Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
_Kendine gülmeyen ustaya şaşarım. Güler geçerim ona işte. Öz evimde yaşarım. Benzemem hiç kimseye. _İnsanın kendine gülebilmesi; şimdiye değin, en iyiler gerçek anlamından yoksun kaldı bunun; en yetenekliler ise bu konuda bir deha göstermediler. Belki de kahkaha, bilgelikle birleşecek, geriye yalnızca "şen bilim" kalacaktır. Şu anda
_Devlet, milletin kendisidir. Milleti, idare edenler devlet değildir. Çünkü irade milletindir. Millet, asildir. Millet işlerini yönetenler, onun temsilcileri olabilir. Bu sistemin uygulanmasında göz onunde bulundurulacak en onemli nokta, milletin siyasi, sosyal, eğitim ve gelişme derecesidir. _Devlet, her parcası diğerinin gorevini hazırlayan veya
Reklam
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
_Cumhuriyet, erdemli insanların yönetimidir. _Bir kişiye yapılan haksızlık, tüm topluma yöneltilmiş bir tehdittir. _Hür bir milletin kurtarıcısı olabilir. Köle bir milletin ise başka bir efendisi çıkar ortaya. _Sadece mutlu olmayı istesek kolay olacaktı ama biz başkalarından daha mutlu olmak istiyoruz. Bu da oldukça zor, çünkü onları daima
_Epikürcü zevk düşkünlerine göre, Tanrıların yaşamlarından daha mutlu başka yaşamlar düşünülemez. Çünkü tanrılar hiçbir iş yapmaz; hicbir şeyle uğraşmaz; hicbir gayret sarf etmez; bilgeliklerinin tadını çıkarırlar; en derin ve sonsuz hazları tadacaklarını daima bilirler. Epikürcülükte tanrıların tam anlamıyla mutlu olduğunu, ama tam tersine
_Hissedebileceğiniz en güzel şey, hayatın esrarlı tarafıdır. Sanatın ve bilimin beşiğinde, bu ana duygu vardır. Onu bilmeyen, dünya karşısında şaşkınlık ve hayranlık duymayan kimse, ölü gibidir. _Delilik şüphesiz aptallıktan daha iyidir, delilik var olmuş bir zekânın yok oluşudur. Aptallık ise var olmamış bir zekânın var olmamaya devam
Reklam
_Estetik: Güzel Sanatlar Felsefesi’dir. _Sanat: Kendisini nesne olarak alan Tin’dir. Yaratıcı Ruh’un nesneleşmesidir. İnsanın doğaya öykünmesi ve gereksinmesi olup tinsel ve duyusal olanın uyuşmasıdır. _Sanat, bizleri felsefi düşünmeye çağırır; felsefi düşünme ile de o, sanatta bir yenilenmeyi, yeniliği sağlamayı değil, ama sanatın temelinde
"Ey Peygamber! Seni de dinden (el-emr) bir şeri'at üzere kıldık. O halde ona uy ve sakın Allah'a kulluğun anlamını bilmeyenlerin/müşriklerin arzu ve isteklerine boyun eğme!". Ancak bu ayette dikkat çekici olan husus, el-emr (din) ve şeri'at kelimelerinin yan yana kullanılmış olmasıdır. Ayette geçen el-emr, Allah'ın daha önceki peygamberlerine de bildirdiği değişmez değerler, yani ed-din demektir. Şeri at ise, evrensel ve tarih-üstü olan îmân, ibadet ve ahlak değerlerine dayalı olarak Hz. Muhammed için belirlenmiş özel yol, yürünecek yol (sunne, mezheb, minhac, tarik, millet) demektir. Buna göre eş-Şir a(t) yol, açık ve geniş yol, ince ip, yay veya ney üzerine sarılmış ince ip, âdet anlamlarına gelir ve en açık ifadesini, "… Sizden her biriniz (her bir peygamber) için bir yol (şir'aten) ve bir yöntem (minhâcen) belirledik…" [5. Maide, 48] ayetinde bulmuştur. Bu durumda şir'at ve minhâc din ve toplum hayatında, ● zamana; ● o toplumda yaşayan insanların bilgi, beceri ve imkânlarına; ● kısaca dini, siyasi, sosyal ve ekonomik her türlü hayatı yaşanılan dönem ve şartlarda egemen olan zihniyete göre düzenlemeyi / tesis etmeyi ifade eden kavramlardır.
Sayfa 38 - Atatürk Araştırma MerkeziKitabı okudu
Bir ulusta, bir ülkede önce din kitapları yazılır. Bunun arkasından ahlâk, hukuk, edebiyat, bilim, felsefe gibi dallar üzerine kitaplar yazılmaya başlar. Bundan dolayı, nasıl ki, gazete toplumun yöresel ve toplumsal duygularını, düşüncelerini duygulu renklerle canlandırıp milliyet ülküsünü doğuruyorsa, kitap da dinin ve dinden çıkan kültür dalları ve bilimlerin ilke ve kurallarını kesin ve soyut bir biçimde yazarak uluslararası ortak yaşamı, kısaca uluslararası birlik anlayışını ortaya çıkarır.
Sayfa 42 - Türkleşmek, İslamlaşmak, Çağdaşlaşmak-Birinci Bölüm -Üç AkımKitabı okudu
ŞAHİNGDRAY VE TATARLAR Fatih Sultan Mehmed'e el veren, O'nun Bizans'ı merkezleştirerek kurduğu yeni Dmparatorluk binasının sutunîan arasına giren, Moskof'u haraca bağlayan ve tâ Avcı Sultan Mehmed zamanına kadar sadakatle Osmanlılık tfiBrinde çalışan Kınm girayları ve tatarları, ilk fiyaskoyu Viyana bozgununda yerdiler.
Reklam
ŞAHİNGDRAY VE TATARLAR Fatih Sultan Mehmed'e el veren, O'nun Bizans'ı merkezleştirerek kurduğu yeni Dmparatorluk binasının sutunîan arasına giren, Moskof'u haraca bağlayan ve tâ Avcı Sultan Mehmed zamanına kadar sadakatle Osmanlılık tfiBrinde çalışan Kınm girayları ve tatarları, ilk fiyaskoyu Viyana bozgununda yerdiler.
B) Tabiî Din 1) Kendimiz, İnsanlık ve Tabiat Hakkında Sahip Olduğumuz Bilgi, Bizi Allah'ı Bilmeye Ulaştırır. İnsanlığa çok saygılı olan ve ilâhlığı her şeyde içkin bir vücud gibi değerlendiren, bir çeşit insanî panteizm (Pantheisme Humanitaire)den ibaret bulunan bir din, hiç bir zaman, insan için, yeni bir görevler takımı ortaya
Sayfa 208 - Akçağ Yayınları, 2. baskı/ Ankara 2001
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.