"Ey Peygamber! Seni de dinden (el-emr) bir şeri'at üzere kıldık. O halde ona uy ve sakın Allah'a kulluğun anlamını bilmeyenlerin/müşriklerin arzu ve isteklerine boyun eğme!". Ancak bu ayette dikkat çekici olan husus, el-emr (din) ve şeri'at kelimelerinin yan yana kullanılmış olmasıdır. Ayette geçen el-emr, Allah'ın daha önceki peygamberlerine de bildirdiği değişmez değerler, yani ed-din demektir. Şeri at ise, evrensel ve tarih-üstü olan îmân, ibadet ve ahlak değerlerine dayalı olarak Hz. Muhammed için belirlenmiş özel yol, yürünecek yol (sunne, mezheb, minhac, tarik, millet) demektir. Buna göre eş-Şir a(t) yol, açık ve geniş yol, ince ip, yay veya ney üzerine sarılmış ince ip, âdet anlamlarına gelir ve en açık ifadesini, "… Sizden her biriniz (her bir peygamber) için bir yol (şir'aten) ve bir yöntem (minhâcen) belirledik…" [5. Maide, 48] ayetinde bulmuştur. Bu durumda şir'at ve minhâc din ve toplum hayatında, ● zamana; ● o toplumda yaşayan insanların bilgi, beceri ve imkânlarına; ● kısaca dini, siyasi, sosyal ve ekonomik her türlü hayatı yaşanılan dönem ve şartlarda egemen olan zihniyete göre düzenlemeyi / tesis etmeyi ifade eden kavramlardır.
Sayfa 38 - Atatürk Araştırma MerkeziKitabı okudu
_Devlet, milletin kendisidir. Milleti, idare edenler devlet değildir. Çünkü irade milletindir. Millet, asildir. Millet işlerini yönetenler, onun temsilcileri olabilir. Bu sistemin uygulanmasında göz onunde bulundurulacak en onemli nokta, milletin siyasi, sosyal, eğitim ve gelişme derecesidir. _Devlet, her parcası diğerinin gorevini hazırlayan veya
Reklam
_Hissedebileceğiniz en güzel şey, hayatın esrarlı tarafıdır. Sanatın ve bilimin beşiğinde, bu ana duygu vardır. Onu bilmeyen, dünya karşısında şaşkınlık ve hayranlık duymayan kimse, ölü gibidir. _Delilik şüphesiz aptallıktan daha iyidir, delilik var olmuş bir zekânın yok oluşudur. Aptallık ise var olmamış bir zekânın var olmamaya devam
Diyanetin kurulması:Kepçeyle alıp kaşıkla vermek
Bugün din ve devlet ilişkilerini somut anlamda tanımlayan Anayasa maddesi 136. maddedir. Bu madde, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın statü­sünü belirlemektedir; "Genel İdare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkan­lığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç
yeni sağ'ın ana hatları:
Yeni sağın 'yeni'liği çıkar maksimizasyonu yapan soyut birey anlayışı üzerine kurulu bir liberalizm ile ahlak ve davranış geleneklerine bağlı bir siyaset anlayışını temel alan muhafazakar ideolojiyi biraraya getirmesindedir. Yeni sağın bu iki unsurunu kaynaştıran harç, aydınlanmacı felsefenin evrensel 'Akıl'ının yerine öznel ve görece 'akıl'ı
24 Temmuz 1923: Lozan antlaşması imzalandı. Lozan'daki görüşmeler esnasında TBMM'de sert tartışmalar oldu. Rauf Orbay'ın başında bulunduğu hükümet de, Lozan'da Türkiye'yi "başmurahhas" sıfatıyla temsil eden ismet İnönü'ye imza yetkisi vermedi. Bunun üzerine imza yetkisini TBMM reisi Mustafa Kemal verdi. 11 Ağustos 1923: TBMM ikinci
Reklam
37 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.