Basımını Timaş Yayınlarının üstlendiği eserin çevirmenliği Elçin Kumru 'ya aittir. Eser, Prof. Dr. Kemal Karpat'in uzun bir önsözü ile başlamaktadır. Kemal Karpat, eserin orijinal isminin 'Meghilla Ofen ' olduğunu belirtmiş, önsözde epey bilgilendirme sunmuştur. Eserin türü hatırattır.
Mohaç zaferi ile benliğimize kattığımız Budin (1526), 160 yıla yakın Türk elinde kalmıştır. Fetholunan yerleri hoşgörü politikası ile yönetmek gibi kötü bir huyumuz vardı. Fethedilen yerde bulunan yahudiler (tarihin çoğu yerinde bünyemize alıp korudugumuz) Budin düşerken Türkün yanında olmak yerine şehri terketmiş veya düşman safına geçmiştir. Bu hatırat Türkün dostunun sadece ve sadece Türk olduğunu göstermektedir. Türkler şanlı tarihleri boyunca hep ihanete uğraşmışlar, buna rağmen kendilerine sığınan azınlıklara hiçbir zaman zarar vermemişlerdir. Uzun kuşatmalar, büyük ihanetler ve büyük kayıplar ile 1686 yılında Budin düşmüştür. Budin'de bulunan Türkler kılıçtan geçirilmiş, işkence görmüştür. Destanlarımiz kadar acı acı söylenen türkülerimiz Budin için de söylenmiştir;
Budine nice ağıtlar yazılmıştır.
Işte bu hatiratta Türkün yanında savaşması gereken mahluklarin, kaçışı, olayı sadece uzaktan izlemesi, yakalandıklarında ise düşman safına geçmeleri anlatilmaktadir. Okunasi harika bir eserdir.
"Budin dedikleri Aksuyun başı
Kan ile yuğrulmuş toprağı taşı
Çerkes Bayraktar şehidler başı
Geldi küffâr, aldı kale Budini
Aldı Budin kalasını, geçti bedeni."