Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
DR. RIZA NUR'UN HATIRATINDAN MUKTEBES
İşleyen demir ışıldar derler. Doğrudur. İnsan çalışma ve idman ile hemen her şey olur. Şu, bu olmak, mesela hatip olmak isteyen olamam diye me'yus olmasın. İdman ile olur. Vâkia hatiplik hak vergisidir Ama böylesi de çalışmazsa iyi hatip olamaz. Kendisinde hak vergisi olmayan da çalışma ile fevkalâde hatip olamazsa da sayılı hatiplerden olur. Eski Yunan'ın en meşhur hatibi Demosten kekeme imiş. Nutuk söylemek istemiş, söyleyememiş, rezil olup forumdan çekilmiş. Sonra idmana başlamış. Deniz kenarlarına gider dalgalara nutuk söylermiş. Ağzına çakıllar alır, bir şeyler söyler ve yaparmış. Nihâyet en iyi hatip olmuş, o vakit Yunanistan'ı zaptetmek isteyen Makedonya Kralı İkinci Filip aleyhine meşhur nutuklar söylemiştir ki; bunlar el'ân « filipik » adıyla meşhurdur .
Sayfa 157 - SEBİLKitabı okudu
Haydi kendimize gelelim !!
Felsefesi, hitabeti, güzel sanatları hepsi birer muazzam (aksiyon) eseri... (Demosten)... Dünyanın en büyük hatibi tanınan... Ferdî bir (aksiyon)la, kelâm harikasiyle yığınları gütmek sanatına ermiştir. Şöyle ki, bu adam kekemeydi... Ağzına çakıl taşları doldurur, kıyılarda, deniz kenarlarında gezer, dalgalara doğru konuşurdu... Şu cehde, şu azme bakın! Konuşa konuşa kekemeliğini yendi ve Isparta-Atina harplerinde bütün Atinalıları sevk ve idare eden o meşhur, sürükleyici belâgatina erdi. İşte, içli dışlı bir (aksiyon) tecellisi!..
Reklam
Bir fıçının çatlak mı yoksa sağlam mı olduğu nasıl çıkardığı sesten anlaşılırsa; bir insanın da akıllı mı ahmak mı olduğu konuştuklarından anlaşılır. (Demosten)
Sevgili Dost, Şu günlerde, "İyi misin?" sorusunu herkes aynı şekilde cevaplıyor: "Bu ortamda ne kadar iyi olunabi­lirse o kadar iyiyim." İç karartıcı haberler birbiri üstü­ ne bir felaket kolajı gibi yapışıyor. Yapışıyor da çantası­nı çaldırmamak için trenle peron arasına sıkışıp parça­lanan kadın, akşam yemeğini iştahla yememize mani olamıyor. Ormanlara atılan mazlum cesetler , izleyece­ğimiz bir futbol maçının keyfine gölge düşürmüyor. Sevdiğimiz insanlara karşı yapılan büyü k haksızlıklar karşısında bile, dudaklarımızdan ancak birkaç zayıf cümle dökülebiliyor. Üzüntü kalbe inemiyor, kalp buğ­zedemiyor. Günün birinde, bir adam Demosten'e gelip dö­vüldüğünü söyler ve davasına bakmasını ister. Demos­ten ona, -Dostum, bu sözünüz doğru değil! der. Adamcağız bu sefer sesini yükselterek feryat - Ne yani, beni dövmediler mi! eder: Bu inleyen sesi duyan Demosten, - Hah, şimdi hakaret gören bir adamın halini gö­rüyorum, karşılığını verir .
Demosten'in de dediği gibi: "Bir fıçının çatlak olup olmadığı nasıl ki çıkardığı sesten anlaşılırsa insanların da akıllı mı, ahmak mı olduğu ağızlarından çıkan kelimelerle anlaşılır."
Günün birinde, bir adam Demosten'e gelip dövüldüğünü söyler ve davasına bakmasını ister. Demosten ona, - Dostum, bu sözünüz doğru değil! der. Adamcağız bu sefer sesini yükselterek feryat eder: - Ne yani, beni dövmediler mi! Bu inleyen sesi duyan Demosten, - Hah, şimdi hakaret gören bir adamın halini görüyorum, karşılığını verir. Sevgili Dost, Bir bedenin organları gibi olduğumuz söylenmişti bize ve biz buna inanmıştık. Çünkü bu sözün sahibi Peygamberimizdi. Vücudumuzun bir parçasının geçirdiği rahatsızlık hani bütün vücudu ateşler içinde bırakacak, bütün vücut bu rahatsızlıktan elem duyacaktı? Kol kesilirken dudak gülüyor; ayak kesilirken kollar el çırpıyor; bir göz oyulurken diğer göz futbol maçı izliyor. Bir cinnet olmalı bu!
Reklam
Perikles konuştuğunda insanlar "ne de güzel konuşuyor" dedi ama Demosten konuştuğunda, insanlar " Hadi yürüyelim" diyerek coşkuyla zafere koştu. Paul LeRoux- Sunum Stratejileri
Bir fıçının çatlak olup olmadığı, nasıl çıkardığı sesten anlaşılırsa, insanlarında akıllı mı, yoksa ahmak mı oldukları ağızlarından çıkan kelimelerle anlaşılır. Demosten
Sayfa 248Kitabı okudu
Sevgili Dost, Bugün yazmak değil, konuşmak istiyorum seninle; ruhun yüksek sesiyle konuşmak. Kaltizatüs'ün nutkunu dinleyen Demosten gibi günlerce ,yapamayacağını düşündüğü bir konuşma için hazırlandıktan sonra , bir gün ağzındaki çakıl taşını fırlatarak bağıra bağıra dalgalarla konuşmak.
Sayfa 174Kitabı okudu
Eski Yunanistan'ın ve dünyanın en büyük hatiplerinden biri olan Demosten, konuşabilmek için önce kekemeliğini yenmek zorunda kaldı.
Sayfa 153Kitabı okudu
Reklam
Zevkimiz için cariyelerimiz, bedenimizin günlük ihtiyaçları için odalıklarımız, meşru çocuk sahibi olabilmemiz ve evimizin yönetilmesi için de karılarımız var. (Demosten) Aron M. KRICH (Aşkın Anatomisi)
Bugün yazmak değil, konuşmak istiyorum seninle; ruhun yüksek sesiyle konuşmak. Kaltizatüs'ün nutkunu dinleyen Demosten gibi günlerce, yapamayacağını düşündüğü bir konuşma için hazırlandıktan sonra, bir gün ağzındaki çakıl taşını fırlatarak bağıra bağıra dalgalarla konuşmak.
Sayfa 174Kitabı okudu
Susmak
Demosten güzel konuşmak için çakıl taşı koymuştu dilinin altına. Hz. Ebu Bekir'in dilinin altındaki çakıl taşının anlamı: "Güzel susmak."
EŞEĞİN GÖLGESİ KİME KALIR Eski Yunanistan’ın büyük hatibi Demosten’in ülkeyi ilgilendiren önemli bir mesele hakkında Atinalılara hitap etmeye çalışıyor, fakat halk pek ilgilenmiyordu. Bü­yük hatip, bunun üzerine konusunu değiştirdi. “Bir adam, evindeki eşyasını bir diğer köye götürmesi için eşek kiraladı. Sahibi de eşeğiyle birlikte gideceğini söyledi; eşeğin işi bitince, hayvanı geri getirecekti. Öğle üzeri, yemek için mola verildi. Güneş, yakarcasına kız­dırıyordu. Eşeği kiralayan, hayvanın gölgesine uzanarak dinlenmek istedi. Eşeğin sahibi ise, “Sen, sadece eşeği kiraladın, gölgesini değil. Eşeğin gölgesinde ben dinleneceğim,” diyerek eşeği kiralayanı eşeğin gölgesinden kaldırmak istedi. Eşeği kiralayan adam ise hayvanı her şeyiyle kiraladı­ğını söyleyerek, hayvanın gölgesinde dinlenme hakkının kendisinin olduğunu iddia etti. Demosten konuşmasının bu noktasında durdu ve kürsüden ayrılmak için davrandı. Fakat dinleyiciler, hep bir ağızdan, kürsüden ayrılmamasını, eşeğin gölgesinde kimin dinlendiğini söylemesini istediler. Çağın büyük hatibi, o zaman bağırarak dedi ki: “Siz ne aptal insanlarsınız! Sizi çok yakından ilgilendiren hayati bir mesele üzerindeki konuşmayı dinlemek istemiyor, ama eşeğin gölgesiyle ilgileni­yorsunuz!”
AZİMLERİNİ YİTİRMEYİP BAŞARANLAR
Antik Yunan’ın ve dünyanın en büyük hatiplerinden biri olan Demosten, konuşabilmek için önce kekemeliğini yenmek zorunda kaldı.
41 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.