ]
“ Nedense hayatta bir müddet beraber yürüdüğümüz insanların başına bir felaket geldiğini, herhangi bir sıkıntıya düştüklerini görünce bu belaları kendi başımızdan savmış gibi ferahlık duyar ve o zavallılara, sanki bize de gelebilecek belaları kendilerine çektikleri için, alaka ve merhamet göstermek isteriz. “ “ İnsanları, kendi cinslerinden biri
İş Bankası Kültür Yayınları, Maria Puder ve RaifKitabı okudu
O gün bizi sevindiren ve mutlu eden bu haberin, daha sonra kâbusumuz olacağını elbette bilemezdim. Hayat böyle bir şeydi işte. Sevincimiz acıya, üzüntümüz güzelliğe sebep olabiliyordu. Kader de zaten bu demek değil miydi?!..
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.