Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türkiye açısından DÜN BUGÜNDÜR. Türk Milleti DİN-PARA-SİYASET ekseninde geliştirilmiş, İrrasyonel inançlardan beslenen REEL POLİTİK- TEOSİYASET- PARA SAVAŞLARI ve BİYO-POLİTİK SAVAŞLARIN saldırısı altındadır.
Sayfa 58
c) Kötülükler
Bazı kişiler, dünyadaki kötülükleri, haksızlıkları, savaşları ve zulümleri her şeye gücü yeten, her şeyi bilen merhametli bir Allah anlayışına sığdıramamaktadır. Bunlar, "Eğer Allah varsa ve kötülüklere karşıysa neden engellemiyor?" diyerek Allah'ın varlığına inanmamaktadır.
Reklam
Ben artık dine yer olmayan bir dünya hayal etmiyorum, ama maneviyat ihtiyacının aidiyet ihtiyacından ayrıldığı bir dünya hayal ediyorum. İnsanın inançlara, bir külte, muhtemelen kutsal bir kitaptan esinlenen manevi değerlere bağlı kalırken, artık din kardeşleri ordusuna yazılma ihtiyacını hissetmeyeceği bir dünya. Dinin savaş halindeki budunlara çimento rolünü artık üstlenmeyeceği bir dünya. Kilise'yi devletten ayırmak artık yeterli değil; dinseli bir kimlik bildirimi olmaktan çıkartmak da aynı derecede önemli. Tam da bu noktada, bu tuhaf karışımın, fanatizmi, terörü ve etnik savaşları beslemeye devam etmesinin önüne geçilmek isteniyorsa, kimlik ihtiyacını bir başka şekilde doyurmak gerekecektir... Amin Maaoluf/Ölümcül Kimlikler
Krallar yalnızca savaşları düşünürler
"Krallar yalnızca savaşları düşünürler... İş, yeni ülkeler kazanmaya geldi mi, bütün yollar mubah olur onlar için: Din, iman, merhamet ve akıl dinlemezler; ne günaha girmekten çekinirler ne kan dökmekten... Buna karşılık, kazandıkları memleket/erin halklarını yönetmekle de pek uğraşmazlar." Thomas More
Sayfa 9 - Türkçe giriş yazısından: Özcan SapanKitabı okudu
İLERLEMEYİ GÖRMEMEK
Avrupa'nın kültürel, düşünsel yaşamına dair neredeyse hiçbir şey bilinmiyordu. Rönesans, Reform hareketi, hatta on altıncı ve on yedinci yüzyıllarda Avrupa'yı sarsan din savaşları Hristiyan dünyanın Müslüman komşuları tarafından neredeyse fark edilmeden yaşandı. Avrupa yazın ve biliminden tek tük, ancak birkaç kitap çevrildi; bunların birçoğu da tıp, coğrafya, özellikle haritacılık üzerine incelemelerdi. Çevirmenler, Türk ya da Müslüman kökenli değillerdi. Birkaçı İslam'a dönmüştü, ama çoğu Türk sultanların Hristiyan ya da Yahudi tebaasıydı. On beşinci yüzyılın sonlarından önce İspanya'dan gelen Yahudi mültecilerin tanıtıp, sonradan Türk egemenliğindeki Yunan ve Ermeni Hristiyanlar tarafından benimsenen matbaaya bile padişahlar Yahudi ve Hristiyan matbaacıların Arapça metinleri yayımlamamaları koşuluyla izin veriyordu.
din için savaşılmaz. Davet edilir, o kadar. Peki bu yaşanan din savaşları nedir? Bu savaşlar, insanın dini istismar ettiği menfaat savaşlarıdır. Islam, davete karşı çıkılmadıkça ve kendisiyle savaşılmadıkça, başkasıyla savaşmayı asla emretmez. Dahilde ve hariçte savaşı zararlı görür ve müminleri bundan sakındırır. İslam barış dinidir.
Sayfa 18 - Özgü yayıneviKitabı okudu
Reklam
Tanrı kendini yalnız hissetti. "Başka tanrılar yaratmak istiyorum." … "Kaç tanrı peki?" "Bir sürü." "Bir tanenin fazlasıyla yettiğini düşünmüyor musunuz?" … "Hayır. Ne kadar kalabalık olursak o kadar güleriz." "Yani sizi eğlendireceklerini mi düşünüyorsunuz? İnsanlar pek eğlenmeyecektir. Kime nasıl hitap edeceklerini bilemeyeceklerdir." "Animasyon yaparız. Yeni tanrılara inananlar gerçek tanrıyı onurlandıranın ilk onlar olduğunu düşünecekler. Diğer tanrılara inananlara doğru yolu göstermeye çalışacaklar. Onları doğru dine çekmeye çalışacaklar." "Nasıl peki?" "Sözlerle ve silahlarla. Tanrı adına birbirlerini öldürecekler. Buna din savaşları denecek." "Bu arada siz ne yapacaksınız?" "Onlara silah satacağım." "Kim kazanacak peki?" "Kimse. Ben hariç herkes kaybedecek."
Sayfa 125Kitabı okudu
Sadece Rus topraklarında 26.000.000 müslüman imha edildi. Komünist Çin de aynı politikayı Doğu Türkistan'da takip etmiş ve tekrarlamıştır. Yugoslavya'da da İslami unsurları temizleme harekatına girişilmiştir; Arnavutluk'ta da durum aynıdır. Komünizm'in ayak bastığı her yerde müslümanların başlarına, -buralardan kaçan kimselerin haber verdiğine ve anlattığına göre- ilkel vahşet dönemlerine ait mitolojilerde bahsedilenlere benzer belalar yağmıştır. Müslümanlar bundan önce dini taasup (asabiyet) bahane edilerek rus çarlarının zulmüne uğramışlardır. Günümüzde ise aynı müslümanlar bu kez komğnist bağnazlığı altında bu zulüm ve işkenceleri daha katı ve acımasız bir şekilde çekmektedirler. Aslında bu ikisi arasında fark yoktur; her ikisi de aynı ruhtan kaynaklanmaktadır. Bu ruh da, sistemleri/rejimleri ne kadar değişiklik geçirirse geçirsin, Avrupa'nın ve Avrupalının asla unutamayacağı haçlı ruhudur. Bu ruhu, geçen büyük savaşta (1.Dünya Savaşı'nda) Beytül Makdis'e (Kudüs'e) giren Mareşal Allenby "Haçlı savaşları işte şimdi sona ermiştir." sözleriyle; General Catroux (Katro) ise 1941'de Şam'da "Bizler haçlıların torunlarıyız; idaremizde hoşlanmayanlar defolup gitsinler" şeklinde dile getirmiştir.
Freud Türklerden ilk defa bahsetmiş, maalesef kötü bahsetmiş.
Fetih savaşları üzerine kapsamlı bir yargıda bulunulması olanaksızdır. Moğolların ve Türklerinki gibi bazıları kötülükten başka bir şey getirmemiştir.
Sayfa 327Kitabı okudu
Hangi dinden olursa olsun, biraz bilinçli insan, Ayasofya’nın tarihiyle ilgilenir. Heraklius’un burada zafer kutladığını, imparatorların taç giymelerini, Katolik ve Ortodoks kiliselerinin 1054’te burada ayrıldığını, Fatih’in İstanbul’un Hıristiyan ahalisine burada can güvenliği teminatı verdiğini, 93 Harbi ve Balkan Savaşları sonrasında mülteci durumuna düşmüş binlerce Türk’ün buraya sığındığını bilir, aklına getirir, Ayasofya’ya alelade bir köy camisi muamelesi yapmaz. Coşkun Faik Kavala Ayasofya’nın Geleceği
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.