Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dersim Katliamı
Vatani görevini Dersim’de yapmış, bastırma harekâtına katılmış Trabzon Çaykara doğumlu Haşan İnci ise Dersimde ilgili anılarını bana anlatırken, Dersim gerçeğinin esprisini şu sözlerle ifade ediyordu: «Bize verilen emir gereği karşımıza çıkan "lo" diyen herkesi öldürecektik. Çünkü bunlar müslüman değildi denilmişti. Onun için Dersimli bize teslim olmak yerine yüksek kayalardan kendini atmayı daha tercih ederdi...»
dersim'de doğan bir çocuk olarak, yaslı iniltilerin, boğuk mırıltıların arasın da büyümekten dolayı "otuz sekiz katliamı"nı gözüyle görmüş gibi anlatıyor, miş'li geçmiş zaman yerine kendi geçmiş zamanıyla konuşuyordu kesik kesik. babaannen bese'nin, frik dede'nin suskunluğuna başkaldırırcasına, yaşına pek uygun olmayan yaşlı bir sesle, bir kocakarının ya da dedenin iç çekişlerini ihmal etmeksizin, aynı anda birden fazla kurban oluyordu.
Reklam
"İnsan hayatının tek tek mana ifade etmekten çıktığı ve istatistiki olarak toptan ifadeye mevzuu olduğu bir devirde, uzağa gitmeye ne hacet, Dersim'de olduğu gibi ellibin kişinin -hem de ateşte pişirme de dahil- katledildiği bir çağda, Magyarovar Katliamı ne ifade eder? Aynı ruh mayasından doğan değişik mekânlardaki tecelliler."
Sayfa 35 - İbda YayınlarıKitabı okudu
Allahda bin kere belanızı versin.
"Bir grup asker omuz omuza vermiş gülümsüyorlar. Süngüleri toprağa batırmışlar. Nus­ret Karaman asker arkadaşına iyice yanaşmış puslu gözlerle ileri­ye bakıyor. Bir meydanda on iki yaşında bir oğlanla göz göze gel­memiş henüz. Henüz Kekil'den haberi yok. Resmin arkasında ise özenli bir el yazısı: Dersim 1938, Bütün Kürtleri hakladık."
Aynısını yaşamaları dileğiyle
"Halk, çoluğuyla çocuğuyla dağlar­ da mağaralara sığınmış. Köyleri yakmışlar. Sonra o tepelerdeki mağaraların bazıları betonla kapatılmış, bazılarının ağzında ateş yakılmış ki dumandan zehirlensin, boğulsun ahali. Açıkta olanları da vurmuşlar hep, Harçik suyu kızıla boyanmış. Öylece ortada ka­lan cesetlerin kokusundan durulmamış."
Dersim katliamı sırasında Askerlik yapan Haydar'ın ağzından;
Köylerde yakalanan insanlar kafileler halinde uçurumun başlarına getiriliyordu. Makinalının kurşunları ile paramparça edilen insanlar, uçurumun başlarından toplu halde aşağı atılıyordu.
Reklam
-İsmail Hakkı Tekçe'nin ifadeleriyle- "müstemleke siyasetinin uygulanması" ile "Kürde mutlaka gösterilmesi planlanan devlet kudretinin" sonucunda, resmi verilere göre 15 bine yakın insanın öldürüldüğü '38 Dersim Katliamı'na (yerel dilde Tertelesi) giden süreç ve sonrasındaki devlet pratiklerinde, halkla beraber söz konusu iki kesim de yaşananlardan masun kalmadı.
İngilizlerle Lozan'da Musul meselesi görüşülürken Şeyh Sait'i kullanmışlardı. Fransızlar Hatay için boğuşulurken Dersim isyanı patlamıştı Türk ordusu Kıbrıs'taki kıyma dur deyince ASALA örgütü katliamı başlamıştı Güneydoğu Anadolu projesi ile Türkiye suyun kontrolünü sağlayacak ve bölgesel güç olabilecekken PKK ortaya çıkmıştı.
+ Dersim Katliamı ve Said-i Nursi
Ismet İnönü'nün raporunun yanı sıra Jandarma Genel Komutanlığı'nın da gizli bir "Dersim" rapor-kitabı hazırladığı ve 100 adet bastırarak ilgililerin kullanımına verdiğini kaydeden Mehmet Bayrak, bastırılan bu kitaba ilişkin de şunları ifade eder: "Dersim'e karşı yürütülecek askeri harekâtın esasları belirlendiği gibi, Dersim vurulduktan sonra, geriye kalan aşiretlerden hangilerinin batıda nerelere surüleceğine ilişkin, daha 1932'de hazırlandığı anlaşılan bir listeye de yer veriliyordu. Kitabın cebinde yer alan çeşitli askeri harekat planlarından biri de, bizzat Mustafa Kemal tarafından çizilmişti ki, bu plan, halen Trabzon'daki Atatürk Köşkü'nde sergilenmektedir."
Sayfa 355 - Nûbihar
Dersim Katliamı ve Said-i Nursi
Başbakan İsmet Paşa,raporunda; " Erzincan ve Elazığ bölgeleri bir "Türklük merkezi' durumuna getirilmezse, 'Kürdistan'ın kaçınılmaz olacağı kanaatindeydi. Bu nedenle plan, son derece gizli ve hızlı biçimde uygulanmalıydı."
Sayfa 354 - Nûbihar
Reklam
Dersim...
Bu ölümlerin arasında bir ölüm daha beni kalbimden vurdu : Dersîm katliamı. Dersîm, yani kapıları gümüşten olan diyar, Dersîm Kürt Alevileri'nin güzel diyarı. Etrafı dağ ve koyaklarla çevrili, ormanlarla kaplı, dere ve ırmakları coşan güzel yer. Dersîm Kürtleri direniyordu. Ordu Dersîm'e karşı büyük bir taarruza geçmişti. Dersîmliler iki yıl direndi. Ancak etrafı sarıldı ve yöredeki diğer Kürt aşiretleri imdatlarına yetişmediler. Dersîmliler bir başına kaldılar ve Dersîm ateşe verildi. Bazı kaynaklara göre ölenlerin sayısı on, bazılarına göre kırk, bazılarına göre ise yüz bindi. Yeniden darağaçları kuruldu, önderler bir bir asıldı. Katliam karşısında kimsenin kılı kıpırdamadı. Ne hak hukuk, ne vicdan ahlâk, dünya ve diğer Kürtler olanları sadece seyretti.
Sayfa 299Kitabı okudu
Dersim katliamı.
1937 ve 1938'de iki aşamada Dersim harekâtı gerçekleştirilmiş ve binlerce çocuk, kadın, ihtiyar demeden üzerlerine bombalar yağdırılarak katledilmişlerdir. Bu harekâta katılanlardan birisi de M. Kemal'ın, çocukluğundan beri yetiştirilmesinde ve pilot olmasında her türlü imkânın sağlandığı Sabiha Gökçendir.
Sayfa 45 - Köklü değişimKitabı okudu
Dersim katliamı.
Celal Bayar, bir gazete ile yaptığı röportajda şunları söylüyor; "Şimdi, Mareşal, Erkan-ı Harbiye Reisi (Genelkurmay Başkanı), ben başbakanım. Atatürk malum... Üçümüz Dersim de yapılan büyük ordu manevralarındayız. Manevranın da sonuna gelmek üzereyiz. Üçümüz bir arada 'Ordunun emniyeti bakımından strateji ne olmalıdır?', onu görüşüyoruz. İkisi de Birinci Cihan Harbi'nde muharebe etmişler. Ben daha çok izleyiciyim. Malumatları geniş... Oradaki her şeyi biliyorlar. Hatta şahsen casusları bile biliyorlar. Dersimin o halde kalırsa her zaman ordunun emniyeti bakımından tehlikeli olacağını görüşüyorlardı... O sırada biz konuşurken, Dersimlilerin jandarma karakollarımızdan üç-dört tanesini bastıkları haberi geldi. Atatürk'le göz göze geldik. Birbirimizi anlıyorduk. Atatürk benim yüzüme baktı. 'Ne olacak?' dedi. Anlıyorum, orada emniyet tesis edilecek. Ne olursa olsun bana hitap edecekler. Hükümet reisi benim. 'Anlıyorum efendim, bana hitap edişinizin manasını' dedim. Ataturk: 'Sorumluluğu üzerime alıyorum, vuracağız Dersimi, dedi ve vurduk..." (Bkz. Kurtul Altuğ "Celal Bayar Anlatıyor". Tercüman, 17 Eylül 1986) Türkive Cumhuriyeti'nin zulüm tarihi, kan ve gözyaşı ile doludur.
Sayfa 43 - Köklü değişimKitabı okudu
"Türk olmak ne kadar zor bir şey biliyor musun sen? Yok efendim Kürtlere özerklik, yok efendim Ermeni soykırımı, şimdi son moda Dersim katliamı! Her gün bize katil diyorlar. Balkanlardan göçerken Türklerin yaşadığı mezalimi anlatan yok tabii. İbnelik böyle bir şey işte."
Sayfa 71 - Metis YayınlarıKitabı okudu
77 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.