Gezi notlarımdan:
Kitapların dünyasına bir yolculuk
🇪🇸📚
Öyle bir kütüphane düşünün ki, Avrupa’nın Orta Çağ karanlığına ışık olmuş. Çok çeşitli bilimsel ve kültürel birikimleri bir araya getirmiş. Bulunduğu bölgede benzersiz bir entelektüel yapının ortaya çıkmasını sağlamış. Sonra ne mi olmuş? Gelin hep birlikte ‘ENDÜLÜS KÜTÜPHANESİ’ olarak
Falih Rıfkı Atay etkinliği kapsamında yapacağım ilk incelemem olacak. Etkinlik için Link: ->> #27899814
Tarihi bir yolculuğa hazırlanın; geçmişe, bir İmparatorluğun Çöküşüne ve kaybedilen topraklarda yaşanan büyük acılara tanık olacağız. .
Daha önce,
YouTube kitap kanalımdaki videodan Tolstoy'un hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/bsTzvrg-Pi4
Yıllardır hazırlamak istediğim ve yıllardır da yine benden yoğun şekilde beklenen "Tolstoy kitapları okuma rehberi"me hoşgeldiniz. Bu inceleme 20 küsür kitabın, pek çok
Kitapta çok sert eleştiri ve yorumlar mevcut kitabın içeriğini ve yazılanları kaldıramayacak olup kişisel algılayacaklar şimdiden incelemeyi okumadan geçiversin.
•Cenneti satın alan adamın hikayesinden başlayalım...
Yüzyıllar önce kiliseler cennetten topraklar satıyorlardı. halk ise, “ölünce cennette yerimiz hazır olsun” diye bu oyuna alet
Nedir 1K? Kalkıp da sitede “Okur musun , yazar mısın? Okuduğunu anlatabilen , popüler olma derdinden ziyade paylaşımların ile bilgilendirici misin sen?” diye sorsam, bir çok üyenin “dalga mı geçiyorsun, tabi ki öyleyim.” diyeceğine adım gibi eminim. Peki, sıra geldi şimdi ikinci soruya: “sitede bulunma amacın nedir, açıklar mısın bana?”
-
‘’Hiçbir ütopya, toplumun bütün bireylerine sonsuza dek tatmin sağlayamaz. Maddi şartları iyileşen insanlık, gözünü daha yükseklere diker, bir zamanlar rüyasında bile göremeyeceği güç ve mülke burun kıvırmaya başlar. Dış dünya onlara her şeyi sunmuş olsa bile, insanların akıllarındaki sorular ve kalplerindeki özlem susmak bilmez.’’ (s.
Merhabalardan bir demet. ≈)
Öncelikle şu fes konusunu bitirelim, şöyle ki:
Fes takmak, 2'nci Mahmut döneminde zorunlu hale getirilmişti. O tarihte, dinciler ayaklanmıştı, fes'in gavurun icadı olduğunu söylüyorlardı. Hatta bu yüzden, 2. Mahmut'a gavur padişah diyorlardı. Oysa, fes'in kökeni Batı değildi, Kuzey Afrika'ydı,
Sizce savaşmak nedir?
İki farklı milletin toprak, hammadde gibi şeyler yüzünden askerlerle bir meydana gelip birbirlerine bilimum silahlar ile saldırması mıdır?
Ya da
İki devlet başkanının, yöneticisinin birbirlerine sözlü hakaretler, tehditler savurması mıdır?
Ya da
İkinci Dünya Savaşı'nda ABD'nin Japon sivillerinin üzerine iki tane nükleer
İmparatorluk Mirası
▪▪▪
Tarihçi Gibbons şöyle der: I. Murad’dan Fatih Sultan Mehmed’e kadar geçen bir yüzyıl içinde Osmanlılar, Yunan ve Roma'dan beri dünyanın tanıdığı en kozmopolit ırk oldular; Türk, Arap, Rum, Sırp, Çerkez, Kürt, Bulgar, Tatar, Arnavut, Eflak, Macar, Gürcü ve Ermeni gibi nice millet. Armaoğlu, şöyle bir soru ortaya
Bu kitabın, değerli yazarlarımız Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul tarafından ele alındığı yıllarda ben yurt dışındaydım ve o zamanlar gençliğinde vermiş olduğu bir yaşam hevesi ve enerjisi ile böylesi meselelere çok uzaktım. Özelikle 90’lı yıllar, Almanya’da yaşayan biz Türkler ve Türkiye’den çalışmak için oraya göç etmiş olanlar ile birlikte, başka
Günün birinde bir kitap sözlüğü yazmaya yeltenirsem (ki en büyük idealim) karşısına ''nitelikli roman" açıklamasını hiç tereddütsüz gönül rahatlığı ile yazabileceğim muhteşem bir eserdi Nişanlılar...
Derinliği, detayları ve yoğunluğu, kitap hakkında layığıyla bir tanıtım yazısı yazmama mani olacak düzeyde boyumu aşsa da, iki çift laf edip
Nedir anlamı bu hep yeniden oraya çıkan din ve töre kurucularının, ahlak değerleri üstene savaş başlatıcıların, bu vicdan azabı, din savaşları öğretmenlerinin?
Kültürel tarih matbaanın icadına kadar sözlü; matbaanın icadından 2. Dünya Savaşı’na kadar yazılı ve 2. Dünya Savaşı’ndan 1960’lara kadar 2. Sözlü; 1960 ile günümüz ise görsel çağdır. Yazarın ağır eleştirisine hedef olan sanat ve sanatçılar kitapta bol bol geçmektedir. Bulunduğu döneme sıkça atıfta bulunmasına rağmen; ağır eleştirilerde